Geçtiğimiz hafta İngiliz medya kuruluşu BBC, İngiltere’de orta öğretim seviyesindeki 1 milyon öğrenciye mikro bilgisayar dağıtacağını duyurdu.
Bilmeyenler için; mikro bilgisayarlar yaklaşık bir kibrit kutusu boyutunda cihazlar ve temel bilgisayar işlevlerini yerine getirmeye yetiyorlar. Bu bilgisayarlar üzerinde yazılım, robotik uygulamalar ve makinalar arası iletişim projeleri geliştirmek mümkün. Projenin amacı ise İngiltere’nin dijital uçurumdaki farkını kapatmak. Çünkü yapılan çalışmalar gösteriyor ki, önümüzdeki beş sene içerisinde İngiltere’nin çok daha fazla dijital formasyona sahip nitelikli insan gücüne ihtiyacı olacak. Dolayısıyla gelecekte ihtiyaç duyacağı programcıları, proje yöneticilerini, donanımcıları, analistleri ve dijital dünyanın diğer uzmanlarını şimdiden hazırlamak istiyor. Bu proje ile BBC bilgisayarı çocukların aklında yalnızca bir oyun ve iletişim aracı olmaktan çıkarıp, bir şeyler geliştirebilecekleri bir platforma dönüştürmeyi amaçlıyor.
Dijital gelecek için yapılan hazırlık çalışmalarının ne ilki ne de sonuncusu. ABD başkanı Barack Obama, öğrencilerin kod yazmaya teşvik edilmesi için başlatılan “Hour of Code” etkinliğinin başlangıcını kendi yazdığı tek satırlık kod ile destek verdi. Amerikan okullarında bir seferlik halinde kod yazmaya teşvik eden programlar yapıldı. İngiltere ve ABD haricinde, Fransa ve Danimarka’da da öğrencilerin kod yazmaya daha erken yaşlarda teşvik edilmesi ve temel bilgisayar bilimlerini öğrenmeleri için müfredatın düzenlenmesine çalışılıyor. Microsoft geçtiğimiz aylarda “Hour of Code” uygulamasını Türkiye’de de başlatarak farklı etkinlikler düzenlemeye başladı. Bu sayede ilk ve ortaöğretime devam eden binlerce çocuk hayatlarında ilk kez kod yazmış oldular. ‘Minik Parmaklar Geleceği Programlıyor’ ismiyle devam eden etkinlik binlerce gencin yetişmesine vesile olacaktır.
Türkiye’de daha şimdiden kurumların dijital dönüşümü için ihtiyaç duyulan uzman personel için ciddi bir açık bulunuyor. Yapılan tespitlere göre şimdiden bilgisayar bilimlerinin farklı alanlarında 100 bin civarında uzman personel açığımız var. Yazılımcı, büyük veri analisti, güvenlik uzmanları, ağ uzmanları… yani bilgisayar bilimlerinin her kademesinde ciddi eksiklikler bulunuyor. Daha da önemlisi önümüzdeki 5 yıl içerisinde yepyeni meslekler ortaya çıkmaya başlayacak ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu insan kaynağını karşılamaya yönelik çalışmaların çok daha hızlandırılması gerekiyor. Yalnızca bilgisayar bilimleri değil, proje yönetimi, yabancı dil, ekip çalışması ve işletme bilimlerine sahip gençler yetiştirmemiz gerekiyor ki bu alanda yalnızca personel ve nitelikli iş gücü değil aynı zamanda girişimcileri de ortaya çıkarabilelim.
FATİH projesini yalnızca kitapları geride bırakacağımız bir tablet edindirme uygulamasından çıkarıp, çocukların bilgisayar bilimlerine ilk adımı atacakları, kod yazmaya başlayacakları ve kooperatif olarak proje geliştirip daha genç yaşta üretime geçebilecekleri bir proje olarak şekillendirmek gerekiyor. Doğudan batıya her alandaki gençlere umut vermek, dijital çağdaki uçurumu kapatmak ve hepsine daha aydınlık bir gelecek kurabilmeleri için fırsat oluşturmak hepimizin görevi.