Bulut yatırımlarının 2020 yılının sonuna doğru yeni seviyelere ulaşarak yüzde 32 artışla 39,9 dolara yükseldiği gözlemleniyor. Bulut teknolojisinin pandemide işletmelerin uzaktan çalışmasına imkan sağlaması da pek şaşırtıcı bir durum değil.
COVID-19 krizinin başlangıcından bugüne, bulutun uzaktan çalışma konusunda bir hikayeden daha fazlası olduğu ortada. Bulut hizmetleri artık daha çevik iş modelleri, daha hızlı pazara sunması ve hatta daha çevre dostu operasyonları teşvik etmesiyle, hayatımızda oldukça önemli bir yere sahip. Fakat işletmeler, ödüllerin kademeli olduğunu düşünüyor ve dünya genelindeki işletmelerin sadece yüzde 37’si yatırımlarının tam değerini buluttan elde ettiklerini söylüyor.
İşletmeler ilerlemelerini hızlandırmak isterken bulut, rekabet avantajının itici gücü olmaya da devam ediyor. Bu bilgiyi veriler de destekliyor. Accenture’ın FTSE 350’nin teknoloji önceliklerine yönelik algoritmik analizi şunu gösteriyor: Buluta öncelik veren işletmeler, buna öncelik vermeyen diğer işletmelere göre önemli ölçüde daha iyi finansal sonuçlar sağlıyor.
Son zamanlarda CIO’lar ve iş liderleri ekonomik iyileşmeye bakıyor. Bu yüzden işletmelerin, minimum kesintiden fazlasını elde etmek istediği durumlarda buluta yönelik “kaldır ve değiştir” yaklaşımını yeniden değerlendirmelerinin şimdi tam zamanı. Bulut artık veri merkezi için yeni bir ev değil, tamamen yeni bir çalışma ve yenilik yolu getirebiliyor. Bu ölçekte ve işletmelerin özünde buluta geçiş sürecinde müşterilere de iş düşüyor. Müşterilen entegre bir bulut stratejisi ve dönüşüm yolculuğu aracılığıyla organizasyonları içindeki süreçlerini ve işlevlerini dönüştürmelerini gerektirecek.
İşletmeler bulut yatırımlarından nasıl daha fazla değer elde edebilecek ve bu altyapıları rekabet avantajı sağlamak için nasıl kullanabilecek? İşte iş liderlerinin dikkate alması gereken üç bulut öncelikli zorunluluk:
1. Yönetim Kurulu Bulut Konusunda Bilgi Sahibi Olmalı
“Dijital” ve “dijitalleştirme” gibi terimler iş dünyasında sıklıkla kullanılıyor. Ama şöyle bir gerçek var ki; bu moda sözcükler artık onun için yeterli olmuyor. Teknoloji, iş performansını belirleme gücünü kazanıyor ve yatırımcılar, çalışanlar ve müşteriler dijital hizmetlere yönelik taleplerini kalıcı olarak artırıyor. Accenture’ın FTSE 350’nin yıllık raporlarına ilişkin analizi, endeksteki en zayıf performans gösterenlerin dönüşümlerini sağlayacak teknolojiler hakkında daha az açıklama yaptığını ortaya koyuyor.
Bu yüzden işletmeler buluttan maksimum değer elde etmeye çalışırken, bulutun anlaşılması, CIO ve CTO’nun ötesine geçmesi son derece önem taşıyor. Bütün bunları dikkate aldığımızda yönetim kurulu üyelerinin ve CEO’nun bulut yolculuğuna daha yakından dahil olmasının gerekeceğini söyleyebiliriz.
Buluta yatırım COVID-19’un önümüzdeki yıllar için planlanan geçişleri hızlandırmasıyla ivme kazanıyor. Daha uzaktan çalışma ve merkezi olmayan iş gücü arasında işbirliği ile doğrudan avantaj sağlıyor. Fakat karantinalar kalktığı zaman işletmeler, yeni çalışma yöntemlerini belirleyecek ve daha rekabetçi olmak isteyecek. Bu yüzden iş liderleri bulut dağıtımlarını ve stratejik olarak bunun üzerine nasıl yığılacağını yeniden düşünüyor olabilir.
2. Bulut Yaşayan Bir Sistem
Geçtiğimiz yıl bize şunu gösteriyor; iş öncelikleri ve bunları sağlayan teknolojiler bir anda değişebiliyor. Bu yüzden, iş liderleri bulut stratejilerini ve altyapılarını tamamen hazırladıktan sonra projelerini başlatacak.
Bulut, yaşayan bir sistem. Bu da esnek ve modüler yapıda olduğu, yeni teknolojiler ve yeteneklerle hızla entegre olabilmesi ve işletmelerin değişen ihtiyaçlara hızla uyum sağlayabilmesi anlamına geliyor. Bu, iş zorluklarının ve gereksinimlerinin sürekli olarak gözden geçirilmesini ve karşılandığından emin olmak için bulut mimarisinin ve sağlayıcının uyarlanmasını gerektiriyor.
İşletmeler, bulutun getirebileceği hızlı dağıtım ve teslimattan en iyi şekilde yararlanabilmek için bazı çevik uygulamaları da uyarlayabiliyor. DevOps metodolojileri ve bulut yerel uygulamaları, başlamak için en iyi yer diyebiliriz. Hatta FTSE 350’nin liderlerinin lazer odaklı olduğu alanlar da başlamak için uygun olabilecek bir diğer seçenek.
3. Stratejik Bir Vizyon Olmalı
İş ve teknoloji stratejileri giderek daha fazla iç içe geçiyor ve iş liderleri teknoloji vizyonları söz konusu olduğu zaman daha stratejik hale geliyor.
Yenilik, en küçük ve en basit yerlerden gelebiliyor. Büyük olasılıkla bulut, daha üretken ya da çevik, daha sürdürülebilir ya da daha güvenli olmak için işinizi oraya götürebilecek. Önemli olan; bu vizyonun açık ve iyi iletilmiş olması, tüm teknoloji yatırımlarında, işe alımlarında ve süreçlerinde dikkate alınması.
Bu konuyla ilgili şöyle bir örnek verebiliriz: Bir işletme, operasyonları genelinde verileri daha iyi kullanmak istiyorsa, IoT, yapay zeka ve robotik gibi teknolojiler, bu verilerin bulutta toplanması, deşifre edilmesi ve eyleme geçirilmesi için kritik bir öneme sahip. İşletmeler de bu araçları kullanacak yetenekleri işe almalı ve onları geliştirmeli. Ama hepimiz bunun kolay bir süreç olmadığını biliyoruz. İngiltere’deki işletmeler bulut bilişim becerilerine aç fakat yetenek havuzu istedikleri kadar büyük değil. Ayrıca, sadece teknoloji ekibinin değil, bütün organizasyonun bu veri odaklı operasyon kültürüne katılmasını sağlayan mevcut platformların da düşünülmesi gerekiyor.
Diğer yandan, belki bir işletme bulut yatırımlarının kendisine maliyet tasarrufu sağlamasını istiyor olabilir. Bu da birçok geçiş için önemli bir itici güç. Başarılı olmak için CIO’ların, bulutun “hizmet olarak öde” modelinden nasıl yararlanılması gerektiğini, daha verimli olmak ya da gelir fırsatlarını ortaya çıkarmak için bulut sanallaştırma gibi teknolojileri kullanıp kullanmadıkları konusunda stratejik olarak düşünmeleri gerekecek. Bu yüzden bulut öncelikli bir işletim modeliyle düşünmeli ve buna uygun bir şekilde liderlik etmelisiniz.
Bu stratejik vizyon ne olursa olsun, iş liderleri her şeyin onun etrafında dönmesini, işletmedeki herkesin bunu bilmesini ve her şeyi ona göre ölçmesini sağlayabilecek.
Bulut yolculuğu kesinlikle yeni bir vizyon ve yaklaşımla yeniden canlandırılıyor. Kısaca bulutun, yeni iş yapma yöntemlerinin kilidini açan önemli bir platform olduğunu söyleyebiliriz.