NASA, uzun yıllardır hem Dünya’da hem de uzayda çalışmaları optimize etmek ve ilerletmek için yapay zeka teknolojilerini kullanıyor. AI, uzay görevlerinin planlanmasından uydu verilerinin analizine, anomali tespiti ve teşhisinden otonom sistemlerin geliştirilmesine kadar birçok alanda NASA’nın işleyişinde kritik bir rol oynuyor.
NASA’nın AI projelerinde özellikle makine öğrenimi öne çıkıyor. Bu teknoloji, büyük veri setlerindeki benzerlikleri, eğilimleri ve sınıflandırmaları belirlemek için algoritmalar kullanıyor. Örneğin, ExoMiner adlı AI modeli, geçmiş verilere dayanarak daha önce keşfedilmemiş gezegenleri ve güneş sistemlerini tespit etmeyi başardı.
Mars’taki otonomi ve uzayda yapay zeka kullanımı
NASA, Mars Perseverance Rover’ın yüzeydeki engelleri ve tehlikeleri tespit ederek otonom bir şekilde hareket etmesini sağlayan AI teknolojisini kullanıyor. Bu sistem, Dünya ile iletişimdeki gecikmeleri ortadan kaldırarak anlık kararlar alınmasına olanak tanıyor. Ayrıca, uzay ortamında bulut altyapısına erişim olmadığı için, AI çözümleri enerji, ağırlık ve radyasyon gibi kısıtlamaları göz önünde bulunduracak şekilde tasarlanıyor.
IBM ile ortaklaşa geliştirilen Prithvi modeli, iklim ve hava durumu tahminlerinde devrim yaratmayı hedefliyor. Bu açık kaynaklı model, kısa vadeli hava tahminlerinden uzun vadeli iklim projeksiyonlarına kadar geniş bir kullanım yelpazesi sunuyor.
Daha akıllı ve otonom sistemler
NASA, yapay zekanın gelecekte daha otonom sistemler geliştirmek için kullanılacağını öngörüyor. Örneğin, uzay çöplerinin tespiti ve yönetimi, iletişim sistemlerinin optimizasyonu ve dinamik çevresel koşullara uyum sağlayan araçlar gibi projeler, yapay zekanın potansiyelini sergiliyor. Ayrıca AI tabanlı tıbbi destek sistemleri sayesinde astronotlar, iletişim kopukluğu yaşanan durumlarda bile sağlık sorunlarını çözmek için gerekli araçlara sahip olacak.
NASA’nın öncü çalışmaları, AI teknolojilerinin yalnızca uzay araştırmaları için değil, aynı zamanda Dünya’daki yaşamı iyileştirmek için de geniş bir potansiyele sahip olduğunu ortaya koyuyor.
