IBM, “kuantum kullanımı çağı”nın başlangıcını duyurdu ve 2033 yılında bir süper bilgisayarın ortaya çıkabileceğini öngördü. Bu yeni dönem, cübitlerin (kuantum bilgisayarlarının temel bilgi birimi) yanı sıra, hata toleranslı ve kullanışlı sistemlerin geliştirilmesini de içeriyor. IBM, 1.121 cübitlik “Condor” işlemcisi, 133 cübitlik “Heron” çipi ve esnek, modüler “System Two” sistemini tanıttı. Bu gelişmeler, cihazların kuantum ve klasik iletişim bağlantılarıyla birleştirilmesini ve hata düzeltme yöntemlerinin geliştirilmesini içeriyor.
Bu ilerlemeler, önceki modellerin kapasitesini aşarak, kuantum bilgisayarlarının kapasitesini artırıyor. “Condor”, bir önceki model olan “Osprey”i geçerek IBM’in en güçlü işlemcisine dönüşüyor. IBM, bu gelişmelerle birlikte, artık tek bir işlemcinin kapasitesini artırmanın ötesine geçerek, birçok işlemciyi birbirine bağlayarak kuantum bilgisayarları geliştirmeyi hedefliyor.
IBM’in bu yeni yaklaşımı, kuantum bilgisayarlarının daha geniş ölçekte kullanımını mümkün kılacak. “Heron” işlemcisi, daha büyük ve işlevsel kuantum bilgi platformlarına olanak tanıyan “tunable coupler” mimarisine dayanıyor. “System Two”, ise bu işlemcileri modüler bir şekilde birleştirerek kuantum süperbilgisayarların temelini oluşturuyor.
IBM’in bu gelişmeleri, kuantum bilgisayarların gelecekte nasıl şekilleneceğini gösteriyor. Şirket, 2030’a kadar kuantum bilgisayarların bulut platformlarında yaygın olarak kullanılmasını ve yapay zeka ile entegre edilerek geliştirici deneyiminin basitleştirilmesini öngörüyor. Bu, kuantum bilgisayarların insanlar, teknoloji ve iş dünyası arasındaki ilişkileri nasıl değiştireceğine dair bir fikir veriyor.