Bilim insanları geçtiğimiz günlerde, zihin okumaya yönelik yeni bir adım attı. Yapılan çalışmayla, insan düşüncelerini okuyabilen bir yapay zeka modeli geliştirildi. Semantik kod çözücü olarak bilinen invaziv olmayan yapay zeka sistemi, beyin aktivitesini bir metin akışına çeviriyor.
Dil kod çözücünün asıl amacı iletişim kurma yeteneğini kaybeden insanlara yardım etmek olsa da araştırmacılar “zihinsel mahremiyet” ile ilgili bazı soru işaretleri oluşturduğunun da farkındalar. Bunlara ek olarak benzer korkuları yatıştırmayı amaçlayarak, kod çözücülerinin manyetik rezonans görüntüleme tarayıcısında uzun saatler boyunca beyin aktiviteleriyle eğitilmesine izin vermeyen kişiler üzerinde test ediliyor.
Konuyla ilgili yapılan araştırmalar, bir beyin implantının artık konuşamayan kişilerin kelimeleri ve hatta cümleleri hecelemelerini sağlayabileceğini gösteriyor. Bu beyin-bilgisayar arayüzleri, beynin kelimeleri oluşturmaya çalışırken ağzı kontrol eden kısmına odaklanıyor. Buna ek olarak araştırmanın, invazif bir beyin implantı olmadan sürekli dili yeniden yapılandırabilen ilk sistem olarak tarihe geçeceği söyleniyor. Araştırmacılar, beynin dili işlediği bilinen bölgelerinde nasıl tepkiler verdiğinin öğrenilmesine imkan tanıyor. Bu veriler daha sonra oldukça popüler olan ChatGPT’de konuşlandırılan AI teknolojisinin öncüsü olan GPT-1’i kullanan bir sinir ağı dili modeliyle entegre ediliyıor. Ayrıca bu model, herkesin beyninin algılanan konuşmaya nasıl tepki vereceğini tahmin edebilmek, sonrasında da en yakın cevabı bulana kadar seçenekleri daraltmak üzere eğitiliyor.
Hatta daha sonra sisteme, yeni bir hikaye dinletisi yaptırılarak doğruluğu ve çalışabilirliği test edildi. Araştırmacılar, kod çözücünün ‘ben’ ya da ‘o’ gibi zamirlerde zorlandığını ise kabul ediyor. Ancak uzmanlar, makinelerin zihin okuyabildiği ve hatta düşüncelerini konuşmadan yazıya dökebildiği bir geleceğe doğru yaklaştığımızı söylüyor.