Son günlerin global trendi Dijital Dönüşüm (Digital Transformation), tüm sektörlerde kaçınılmaz gerçek halini aldı. Fortune 500 listesinde yer alan her şirket yerini korumak için hizmet ve ürünlerinin 7/24/365 çalışıyor olması zorunluluğunu da beraberinde getiriyor.
Veeam Software Türkiye Ülke Müdürü Ozan İnan, Türkiye’deki şirketlerin teknolojiyi ve dijital dönüşümü yakından takip ettiklerini, sadece genele yayma kısmında temkinli davrandıklarını ve bu noktada yatırım yaparken daha özenli davrandıklarını belirtiyor. İnan, 4.5 G ile başlayan yeni dönemde, şirketlerin bilinen teknoloji alt yapılarına, veriye erişilebilirliğin de ekleneceğinin altını çiziyor.
Veriye erişilebilirliğin kritik önem taşıdığı bir dönemdeyiz. En kolay anlatımı ile telefonlar sadece konuşmak için değil, internette alışveriş yapmak, bankacılık hizmetleri, sosyalleşmek gibi birçok nedenle kullanılıyor. Bu durumu iş dünyasına uyarladığımızda; uygulamaların ve verilerin olduğu veri merkezlerinin tamamının korunması ve erişilebilir olması kaçınılmaz oluyor. Veeam’in 25 ülkede 1140 kıdemli IT yöneticisinin katılımı ile hazırladığı 2016 Erişilebilirlik Raporu, şirketlerin yatırım stratejisi ve psikolojisi hakkında kapsamlı ipuçları sunuyor. Rapor; CIO’ların yüzde 84’ünün “Biz dönüşüm gerektiğini biliyoruz. Fakat bizim yaptığımız yatırım ve gitmemiz gereken yer arasında büyük bir uçurum var. Bunu kapatabilmek için sürekli yatırım yapmamız gerekiyor.” dediğini gösteriyor.
Tüm bu araştırma sonuçlarına bakıldığında veri merkezinin sadece olağan üstü durumlarda kullanılan bir yapı olmaktan çıktığını, süreklilik – iş devamlılığı tarafına doğru bir misyon üstlendiğini belirten Ozan İnan dijital trasformasyonda, piyasa yapıcı firmaların CAMMS stratejisini – Cloud (bulut), Analitics (analitik), Mobile (Mobil), Social (sosyal ağlar) ve Security (güvenlik)- benimseyeceğinin altını çiziyor. İnan “Dijital dönüşüm, geleceğe hazır olmak isteyen her şirketin odağında olması gereken bir konu. Objektif şirketlerin yaptığı araştırmalar, önümüzdeki yıllar için firmaların CAMSS stratejisini benimsemeleri gerektiğini ortaya koyuyor. Türkiye’de herhangi bir alada kriz çıkma ihtimali herhangi bir Avrupa ülkesine göre daha yüksek olduğu için Türk insanı teknolojiyi daha yakından takip ediyor ve olası durumlara karşı önceden önlem almaya çalışıyor. Bu nedenle teknolojinin değdiği her alanda Veeam olarak sürekli çalışan bir ortam için köprü görevi oluşturacağız ” açıklamasında bulunuyor.
İşletmelerin Artık Yedeklemeye Değil Erişilebilirliğe İhtiyacı Var
4,5G ile Türkiye için yeni bir dönemin başladığını ifade eden İnan, “Bundan sonraki adım IOT veya M2M (machine to machine) yani iletişimi insansız ortama taşımak olacak. Yani başta her sektörden büyük şirketler olmak üzere bütün hayatmızı kapsayan bir çok alanda, insanların programladığı sistemlerin çalıştığı bir dönem başlıyor. Burada önemli olan “kusursuz” iletişim sağlayabilmek. Dolayısıyla, her adımın daha da hassas olacağı bu dönemde, veriye erişim ve hız olmazsa olmaz bir kriter olacak. İşte tam bu noktada Veeam olarak şirketlerin ihtiyacı olan teknolojik desteği vererek, veriye erişimi kesintisiz ve hızlı hale getiriyoruz. Diğer bir deyişle iş hayatımıza dahil olan ve gelecekte normal hayatımızın da çoğunu oluşturacak sistemlerin sorunsuz ve sürekli çalışabilir olması için çözüm sunuyoruz” açıklamasında bulunuyor.
2018 Hedefi Yüzde 100’ün Üzerinde Büyüme
Veeam Türkiye’nin global stratejilerle doğru orantılı olarak hareket ettiğini belirten Ozan İnan, Türkiye koşullarında bazı noktalarda farklılık gösterse de değişmeyen ana hedeflerinin kurumsal şirketler ve bulut teknolojisi sağlayan firmalar olduğunu belirtiyor. İnan, Türkiye yatırımlarını ve önümüzdeki yıllar için hedeflerini şu şekilde özetliyor: “2011 yılından bu yana Veeam Software Türkiye olarak yaklaşık yüzde 550’den fazla büyüme gösterdik. Globalde Müşteri Memnuniyeti Endeksine baktığımızda ise rakiplerimize göre 2014’te yüzde 47 olan önerilme oranımızı 2015’te yüzde 62’ye çıkardık. 2014-2015 büyüme oranımız ise yüzde 26. Buna paralel olarak 2018 yılına kadar ciromuzu yüzde 100’ün üzerinde artırmayı hedefliyoruz. Ciromuzun yüzde 50’sini küçük ve orta ölçekli firmalardan sağlarken kalan yüzde 50’sini ise kurumsal firmalar ve Cloud şirketlerinden sağlıyoruz. KOBİ’lerle ilişkilerimizi yine aynı şekilde sürdürürken büyümemizi kurumsal firma ve bulut teknolojilerine odaklıyoruz. Bu hedeflere ulaşmak için Türkiye ekibimizi her geçen gün geliştiriyoruz ve satış kanallarımıza yatırım yapıyoruz.”