Amerika Birleşik Devletleri Ocak 2020’de ilk COVID-19 vakasını bildirdiğinde South Carolina Tıp Üniversitesi (MUSC), tele sağlığı etkinleştirdi. Tele sağlık; sanal acil bakım, uzaktan hasta izleme, ünite hastaları için sürekli sanal izleme ve ayaktan bakım hizmetlerinde bir değişimi içeriyordu.
Amerikan Tıp Bilişim Derneği Dergisi’nde yayınlanan yeni bir makaleye göre, 7 Mart – 22 Nisan tarihleri arasında MUSC’nin COVID-retooled sistemi aracılığıyla 67.577 hasta sanal acil bakım taramasını tamamladı; 14.924 kişide COVID-19 belirtileri tespit edildi. MUSC aynı zamanda araştırma ekiplerini kurumun Biyomedikal Bilişim Merkezi (BIMC)aracılığıyla klinik bakımı desteklemeye yönlendirdi.
Tarama, test, uzaktan izleme ve iyileşme aşamalarını desteklemek için BIMC ekibi, tanı konmuş veya potansiyel COVID-19 belirtileri olan özel bir kayıt defteri kullandı. Ayrıca, bir akıllı telefon uygulaması aracılığıyla kullanılabilen Bluetooth nabız oksimetreleri ve dijital termometrelerle Epic’in sağlık yönetimi MyChart sisteminin yeteneklerini genişletti.
MUSC ekibi, MUSC’nin sanal acil bakım platformu Zipnosis’ten gelen ve klinik bilgiler açısından zengin olsa da ‘serbest metin’ kaydında kilitlenen verilere yapay zeka uzmanlığı uyguladıklarını söyledi. Araştırmacılar, COVID-19 tanılarını tahmin etmek ve test programlarına öncelik vermek için doğal dil işleme araçları geliştirdiler ve derin öğrenme sinir ağlarını uyguladılar.
Ekip, düşme riski yüksek hastalar için daha önce kullanılan mevcut sürekli sanal izleme teknolojisini de birimlerdeki hastalarla iletişim kurmak için dönüştürdü.
MUSC diğer taraftan, tele sağlık erişimini kolaylaştırmak için ayakta tedavi sanal hizmetlerini de artırdı. Sağlık sistemi hasta portallarına gömülü mevcut video sistemini kullanarak başlamasına rağmen, klinik teknolojik ihtiyaçlara yardımcı olmak için ikinci bir video portalı olan Doxy.me de kullanıldı.
Araştırmacılar video tabanlı ayaktan tedaviye geçişin, bugüne kadar tele sağlık uygulamalarının en kalıcı yönü olacağını ancak gerekli teknolojiye erişimi olmayan bazı hastalar nedeniyle benimsenme noktasındaki engeller olduğunu belirtti.