Hepsi alanında uzman, Bilgi Teknolojileri sektörünün birbirinden başarılı profesyonelleri… Bir yandan yoğun iş temposuna uyum sağlamaya çalışırken, bir yandan da farklı sporlar ile stres atıyorlar. Kimi yelken, kimi yüzme, kimi kayak kimi de motosiklet ile kendileri için alternatif bir dünyanın kapılarını açıyor.
CIO Update dergisi olarak biz de her ay CIO’ların sosyal uğraşlarını ve ilgi alanlarını bu sayfalara taşıyacağız. Merakla bekleyeceğinize eminiz…
Keyifli okumalar.
Orkun SÜER, Atasun Optik, CIO
Türkiye Triatlon Federasyonu’nun 3 yıldır lisanslı sporcusuyum. Ülkemizde ve uluslararası organizasyonlarda zaman planıma uygun olan yarışmalara katılmaya özen gösteriyorum. Perakende ve bilgi teknolojisi alanında 20 yıldan fazla zamandır çalışan bir yönetici olarak zamanımın önemli bir kısmı işimle geçiyor. Kalan vaktimi de aileme ve spora ayırabilmek için tüm hayatımı yeniden organize etmem gerekiyordu. Aktif olarak geçirdiğim zaman artınca işime ve ekibime yansıttığım enerji de doğal olarak arttı. Bir profesyonel olarak spordan öğrenilecek önemli noktalar var. Durağan bir hayattan bir Ironman yarışında 12- 13 saat içinde 4 Km yüzüp, 180 Km bisiklet binip sonrasında da tam maraton koşabilen bir insana dönüşmek için disiplinli ve planlı olmak şart. Süreç içinde zorluklarla başa çıkmayı öğreniyorsunuz. Hedeflere ulaşmak için iç motivasyonunuzu bulup çalıştığınızda da her şeyin mümkün olduğuna olan inancınız artıyor. Bu yolculukta, beklenmedik durumları ve problemleri de yönetmeyi öğrenmek çok kritik bir başarı faktörü. Bir yönetici, baba ve insan olarak böyle bir sürecin içinde olmak bana önemli artılar getirdi. Hiçbir şeyin imkansız olmadığını görmek farklılık yaratıyor. Bunun yanında; fit olmak da artı bir motivasyon sağlıyor.
Şevket Süreyya ÇELİKKANAT
2002 yılında motosiklet ehliyeti alıp bir yıl kullandıktan sonra, ABD’ye taşınırken motosikletime veda ettim. Ardından 2018 yılında Boyner’deki SAP proje günlerimin yüksek temposu içinde şehir içi ulaşımımı renklendirmek amacıyla yeniden motosiklet kullanmaya başladım.
Motosiklet ile seyahat diğerlerinden çok farklı. Bir aracın içinden dışarıya bakmayı monitöre bakmaya benzetiyorum. Oysa motosiklet üzerinde gezdiğiniz yerlerin içindesiniz. Kokuyu, manzarayı, toprağı hissediyorsunuz. Bazen araçlarımızla ev- iş arası giderken yolun nasıl geçtiğini dahi farketmiyoruz. İş ve şehir hayatının ister istemez soyut temposuna alternatif, sürekli anı yaşamayı sağlayan , stresi azaltan bir hobi. İstanbul’da köprüyü hiç motosiklet ile geçtiniz mi?
Uzun seyahatler ve kısıtlı bir bagaj kapasitesiyle az eşya ile seyahat etmeniz gerekiyor. İyi bir plan çok önemli. Mutlaka yağmur yağacaktır, istemeseniz de gece yolculuğuna kalabilirsiniz, lastik patlayabilir…. Sınırlı kapasite ile iyi planlayarak ve sürekli saate bakıp planı gerçekleştirmek bize profesyonel yaşamda da güç katan egzersizler.
Ayrıca o kadar çok eşya ile seyahat etmesek de oluyormuş. Bunu da öğreniyoruz.
Yaman ACAR, İpragaz, CIO
Deniz kıyısındaki yazlık evimizin varlığı ve ailemin teşviki sayesinde, çocukluğumdan beri denizle ve su sporlarıyla meşgul olma fırsatı buldum. Ancak hobilerim içinde yelken sporunun yer alması 2000 yılında başladı. O senelerde çalıştığım şirket bünyesinde “Poseidon” adında bir yelken kulübü kurduk. Amacımız denizcilik ve yelken sporunu şirket çalışanlarına hem öğretip hem de sevdirmekti. Bundan sonraki 11 sene Yelken Kulübü’nün başkanlığını yürüttüm. Bu sürede kulüp üyeleriyle farklı rotalarda sayısız seyirler yaptık. Benim için yelken sporu bir hobi olmaktan çok fazlası, hem öğretip hem de sürekli öğrenmeye devam ettiğim bir okul oldu. En önemli kazanımım kaptanı olduğum ekibimle bir takım olmak, hep beraber koordineli şekilde sıralı ve düzenli hareket etmeyi başarmamız idi. Aynı yaklaşımı profesyonel hayatıma da taşıdım. Şirket bünyesinde tüm orta ve üst kademe yöneticilerin katıldığı, 3 gün süren ve 10’dan fazla tekne yarıştığımız regattalar ile yelken tecrübemizi ve kazanımlarımızı daha geniş gruplara yaymayı başardık. Takım oluşturmak için yelkenli teknenin en uygun ortam olduğunu düşünüyor, her fırsatta yelken açmaya devam ediyorum.
Erkut EKİNCİ, Hugo Boss, CIO
Spor amaçlı başlayan ve halen hobi olarak yaptığım kayak, 20 yılı aşkın bir süredir kış tatillerimin odağını oluşturuyor. İnsan Nisan-Mayıs aylarının geldiğine üzülür mü? Kayak yapıyorsanız bahara biraz buruk girebiliyorsunuz. Tutku derecesinde hayatımda yer eden bu aktivite, adeta her şeyi geride bıraktığım sadece o bembeyaz doğada, zaman zaman buz kesen soğukla beraber tatlı bir huzura dönen o eşsiz sessizlik ve sadece ben ve hayallerimin yer aldığı o yeni dünyanın kapılarını açıyor. Yapabileceklerimin sınırlarını zorladığım bir spor. Zaman zaman bir kenarda soluklanırken geride bıraktığım tepeye ya da önümdeki o yeni maceralara baktıkça içimdeki o heyecanı size anlatamam. Özellikle soğuk, tipi, rüzgar altında yaptığım zaman kendimi zirveden aşağı bıraktığımda aklımda tek bir odak oluyor : Tekrar turnikelere ulaşıp yeni bir tura başlayabilmek. Sonuçta keyifli olduğu kadar zorlu şartlara maruz kaldığınız kayak, iş hayatının bir yansıması gibi. Zorlu koşullara rağmen bitmeyen bir mücadele, asla pes etmeme, başarabilmenin verdiği haz aslında benim için iş hayatında herkesin yaşadığı zorluklarla baş edebilmenin tam bir simülasyonu gibi. O yüzden her kış toplamda birkaç hafta yapabildiğim bu zorlu antreman bana tüm yıl boyunca yol gösterici oluyor.
Ayça ARSAN AYDIN, Coca Cola, CIO
Yelkenli ile yaklaşık 8 yıldır hobi olarak ilgileniyorum; ama son 4 sezondur hem İstanbul hem de Çeşme’de fırsat buldukça aktif olarak yarışıyorum. Şirkette de bir yelken kulübü kurduk. Tabii ki benim için yelkencilik ve daha da önemlisi denizcilik öğrenmek bir hobi, bir rehabilitasyon biçimi ama aynı zamanda tutku! Profesyonel yaşama çok net katkıları var. Koordinasyon, strateji, takım çalışması, liderlik, kriz yönetimi, sorun çözme, önceliklendirme, görev ve sorumluluk, arka arkaya hızlı ve taktiksel karar verme, değişen dinamiklere hızlı ayak uydurma gibi sayamayacağım birçok konuda hem bireysel hem de takım olarak çok katkısı olduğunu görüyorum. Hatta yelken dünyasında liderlikle ilgili özellikle öne çıkan ve çok beğendiğim bir söz vardır: “Karamsarlar hep rüzgardan şikayet eder, iyimserler rüzgarın değişmesini ümit eder, liderler yelkenlerini ayarlayıp yol alır!”