Hubble Uzay Teleskobu tarafından görüntülenen, “parlak bir kar küresi” olarak tanımlanan UGC 8091 cüce galaksisi, gökbilimcilerin dikkatini çekiyor. NASA ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından yapılan bir açıklamaya göre, Hubble, 2006 ve 2021 yılları arasında toplanan verileri kullanarak UGC 8091’in yeni bir görüntüsünü oluşturdu. Bu galaksi, Dünya’dan yaklaşık yedi milyon ışık yılı uzaklıkta, Başak takımyıldızında bulunuyor ve eliptik ya da sarmal bir şekle sahip olmayan bir “düzensiz galaksi” olarak sınıflandırılıyor.
Düzensiz galaksiler, komşu galaksilerle karşılaşmalar veya içsel aktivite nedeniyle değişken şekil ve boyutlarda bulunuyor. Örneğin, bir sarmal galaksi, daha güçlü yerçekimine sahip başka bir galaksiye yaklaştığında bazı materyallerini kaybedebilir ve şekil bozukluğuna uğrayabilir. Veya iki galaksi çarpışıp daha büyük, şekil bozuk bir sistem oluşturabilir. Bazen düzensiz galaksiler küçük yıldız grupları gibi görünürken, bazen de halkalar veya kürdan şeklinde oluşurlar. Genellikle hem genç hem de yaşlı yıldızlar ile çok miktarda toz ve gaz içerirler. UGC 8091 bir cüce galaksi olduğundan, bilim insanları tarafından yaklaşık bir milyar yıldıza sahip olduğu tahmin ediliyor. Bu, çok gibi görünse de, 100 milyardan fazla yıldıza ev sahipliği yapan Samanyolu galaksisi gibi diğerlerine kıyasla azdır.
Hubble’ın Geniş Alan Kamera 3 ve Gelişmiş Kamera için Araştırmalar kullanılarak oluşturulan görüntü, 12 farklı kamera filtresinden gelen görüşleri birleştiriyor. Bu filtreler, orta ultraviyole ışıktan görünür spektrumun kırmızı ucuna kadar olan ışığı yakalıyor. Görüntüdeki kırmızı lekeler, sıcak, enerjik, genç yıldızlardaki heyecanlı, parlayan hidrojen moleküllerini temsil ediyor. Daha yaşlı yıldızlar – “kar küresi” estetiğine katkıda bulunanlar – arka planda uzak galaksilerle birlikte görülebilir.
Bilim insanları, UGC 8091’i incelemeye devam ediyorlar çünkü büyük patlama sonrasında soğuyan hidrojenin yeniden ısınmasında cüce galaksilerin oynadığı rolü daha iyi anlamak istiyorlar. Ayrıca, cüce galaksilerin ve yıldızlarının neyden yapıldığını daha iyi anlamak, bu eski galaksilerle kendi galaksimiz gibi daha modern galaksiler arasında “evrimsel bağlantılar” keşfetmek istiyorlar.