ABD Adalet Bakanlığı’nın (DOJ), Apple’a karşı antitröst davası açmayı planladığı belirtiliyor. Bu durum, şirketin iPhone donanımı ve yazılımı üzerindeki hakimiyetini kullanarak tüketicilerin Apple cihazlarını kullanmayı bırakmasını zorlaştırması, rakip üreticilerin Apple ile rekabet etmesini güçleştirmesi ve iPhone’un premium telefon pazarında baskın konumunu koruması gibi nedenlerle gerçekleşebilir. DOJ’un soruşturduğu konular arasında Apple Watch’un iPhone ile diğer markalara göre daha iyi çalışması, rakiplerin iMessage mesajlaşma platformundan dışlanması ve Apple’ın mobil ödeme sistemlerindeki rekabeti engellemesi yer alıyor.
Eğer DOJ, Apple’a dava açarsa, bu durum şirketin iş modeline yönelik en büyük hukuki meydan okuma olabilir. Apple’ın rakipleri, dijital asistan Siri’ye erişememekten şikayet ediyorlar ve bu durumu, Apple’ın iş stratejilerinin rekabete aykırı olduğunun bir işareti olarak görüyorlar. Apple ise iş uygulamalarının antitröst yasalarını ihlal etmediğini savunuyor ve kendi iş yaklaşımlarının sadece kendi iş fırsatlarını değil, sanatçılar, yaratıcılar, girişimciler ve büyük fikirlere sahip “çılgın herkes” için daha fazla fırsat yarattığını belirtiyor.
Türkiye’den gelen haberlere göre, ABD Adalet Bakanlığı’nın Apple’a yönelik soruşturması 2024’ün ilk yarısında dava açılabilir. Bu soruşturma, Apple’ın müşterileri kendi ekosistemine kilitleme hamlelerini içeriyor. Ayrıca, antitröst soruşturmasında Apple’ın üçüncü taraf geliştiricilerin uygulamaları yerine kendi uygulama ve hizmetlerini tercih etmesi, bulut oyun uygulamalarını App Store’dan engellemesi ve AirTag ile rekabet eden cihazlardan iPhone’un konum hizmetlerini kısıtlaması gibi konular da inceleniyor.
Bu gelişme, Apple’ın sadece antitröst sorunlarıyla karşı karşıya olan tek büyük teknoloji şirketi olmadığını gösteriyor. Google, arama ve reklamcılık işleriyle ilgili iki antitröst davasıyla uğraşırken, Amazon ve Meta da Federal Ticaret Komisyonu (FTC) tarafından rekabeti engellemeye çalışmakla suçlanıyor.
Bu durum, Apple’ın iş stratejileri ve uygulamalarının yasal incelemeler altında olduğunu ve bu tür antitröst soruşturmalarının teknoloji sektöründeki diğer büyük şirketleri de etkileyebileceğini gösteriyor. Bu tür soruşturmalar, teknoloji şirketlerinin rekabet uygulamaları ve tüketici hakları üzerindeki etkileri açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.