Analistler, çalışanların işlerinde kullanacağı cihazı kendileri seçmek isteyebileceğini söylüyor. Ancak bunun BYOD stratejisini bu yolla otomatik olarak benimseneceği anlamına gelmiyor.
Ancak cihazların seçimi; gizlilik, iş yaşamı ve yaşam dengesi gibi kaygıları beraberinde getiriyor. Bu kaygılar dolayısıyla kullanıcıların daha tedbirli olmaya yönlendiriyor. Doğru politika seçimi ve çalışanlarla iyi bir iletişim kurulması; onlara kendi cihazlarını satın alma konusunda teşvik etme yolunda büyük bir katkı sağlayacaktır. Aslında çalışanları korkutan şey; BYOD’un, (Bring your own device – Kendi cihazını getir) iş ve kişisel yaşamlarındaki çizginin aşırı derecede bulanıklaşabileceği korkusundan kaynaklanıyor.
Frost & Sullivan analisti, Audrey William,” Çoğu insan işlerinde kullanmak için kendi kişisel cihazlarını getirmekten hoşlanmayabilir ve bu durum onların iş-yaşam dengesinden ötürü kaygı duymasına sebeb olacaktır” diyor.
William, İşletmelerin çalışanlarından iş saatlerinde ya da iş gezileri sırasında e-postalarını kontrol etmenizi isteyeceği için IT yöneticileri çalışanlarının kişisel e-posta, fotoğraf ve diğer verilerine saygı göstermesi gerektiğini ifade ediyor.
Günümüzdeki işe getirilen cihazlar ile olan sorunun; tek bir cihazda iki ayrı kişiliğe sahip olmasının ve bunlardan birini iş amaçlı, diğerini oyun için kullanıyor olmasından kaynaklandığını söylüyor ve ekliyor : “İşveren, kişiselliğe saygı duymalı ve çalışanların indirilemez ya da izin verilmeyen kişisel uygulamalar hakkında çok fazla dikte etmemelidir. Eğer çok fazla kural ve kısıtlamalar koyarsanız, çalışanların işe seçtikleri cihazı getirmekten pek hoşlanmayacaklardır.”
Telsyte analisti Rodney Gedda ise, cihazlardaki veri ve uygulamaların kimin kontrol edeceği bir diğer önemli bir mesele olduğuna dikkat çekiyor.
Gedda, “Eğer verilen cihazda, herhangi bir veriyi ya da tüm veriyi silebilme yetkisini sahip olursa, kullanıcı bu konu da endişelenebilir. Doğal olarak böylesi bir durumu kullanıcılar istemeyebilir ve BYOD tarafında bir çok belirsizliğe neden olabilir.” diyor
Kişisel uygulamalar ve veri arasında ya da iş uygulamaları ve veri arasında net bir sınır olacak şekilde bir strateji geliştirilmeli diyen Gedda, bunun mobil cihaz yönetim yazılımı ya da sanallaştırma kutuları kullanılarak yapılabileceğini söylüyor.
Eğer şirketler çalışanları için platformları dikta etmek yerine tüm büyük platformları destekleyebilirse bu kullanıcılar için çok iyi bir seçim olacaktır diyor. En azından iOS, Android ve Windows Phone gibi en gözde üç mobil platformlarını desteklemesi anlamına geliyor. Çalışanlar ayrıca işlerinde kullanacağı bir cihaz için de, cebinden para çıkmasına karşı çıkabilir diyor Gedda.
İnsanlar kendi cihazlarını kullanmak ister ve kendi kişisel cihazlarına para ödemekten mutlu olurlar. Ancak iş amaçlı bir kişisel cihaz kullanmaya gelince cihazın bedelini ödemeli mi?
Etkileyici bazı BYOD politikalar, çalışanların kendi cihazlarını satın alması konusunda son derece önemli olabilir.
Örneğin, Enerji Avustralya şirketi, kullanıcılarına tam olarak ne yapıp yapamayacağını göstererek gizlilik konusuyla ilgili olarak çalışanların kaygılarını çözüme ulaştırdı. Ağustos ayında AirWatch konferansında konuşan şirketin telefon analisti Drew Ball, ilgili personelin gizlilik konusundaki endişelerini gidermenin en iyi yaklaşımı; “çok açık ve ve dürüst olmaktır.” dedi.
Başarılı bir BYOD programı için iletişimin mutlaka olması gerektiğini söyleyen Gedde, Eğitim’in, yönetim değişikliği ve teknoloji değişikliği ile başa çıkılmasında en iyi yollardan biri olduğunu söyledi. Yapabileceğiniz en kötü şeyin de çalışanlarınızı karanlıkta bırakmak olduğunun altını çizdi.