Avrupa’daki çip üreticileri, artan milliyetçi sanayi politikalarının sektörü olumsuz etkileyebileceğinden endişe ediyor. Bir grup CEO, bu tür politikaların Avrupa’nın rekabet gücünü zayıflatabileceği ve yenilikçiliği engelleyebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Özellikle, ulusal çıkarların ön plana çıkması, küresel işbirliklerini tehdit ediyor. Sanayi liderleri, Avrupa’nın çip üretiminde bağımsızlık kazanma çabalarının, dünya genelindeki tedarik zincirlerini olumsuz etkileyebileceğini düşünüyor. Bu durum, maliyetlerin artmasına ve üretim süreçlerinin yavaşlamasına yol açabilir. Çip endüstrisi, karmaşık bir ekosistem gerektiriyor ve tüm aktörlerin işbirliği içinde çalışması gerekiyor.
Ayrıca, bazı CEO’lar, hükümetlerin bu tür milliyetçi politikaları benimsemesinin, inovasyon üzerinde olumsuz bir etkisi olabileceğini belirtiyor. Yatırımların azalması, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin sekteye uğraması gibi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, endüstri temsilcileri, daha açık ve işbirlikçi bir yaklaşımın benimsenmesini savunuyor. Çip üretimi, yalnızca teknoloji sektörünü değil, aynı zamanda otomotiv, sağlık ve enerji gibi birçok sektörü de etkileyen kritik bir alandır. Dolayısıyla, bu sektördeki belirsizlikler, geniş bir ekonomik yelpazeyi tehdit edebilir. Özellikle, Avrupa’nın dijital dönüşüm hedefleri açısından bu durum oldukça kaygı verici.
Hükümetlerin, yerel üretimi desteklemek amacıyla uyguladığı teşvikler, bazı durumlarda istenmeyen sonuçlar doğurabiliyor. Yüksek gümrük tarifeleri ve kısıtlamalar, uluslararası işbirliklerini zorlaştırarak, maliyetleri artırıyor. Bu noktada, CEO’lar, hükümetlerin daha dengeli politikalar geliştirmesi gerektiğini vurguluyor. Birçok firma, bu zorluklara karşı dayanıklılık geliştirmek için stratejiler üzerinde çalışıyor. Ar-Ge yatırımlarını artırarak, daha verimli ve sürdürülebilir üretim yöntemleri geliştirmeye odaklanıyorlar. Ancak, bu çabalar, hükümetlerin destekleyici politikalarıyla daha etkili hale gelebilir.