Türkiye’de hem doğalgaz hem de elektrik sektöründe çok önemli şirketlerle çalıştıklarını söyleyen Oracle Enerji Birimi Satış Direktörü Nadire Müge Gökçek, “Özellikle Enerji şirketleri bu döneme çok hazırlıklı girdiler. Bütün sistemler müşteri temelli olmalı. Bizim çözümlerimiz çok rahat ve esnek bir şekilde bunu sağlıyor. Olumlu sonuçları bizim yazılımlarımızla elde ediyor olmaları gerçekten gurur verici” dedi.
Enerji sektöründeki dijitalleşme sürecini ve müşteri iletişimini değerlendiren Oracle Enerji Birimi Satış Direktörü Nadire Müge Gökçek, bir miktar yatırım yapmış ve sistem kullanmanın faydasını yaşayan enerji şirketlerini görürken, bir yandan da yatırımlarını geciktirmiş olan şirketlerin yaşadığı zorluklara tanık olduklarını söyledi.
Oracle Enerji Birimi olarak elektrik, doğalgaz ve su şirketlerine uçtan uca yazilim çözümleri sunduklarını anlatan Gökçek, bunların içerisinde müşteri yönetimi, faturalama, sayaç yönetimi, sayaç veri yönetimi, varlık yönetimleri, kesinti yönetimleri gibi aslında çok geniş yelpazede çözümleri olduğunu da ekledi.
Bu noktada; pandemi sürecinde önemli zorlukları iş ortaklarıyla birlikte bertaraf ettiklerini söyleyen Gökçek, “Çok şanslıyız ki, Türkiye’de hem doğalgaz sektöründe hem elektrik sektöründe çok önemli şirketlerle çalışıyoruz. İzmir Gaz ve yine Eksim Yatırım Holding’e bağlı elektrik dağıtım ve perakende şirketi bizim çok kıymetli müşterilerimiz arasindanda. Onlar bu döneme çok daha hazırlık girdiler. En önemli nokta aslında müşterinin her daim yakınında olmak ve onlara bu imkanı sağlayabilmek. Gunumuz kosullarinda bütün sistemler müşteri temelli olmalı ve bizim çözümlerimiz çok rahat ve esnek bir şekilde bunu sağlıyor. En önemlisi de bu dönem gösteriyor ki, artık sistemlerle ve verilerle yönetmek gerekiyor. Bu bazen son kullanıcıyı eğitmek olabilir, son kullanıcıyla farklı bir platform üzerinde bir araya gelmek olabilir, belki sistemlerle saha ekiplerini dışarı çıkartmadan analitik verilerle, raporlamalarla bu verileri yöneterek birtakım kararlar almak gerekir. Olumlu sonuçları bizim yazılımlarımızla elde ediyor olmaları gerçekten gurur verici” diye konuştu.
Türkiye’deki enerji şirketlerine sağladıklarının sadece yazılım olmadığının altını çizen Nadire Müge Gökçek, aynı zamanda dünyadaki en büyük 20 enerji şirketinin de Oracle enerji çözümlerini kullandığını belirtti. Bu noktada Gökçek şunu vurguladı: “Bizim çözümlerimiz bütün bu tecrübeleri içinde barındıracak bir platform sağlıyor. Bizimle birlikte çalışan enerji şirketleri, Türkiye’nin en iyisi olmak değil aynı zamanda dünyanın en iyisi olma yolunda çok önemli adımlar atıyorlar.”
Bu konuda iş ortaklığının önemine işaret eden Gökçek, “Oracle enerjinin sunduğu çözümlerle beraber şirketlere kendi sistemlerini iyileştirmek ve bir dünya starı haline gelebilmek için çok önemli destekler veriyoruz. Onları müşteri gözüyle değil, partner olarak görüyorum. Geçtiğimiz bu süreç içerisinde Türkiye’ye Oracle Enerji olarak sonradan girmiş olmamıza rağmen girdiğimiz dönemden itibaren yakın temasla Türkiye’nin de dünyada tanıtılması açısından bu işbirliklerimizin çok önemli olduğuna inanıyorum” şeklinde konuştu.
Enerji sektörünün geleceğine de değinen Nadire Müge Gökçek, özelleştirme ile birlikte enerji tarafında ciddi bir dijital dönüşüm olduğunu vurguladı. Dijital dönüşümün doğru planlamasını yapan şirketlerin, bunun farkını yaşamaya başladıklarını dile getiren Gökçek şöyle devam etti: “Önümüzdeki dönemde de yine stratejisini ve vizyonunu bu yönde planlayan, dijital dönüşümden ne alması gerektiğini bilen şirketler kesinlikle yeni sistemlerle birlikte buna erişeceklerdir. 2021 yılında elektrik sektörü için yeni bir yatırım dönemi başlıyor ve bu yatırım döneminde ülkemiz açısından da akıllı sayaçların yatırımları, akıllı sayaçlardan gelen verilerin yönetimi, daha da genelleştirmek gerekirse veri analitiği ve bunlarla bağlantılı karar verme mekanizmaları çok önemli hale gelecek. Şu andaki yaşanılan sıkıntılar farklı farklı sistemlerden… Birbiriyle tutarsız olan verilerin artık düzeltilmesi ve yöneticilerin de bu verilere güvenerek karar vermeleri gerekecek. İlerleyen dönemde sistemlerin ne kadar etkin olduğunu, yapılan yatırımlarla bunun kararlara ne kadar yansıdığını göreceğiz. Artık hep veri konuşacağız.”