Japonya’da yapılan yeni bir çalışma, gençlerin dil öğrenme alışkanlıklarında önemli bir değişim yaşandığını ortaya koydu. Duolingo’nun araştırmasına göre, ChatGPT gibi yapay zeka tabanlı araçlar, geleneksel yüz yüze derslerin önüne geçerek hızla popülerleşiyor. 15 ila 59 yaş arasındaki 4.700 kişiyi kapsayan anket, Japonya’da dil öğrenme yöntemlerinin giderek daha dijital hale geldiğini gösteriyor.
ChatGPT ile dil öğrenimi artıyor
Araştırma sonuçlarına göre, dil öğrenenlerin en büyük kısmı hâlâ mobil uygulamaları tercih ediyor. Geçen yıl olduğu gibi, “uygulamalar” %58,3 ile ilk sırada yer aldı. Bunu sırasıyla %37 ile “video hizmetleri” (YouTube gibi), %35,6 ile “ders kitapları” ve %15,6 ile “çevrimiçi dersler” takip ediyor. Ancak dikkat çeken en büyük artış, ChatGPT kullanımında görüldü. ChatGPT, %10,9 oranla seçilirken, geçen yıla göre yaklaşık 1,8 kat daha fazla tercih edildi. Özellikle 20’li ve 30’lu yaşlardaki kullanıcılar, ChatGPT’yi yüz yüze dersler gibi geleneksel yöntemlere tercih etmeye başladılar.
15-19 yaş arasındaki katılımcıların yüzde 27,8’i ve 20’li yaşlardaki katılımcıların %15’i interaktif yapay zeka sohbet botlarını dil öğrenimi için kullandığını belirtiyor. Bu durum, ChatGPT’nin yeni nesil için önemli bir dil öğrenme aracı haline geldiğini gösteriyor. Duolingo, bu artışı “zaman verimliliği bilincinin artması ve kişisel zamanlarda kolayca yapılabilen öğrenme yöntemlerine olan talebin yükselmesi” olarak analiz ediyor.
İngilizce ve Korece en popüler diller
Dil öğrenme tercihlerine bakıldığında, İngilizce hem “şu anda öğrenenler” hem de “gelecekte öğrenmek isteyenler” arasında en popüler dil olarak öne çıkıyor. Korece ise özellikle genç katılımcılar arasında büyük bir ilgi görüyor. 15-19 yaş arasındaki katılımcıların %27,9’u, 20’li yaşlardaki katılımcıların ise %31,1’i Korece öğreniyor. Gelecekte öğrenmek istedikleri diller arasında ise, 15-19 yaş arası bireylerin %44,8’i ve 20’li yaşlardaki bireylerin %35,3’ü Koreceyi tercih ediyor.
Japonya’da ChatGPT’nin dil öğrenmede yükselen bir trend haline gelmesi, teknoloji ve eğitim arasındaki güçlü etkileşimi gözler önüne seriyor. Özellikle genç neslin, dil öğrenme süreçlerinde daha pratik ve zaman dostu yöntemler tercih etmesi, geleneksel yöntemlerin yerini dijital araçların almasıyla sonuçlanıyor.