90’lı yıllarda bir bilgisayar satın almak için hatırı sayılır bir para ödediğimiz günlerden, birkaç yüz liraya o bilgisayarın yaptığı işlemlerin kat kat fazlasını yapabilen tabletleri veya ucuz notebookları alabildiğimiz günlere geldik.
Eskiden eve bilgisayar satın almak uzmanlık gerektiren başlı başına bir işti. Türkiye’de marka PC henüz tam olarak oturmadığı için herkes ekranından klavyesine, işlemcisinden sabit diskine kadar tüm parçaları beğenir, seçer ve hesabına en uygun bilgisayarı toplamaya uğraşırdı. Bilgisayar dergileri on binlerce satar, sayfalar dolusu reklamlarda ürünler fiyatları ile tanıtılırdı.
Bilgisayarlar ya da tabletler, artık kullan at devrinin yeni gözdesi oldular. Tıraş bıçağına çok para vermek istemeyenlerin temel motivasyonu, aynı işlemi yapabilecek ve çoğu zaman yenilenen daha ucuz ürünlerin her zaman piyasada kolayca bulunabilecek olmasıdır. Günümüz akıllı elektronik cihazlar evreni için de aynısı geçerli. İlk cep telefonumu 4 yıl kullanmıştım. Şimdi yeni bir üründen 6 ay içerisinde sıkılıyorum. O halde neden 24 ay taksite gireyim veya 2000 TL üzerinde para vereyim ki? Donanım üreticileri daha ucuz ürünleri daha sık aralıklarla güncelleyip piyasaya sundukça, tüketicinin kaliteli ürünlere, uzun ömürlü kullanıma ve cihaz eskitmeye karşı ilgisi azalıyor.
Bu anlamda HP’nin ikiye bölünmesi ve donanım üreten kısmını, kurumsal yazılım ve çözümler geliştiren bölümünden uzak tutmaya çalışmasını anlamak lazım. Diğerleri de aynısını yapmadı mı? İlk önce IBM, yani kişisel bilgisayarların mucidi, tüm PC bölümünü Lenovo’ya sattı. Dell kurucusu Michael Dell tarafından geri satın alınıp köklerine dönmeye hazırlandı. Samsung ise Avrupa PC pazarından çıktığını açıkladı. Sony daha radikal bir karar alarak tüm PC işini devretme kararı aldı. Şimdi benzer bir hamleyi HP yapıyor.
Ucuz donanım, bu işten yıllarca iyi para kazanmış sektör liderlerinin canını sıkıyor, artık bu alanda var olma sebeplerini yok ediyor. Şimdi bu alanda mücadele etmeye devam eden Toshiba, Acer, Asus, Lenovo gibi markaların müşteri ilgisini çekmek için çok daha fazla çaba sarf etmeleri lazım. Ancak tüm bunlardan istisna olarak kendine özel bir pazar oluşturmuş Apple, 1000 USD altına inmeyen fiyatlar ile müşterilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Belki de halen kaliteli donanımda hayat vardır, kimbilir?