Pandemi döneminde bazı kurumlarda dijital dönüşüm için belirlenen önceliklerin ve insiyatiflerin sıralamasının değiştiğini söyleyen Hewlett Packard Enterprise (HPE) Türkiye Hibrit BT Çözümleri Satış Direktörü Mert Sarıkaya “Dönüşüm sadece şirketler bazında olmadı, bireylere kadar indi ve dijitalleşme tarafında bireysel olarak da ciddi yol katettik.” dedi.
Sarıkaya ile HPE Türkiye olarak pandemi sürecini nasıl geçirdiklerini, HPE’nin ileriye dönük dijitalleşme serüvenini ve yakın zamanda tanıtılan, uçlardan buluta dijital dönüşümleri hızlandırmaya yardımcı olan yeni yazılım portföyü HPE Ezmeral hakkında konuştuk…
Pek çok kurum ve kuruluş aslında daha önce tecrübe etmedikleri sıradışı bir süreçle karşılaştı. Siz pandemi başladığında ne durumdaydınız? Bu sürece nasıl yakalandınız?
Ocak ayının ortalarından itibaren COVID-19’un ciddiyetinin anlaşılmaya başlaması ve yayılımının sınır ötelerine genişlemesi ile birlikte HPE de gelişmeleri günlük olarak takip etmeye ve salgının dalga dalga etkilediği her bir ülkede tedbirler almaya başladı. HPE Türkiye çalışanları olarak teknoloji firması olmanın getirdiği avantaj ile dijitalleşme yolculuğunda ileri bir noktada bulunmamız ve global firma olmanın beraberinde getirdiği mobil çalışmaya alışık olma durumundan dolayı Mart ayı ortası itibarı ile uzaktan çalışmaya geçiş bizler için çok hızlı oldu. Bu geçiş sürecinin öncesi ve devamında çalışma arkadaşlarımızın güvenliği ve sağlığı önceliklerimizin başında geldi. HPE, COVID-19 sürecini kendi içerisinde çok iyi yöneterek ekip üyelerinin, ailelerinin ve tüm iş ortaklarının sağlığını ve güvenliğini korumak için gerekli tüm tedbirleri hızlıca aldı. Pandemi bizlerin alışık olmadığı bir kriz olsa da ilk günden itibaren hızlı hareket etmenin, olayın uzun sürebileceğini göz önüne alarak alışık olduğumuz kısa dönemli kriz yönetimi tekniklerinden farklı bir plan ile ilerlemenin önemini biliyorduk ve bu yönde adımlarımızı attık.
COVID-19 dönemi boyunca neler yaptınız, ne tür önlemler aldınız? Bu dönemde edindiğiniz tecrübeler neler oldu?
HPE’nin yapısı ve prosesleri işleri uzaktan etkin ve verimli yapmaya uygun olduğundan evden çalışma sürecine girdiğimizin ertesi günü bizler bu dönemde topluma, müşterilerimize ve iş ortaklarımıza nasıl yardımcı olabileceğimiz konusuna odaklandık. Bu süreçte toplumun sağlıklı işleyişine yardımcı olmak, salgından kaynaklanan zorluklarla mücadele eden müşterilerimizi desteklemek ve bu durumun beraberinde getirdiği beklenmedik ve zorlu koşullar karşısında kurumların uyumunu güçlendirmek adına bir dizi inisiyatifi hayata geçirdik.
Biz HPE çalışanlarının kullandığı ve daha önceden müşterilerimizde gerçekleştirdiğimiz projelerdeki teknolojileri bu dönemde müşterilerimize sunduk. Bunu yaparken kendini kanıtlamış kolay ve hızlı hayata geçirilebilen alanlarda çözümler öne çıktı. Uzaktan çalışmayı daha etkin ve güvenli sağlamak için sanal masaüstü altyapı çözümleri, karmaşık uzak bağlantı ayarlarına son vererek şirketteki kablolu/kablosuz ağı birebir evinize taşıyan Aruba Uzak Erişim Noktası mimarisi, müşterilerimizin sahaya gitmek zorunda olan ekiplerine uzaktan destek vermeyi sağlayan sanal rehberlik (Virtual Remote Guidance) çözümleri bunlardan sadece bir kaçı. Diğer yandan bu dönemde BT çalışanlarının hayatını kolaylaştırmak için HPE sunucularının uzaktan yönetilmesini sağlayan HPE iLO yazılımımızı yıl sonuna kadar müşterilerimize ve işortaklarımıza ücretsiz olarak sunduk. Yine BT çalışanlarının yeni ihtiyaçlara uyum sağlayabilmelerini kolaylaştırmak ve iş yerlerinin devamlılığının sağlanabilmesi adına öğrenim platformumuz Digital Learner’ı bir süreliğine müşterilerimizin ücretsiz kullanımına açtık. Bu dönemin sadece teknolojik açıdan değil finansal açıdan da oldukça zorlayıcı bir dönem olduğunun farkındayız. Bu amaçla, HPE Finansal Hizmetler (HPEFS) organizasyonumuz müşterilerimizin COVID-19 krizinden kaynaklanan nakit akışı ve diğer finansal zorluklarını hafifletmek için 2 milyar doların üzerinde finansman desteği sağladık. Diğer yandan HPE’nin tüketim tabanlı kullanım modeli Greenlake ile az önce bahsettiğim çözümleri müşterilerimize hizmet olarak sunduk.
Bütün bunları yaparken COVID-19’a çare bulma ve bu virüsle savaşma konusunda da hem global hem de yerel ölçekte çalışmalarımız oldu. Bu yeni virüs türünü daha iyi anlamak ve tedavi geliştirmek için karmaşık veriler ve derin öğrenme iş yükleri üzerinde çalışmalar yapan dünyanın önde gelen araştırma merkezlerine destek veriyoruz. Beyaz Saray’ın girişimi olan COVID-19 Yüksek Performanslı Bilgi İşlem Konsorsiyumunun bir katılımcısı olarak ücretsiz süper bilgisayar yazılımı ve uygulama uzmanlığı sağlıyoruz. Ayrıca, COVID-19’un önlenmesi, teşhisi ve tedavi edilmesi amacı ile çalışma yapanlara destek olmak için sahip olduğumuz patentlere ücretsiz erişim hakkı verdik.
HPE olarak iyilik için bir güç olmayı önemsiyoruz ve bu amaçla bu dönemde elimizden geldiğince sosyal yardım projelerinde yer aldık. HPE çalışanlarının katkıları ile birebir aynı miktarda katkıda bulunan HPE Gives programı ile Cerrahpaşa Tıp Fakültesine destek olduk. Global bir oluşum olan ve hem HPE hem de iş ortaklarımızdaki gönüllü network mühendislerimizin parçası olduğu Aruba Airheads Gönüllüler Ağının Türkiye bacağında Gazi Üniversitesi hastanesine bu kapsamda destek verdik. Bu süreçte Sağlık Bakanlığına bağlı İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ile birlikte çalışarak gerekli olan altyapı ürünlerini işortaklarımız ve distribütörlerimiz aracılığı ile temin ettik. Bu kapsamda sağlanan HPE Nimble veri depolama üniteleri İstanbul İl Sağlık Merkezi’nde konumlandırılacak ve İstanbul’daki tüm hastanelere burdan hizmet verecek. Benzer şekilde, HPE Aruba ağ ürünlerimiz de İstanbul Fatih Sultan Mehmet Hastanesi’nde konumlandırılacak.
Bu dönemde ciddi tecrübeler elde ettik. Bizler bugüne kadar saat, gün, hafta gibi zamanla kısıtlı krizleri yönetmeye alışıkken şu anda dört ayı geçen süredir devam eden, krizden öte küresel ölçekteki bir olayı yönetme konusunda kendimizi daha da geliştirdik. Bu tür uzun süreli olaylarda en baştan itibaren hızlı aksiyon almanın ve bu aksiyonların sürdürülebilir ve uzun dönemli yönetilebilir olmasının önemi bir kez daha ortaya çıktı. Ayrıca, global çapta düşünüp lokal şartlara göre hareket etmenin ne kadar kritik olduğunu burada bir kez daha gördük. “Global” ve “local” terimlerinden türeyen “Glocal” kavramını yaşayarak içselleştirdik.
Pandemi sonrasına baktığımızda; şu anda HPE’nin planlama ve hedeflerinde ne tür değişiklikler olacak? Örneğin, dijitalleşmenin anlamı pek çok kurum için değişmiş durumda. Müşteri tarafından bakıldığında da bu böyle… Bu bağlamda bakıldığında, sizin için dijitalleşme tarafında bir revizyon oldu mu?
HPE’nin vizyon ve temel değerlerine baktığımızda ne kadar doğru bir yerde olduğumuz bu dönemde gördük ve yaşadık. “İş ve Yaşam Şeklinizi Geliştiriyoruz’’ vizyonu ile küresel çapta verilen bu mücadeleye pek çok açıdan katkıda bulunduk. ‘’Teknolojinin en büyük vaadinin pozitif yönde değişim potansiyeli olduğuna inanıyoruz’’ düşüncesiyle hareket eden HPE, güçlüklerin üstesinden gelmek ve hep birlikte genel iyiliğimiz için daha fazla etki yaratmak üzere tüm ekosistemiyle çalışanların, sektörlerin ve kurumların yanında olduğunu bu süreçte bir kez daha gösterdi. Uçlardan buluta platform bazlı hizmetler sunan şirket olma stratejimizin doğruluğunu yaşayarak teyit ettik. Nerede olursa olsun, ister uçta, ister veri merkezinizde, isterse bulutta veriden hızlı değer yaratmanın önemi birkez daha ispatlandı ve bu yöndeki çalışmalarımız daha da hızlandı. Haziran ayında Sanal Platformda gerçekleştirilen HPE Discover etkinliğimizde de bu amaca yönelik bir çok yeni çözüm duyurusunu yaptık.
Pandeminin ilk günlerinde içinde bulunduğumuz durumun zorlukları ile mücadele için bir uyum sürecine girdik. İlk aşamada müşterilerimiz uyum sonra da normalleşme konusunda adımlar atarken orta ve uzun vadede değişimin ve dönüşümün nasıl ve ne şekilde olacağını değerlendirmeye başladı. Görüyoruz ki pandemi birçok şirket için dönüşümde katalizör rolü oynadı ve oynayacak. Bu dönemde bazı kurumlarda dijital dönüşüm için belirlenen önceliklerin ve insiyatiflerin sıralamasının değiştiğini gözlemledik. Dönüşüm sadece şirketler bazında olmadı, bireylere kadar indi ve dijitalleşmede bireysel olarak da ciddi yol katettik.
Yeni normalle birlikte, ofise dönüşler başladı… Bu kapsamda sizin hazırlıklarınız neler, süreci nasıl yönetiyorsunuz?
COVID-19 sürecinde bugüne kadar olan olduğu gibi ofise dönüş sürecinde de çalışanlarımızın sağlığı ve güvenliği önceliğimiz olmaya devam ediyor. HPE olarak kademeli ofise dönüş planı yaptık ve hayata geçirdik. Bu planın ilk aşamasındayız ve gönüllülük esasına göre önceden belirlenen kısıtlı sayıda çalışma arkadaşımız İstanbul ve Ankara ofislerimizde çalışabiliyor. Bu geçiş öncesinde vaka sayılarının azalmaya başlaması ile birlikte ciddi bir hazırlık sürecine girdik ve ofis ortamını adeta tekrar tanımladık. Ofis ortamında sosyal mesafenin sağlanması, fiziksel temasın minimum seviyeye indirilmesi, ofis ortamının ve çalışanlarımızın hijyen koşulları en önemli odak alanlarımız oldu.
HPE için olduğu gibi tüm müşterilerimiz için de çalışanlarının sağlığı ve güvenliğinin herşeyden önce geldiğini geçtiğimiz aylarda gördük. Yine bizler gibi müşterilerimiz de ofise dönmeye başladılar ve ofis ortamında çalışanlarının sağlığını ve güvenliğini merkeze alıyorlar. Kendi ofise dönüş tecrübelerimizi, daha önce farklı kullanım alanları için geliştirdiğimiz çözümleri ve yapay zeka gibi ileri teknoloji olanaklarını bir potada eriterek geliştirdiğimiz Ofise Dönüş Çözümlerimizi HPE Akıllı İşyeri konseptinin bir uzantısı olarak geçen haftalarda duyurduk. Bu çözümler sosyal mesafe takip ve izleme, temassız fiziksel geçiş, yüksek ateş takibi, artırılmış gerçeklik ve görsel sanal uzaktan rehberlik ve son olarak da lokasyon tabanlı işyeri uyarı ve bilgi paylaşımı. Başarı oranları ile kendilerini kanıtlamış olmaları, hızlı hayata geçirilebilmeleri, uyarlama ihtiyaçlarının asgari düzeyde olması ve isteyen müşterilerimize HPE Greenlake ile tüketim bazlı hizmet olarak da sunulabilme olanakları bu çözümlerin ortak noktası.
Kısa bir süre önce Ezmeral yazılım portföyünü tanıttınız. Biraz bundan bahseder misiniz? Bu portföy aslında pek çok yeni nesil teknolojiyi de kapsıyor bildiğimiz kadarıyla. Bu noktada; müşterilerinize neler vaat ediyorsunuz?
Yazılım portföyünün detayına girmeden müsaade ederseniz HPE Ezmeral markasını nasıl yarattığımızdan bahsetmek isterim. Ezmeral, zümrütün İspanyolca karşılığı olan ‘esmeralda’ kelimesinden türetilmiş. Mistik anlamda zümrüdün güç verdiğine, geleceği görme yetisi kazandırdığına, zekayı artırdığına, stresi azalttığına ve bağışıklığı artırdığına inanılıyor. Biz ham zümrüdün daha güzel ve değerli bir şey ortaya çıkarmak için kesilmiş ve parlatılmış bir taşa dönüşümünü, müşterilerimizin dijital dönüşüm yolculuğuna benzetiyoruz.
HPE Ezmeral kurumların uçlardan buluta dijital dönüşümlerini hızlandırmasına yardımcı olmak için tasarladığımız yeni yazılım portföyümüz. Bu portföy konteyner düzenleme ve yönetiminden, yapay zeka-makine öğrenmesine veri analitiğinden veri platformuna, maliyet kontrolünden BT otomasyonuna, yapay zeka odaklı operasyondan ve güvenliğe kadar geniş bir çözüm setini içeriyor. HPE Ezmeral kurumların çevikliğini ve verimliliğini artırmalarına, inovasyona odaklanmalarına olanak tanıyor.
8 bin 300’den fazla yazılım mühendisimiz uçlardan buluta platform bazlı hizmetler sunma stratejimizin önemli bir parçası olan HPE Ezmeral çözümlerine müşterilerimiz geleneksel lisans modeliyle sahip olabilecekleri gibi HPE GreenLake ile tüketim bazlı hizmet olarak da erişebilecekler.