Perakende ve e-ticaret sektörünün önde gelen CIO’ları ile bir araya gelen CloudCan, özellikle anlık yoğunlukları yönetmek, altyapıları güvenli bir şekilde çalışır kılmak için geliştirdikleri bulut hizmetleri ve çözümlerine dair vizyonunu paylaştı.
CloudCan’in yenilikçi teknolojileri, özellikle bulut teknolojilerini yaygınlaştırarak şirketlerin rakiplerine karşı avantaj sağlamalarını hedeflediklerini söyleyerek sözlerine başlayan CloudCan CEO’su Önder Erünsal, bunun için teknoloji anlamında hem iş ortaklarından hem de müşterilerinden bir adım önde olmak için çabaladıklarını belirtti. Kuruldukları günden bu yana global olmayı hedeflediklerinin altını çizen Erünsal, “Türkiye’de uyguladığımız projeleri uluslararası arenaya taşımanın bizi daha ileriye götürdüğünü gördük. Bu hedefle beraber hem Türkiye’de hem de yurtdışında farklı birçok proje yaptık. Katar CloudCan’i açtık. Ortadoğu ve Afrika bölgesinde ciddi tecrübelerimiz oldu. Bu bölge ile paralelde Rusya, Çin ve Amerika bölgesini içeren aktif güvenlik ve Azure projelerinin içerisindeyiz. İsmimizden anlaşılacağı üzere CloudCan bulut odaklı bir şirket. Sadece bulut teknolojileri ile ilgileniyoruz. Bildiğimiz işi en iyi şekilde yapmaya ve odağımızı bozmamaya çalışıyoruz. Regülasyonlardan dolayı bulut teknolojilerini kullanamayan şirket ve kamu kurumlarına, farklı hibrit bulut projeleri geliştirerek altyapılarını geleceğe taşıyoruz. Özellikle bulutun gücünden yararlanmak isteyen şirketlerin regülasyonlara uyumlu bir şekilde altyapılarını güncelleyebilmelerini sağlamada iddialı çözümlerimiz var. Yetkin ekibimiz ile sadece Türkiye’de değil, Rusya’da da Azure Stack projeleri gerçekleştirdik. Her zaman iş odaklı çözümler geliştirmeyi öncelik edindik. Bu yüzden yalnızca teknoloji birimleri ile değil, şirketlerdeki tüm departmanları dinleyip, işlerini kolaylaştıracak, verimlilik katacak, güvenliği artıracak çözümler üretiyoruz. Bir diğer önceliğimiz ise kolaylık. Hizmet verdiğimiz şirketlerde teknoloji yönetiminin kolaylaşması, teknoloji birimlerinin ve yöneticilerinin çok daha yenilikçi çözümlere odaklanabilmesine imkan tanıyacak sorunsuz bir altyapıya geçiş yapmalarını hedefliyoruz. Burada da bulutun esnekliğini, kolay yaygınlaştırılması ve kendi güvenlik özellikleri kullanıyoruz” dedi.
Bulutta Maliyet Avantajı Sağlıyoruz
Şirketlerin bulut geçişlerinde dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan Erünsal şöyle dedi: “Biz lisans satmaya odaklanmadık. İşimiz bulut konusunda şirketinizin doğru bir yol haritası belirlemesini sağlamak. Bu anlamda stratejik bir bulut danışmanlık şirketi olarak tanımlıyoruz kendimizi. Bizim en büyük gücümüz buradan geliyor. Microsoft’un yönetilen iş ortaklarından biriyiz. Mevcut sistemlerin modernize edilmesi konularında lisans satışı ile değil, değer katma vizyonu ile sektöre yeni bir soluk getirdiğimizi düşünüyoruz. CloudCan olarak amacımız şirketlerin ihtiyacı olan dijital dönüşümü sağlamada yardımcı olmak, onları geleceğe taşımak. Deneyimli uzman ekibimiz şirketler ile çalışıp lisans yenileme dönemlerinde, danışmanlık modelimizle hem var olan lisanslarınızı analiz etmek hem de yenilenmesi gereken ürünlerinizde kısa ve uzun vadeli senaryo planları ile size maliyet avantajı sağlamaya çalıyoruz.”
Bulut ile kurumların farklı departmanlarının ihtiyaçlarına hizmet vermenin misyon ve vizyonlarını destekleyen bir yaklaşım olduğunu ifade eden Önder Erünsal, IT departmanı ile çok yakın çalıştıklarını ancak mutlaka diğer departmanlar içinde de olmayı arzuladıklarını kaydetti. Önder Erünsal, “Katar’da ofisimizi açtıktan sonra Fas’ta iki adet hibrit bulut projesi yaptık. Kenya’da bir proje yaptık. Dominos Rusya’da proje yaptık. Güney Afrika ve Tunus’ta devam eden projelerimiz var. Global projeler bizi hem farklı kültürlerle çalışma, onları anlama gibi farklı bakış açısı sunuyor. Bu çalışmalarımızı artırmak istiyoruz” diye konuştu.
Bir Ar-Ge yazılım ekipleri olduğunu, burada kendi bulut ürünlerini geliştirdiklerini anlatan Erünsal süreçlerinden şöyle bahsetti: “Örneğin; ‘cloud optimizer’ geliştiriyoruz. Bulut kaynaklarını dinliyor ve bulut kaynaklarının otomatik olarak tüketimini, performansını optimize ediyor. Cloud Optimizer TÜBİTAK destekli, hala gelişmekte olan bir projemiz. Diğer bir projemiz, 3D animasyon projelerinin veya üç boyutlu çizim projelerinin işlemelerini alıp, bunların sonuçlarını veriyor. Bulut üzerinde çalışan bir envanter yönetim projemiz var. Şu anda aktif bir yazılım. Hala birçok müşterimizin kullandığı bir yazılım. Bu yazılımla birlikte verdiğimiz bir lisanslama danışmanlığı ekibimiz var. Bütün bu yaptıklarımızı müşteri eğitimleri ile destekliyoruz. Microsoft’un gerekli tüm gold uzmanlıklarını almış durumdayız. ‘Advance Specialty’ dediğimiz sadece birtakım gereksinimleri karşılamaktan geçmeyen; ama birtakım denetimlerden geçilen ve bir sertifika alınan advance uzmanlıklarla buralarda farklılaşıyoruz. Örneğin; uygulamaların buluta adaptasyonu ve modernize edilmesi en önemli uzmanlıklarımızdan biri. Bulut dediğimiz zaman bir çok farklı karşılaştırmalar oluyor. Uygulamaların modernize edilmesi, bununla beraber ciddi bir esneklik kazanılması, maliyet avantajı kazanılması ve tüm güvenlik SLA’leri ile beraber klasik mimarideki yapılardan geçiş için her şeyin hizmet olarak sunulması ve bir modernizasyon gerektiriyor. Burada da ciddi bir uzmanlığımız ve tecrübemiz var. Biz müşterilerimizi dinleyip önce departmanların ihtiyacını ve müşterinin gerçek iş ihtiyaçlarını anlayıp, arka planda bununla ilgili doğru bulut teknolojileri ile müşterilere hizmet vermeye çalışıyoruz.”
“3000 yeteneği Azure üzerinden müşterimizle buluşturuyoruz”
Champs.Buzz Yönetici Ortağı Mahir Tüzün ise, Champs.Buzz’dan bahsederek, bu platform ile beklenmeyen talebe karşı iş gücünü nasıl değiştirebileceklerini, nasıl tepki verilebildiğini adreslediklerini anlattı. Tüzün, “Dünyada açık yetenek ekonomisine dönük çok müthiş bir akım var. Artık herkes bağımsız çalışıyor. Türkiye’de de 100 binin üzerinde freelance çalışan var. Biz bunları firmalarla buluşturup, firmaların ihtiyacı olduğunda doğrudan yeteneğe ulaşmasını sağlıyoruz. Biz yeteneği buluruz, firmalara veririz. Firmalar bunu kullanır demiştik; ama öyle olmadı. Uzaktan çalışanların firmaların sistemlerine bağlanabilmesi için bir güvenlik endişesi ve bir güvenlik beklentisi ortaya çıktı. Böyle olunca kendimizi bir anda bu problemi çözebilmek, evinden kendi bilgisayarı ile Türkiye’nin veya dünyanın herhangi bir yerinden çalışan bir bireyin kendi bilgisayarı, kendi donanımıyla firmaların sistemlerine bağlanabilmesi için bir çözüm arayışına girdik. Burada da CloudCan’a danıştık. Onlar da bize çok iyi bir platform önerdiler. Azure Virtual Desktop üzerinde bu bireyleri Türkiye’nin neresinde olursa olsun kendi bilgisayarı ile sistemlere güvenli bir şekilde bağlanabilmesi için as a services bir altyapı sağladılar. Ben kaynakları çok daha limiti bir girişimci olarak böyle büyük bir altyapı nasıl yapılır diye düşünürken Azure ve cloudCan’in modellemiş olduğu as a services programlarıyla iş modelimizi uygun olarak, ihtiyacımız olduğu zaman daha fazla kaynak kullandığımız, ihtiyacımız azaldığında kaynakları kastımız bir modelde işimizi daha sürdürülebilir hale getirdik. Bir yıllık hikayemizle Türkiye’de ve Almanya’da yaklaşık 60 bin kişiye dokunduk. Yaklaşık 3000 adet yeteneğimiz var. Bu 3000 arkadaşımızı Azure üzerindeki altyapıyla müşterilerimizle buluşturuyoruz” dedi.
“Artık gazeteler evden yapılıyor, bunun için altyapımızı yenileme ihtiyacı duyduk”
Demirören Holding Genel Müdür Yardımcısı ve CSO’su Ufuk Dokuzluğoğlu da çeşitli hibrit bulut platformları işlettiklerinden, regülasyona tabi olmayan projelerini son dönemde genel bulut ve Azure üzerine taşımaya başladıklarından bahsetti. CloudCan’in yönlendirmesi, danışmanlık ve uzmanlıklarıyla başladıklarını söyleyen Dokuzluoğlu, “CloudCan ile çalışmaya başladığımızda Microsoft ekosistemindeki ürün ailesini tanışma fırsatı verdiler. Bu kadar iş yoğunluğu arasında Microsoft’un ürünlerinden nasıl istifade edeceğimizi bilemiyorduk. Ben ve ekibim CloudCan veya mühendisleri tarafından eğitimleri tabi tutulduk. Hangi ürünlerle ihtiyaçlarımızın karşılanacağına dair çalışma yaptık. Burada Azure hibrit bulut tarafında ilerlememiz gereken bir sürü çözümlerle tanıştırdılar. Hibrit bulut tarafında, Azure tarafında çok ciddi projeler yapmaya başladık. İhtiyaca göre kapasite satın alıyoruz. İstediğimiz zaman ölçeklendirebiliyoruz. Demirören’deki çalışanlarımızın büyük çoğunluğu evden devam ediyor. Sadece bin kişiye yakın idame ettirecek kadrolar merkezde binada çalışıyorlar. 7/24 masalarda yapılan gazeteler artık evlerden yapılıyor. Gazeteciler için radikal bir karar. Bununla ilgil altyapımızı da yeniledik” şeklinde konuştu.