Üretken yapay zekanın (GenAI) hızlı gelişimi ve artan talebi, veri merkezlerinden kaynaklanan karbon emisyonlarının hızla artmasına neden olabilir. Finansal hizmetler ve araştırma şirketi Morgan Stanley tarafından yayımlanan bir rapora göre, veri merkezi endüstrisi 2030 yılına kadar 2,5 milyar ton sera gazı emisyonu salabilir. Bu miktar, yapay zeka devreye girmediği takdirde öngörülen seviyenin üç katına denk geliyor.
Emisyonlar 600 milyon tonu aşacak
2023’te 200 milyon ton olan veri merkezi emisyonlarının, üretken yapay zeka nedeniyle 2030’da 600 milyon tona ulaşması bekleniyor. Artan bulut hizmetleri talebi, daha fazla veri merkezi inşaatına yol açarak emisyonları hızlandırıyor.
Net-sıfır hedefleri tehlikede
Rapora göre, 2030 yılına kadar beklenen emisyonların %60’ı veri merkezlerinin operasyonlarından, %40’ı ise inşaat sürecinde kullanılan malzemelerden kaynaklanacak. Google’ın son beş yılda emisyonlarında %48 artış bildirmesiyle, net-sıfır emisyon hedefleri daha da zorlaşıyor. Teknoloji sektörü, ABD’deki yıllık emisyonların %40’ını oluşturuyor ve bu oran, çevresel hedeflere ulaşılmasını daha da karmaşık hale getiriyor.
Çevresel zorluklar ve çözüm arayışları
Veri merkezleri, su soğutma sistemleriyle enerji tasarrufu sağlamaya çalışsa da bu sistemler büyük miktarda su gerektiriyor. Su kıtlığı yaşayan bölgelerde bu durum, teknoloji şirketlerinin yeşil hedeflerine ulaşmasını zorlaştırıyor. Morgan Stanley, karbon yakalama ve giderim teknolojilerinin (CCUS) gelişimini hızlandırmak için 15 milyar dolarlık bir yatırım gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, yeniden ağaçlandırma projeleri de net-sıfır hedeflerine ulaşmada önemli bir rol oynayabilir.