Otonom, yani kendi kendine giden araçlar konusunda çalışmalar iyice hız kazandı. En son haberlerden biri de Alman otomobil üreticilerinin Nokia Here Maps uygulamasını satın alması oldu. Aralarında BMW, Daimler ve Audi’nin bulunduğu bu birlik artık otonom araçlar için ihtiyaç duydukları bulut tabanlı haritalama servisine kavuşmuş oldular.
Otomobillerin hızla daha teknoloji odaklı hal gelmesi ile birlikte çeşitli sorunlar da ortaya çıkmaya başlıyor. Geçtiğimiz hafta ünlü bir otomobil üreticisinin yeni model aracı Wired dergisi editörleri tarafından hacklenerek kendi kendine yürütüldü. Bir mobil telefon üzerinden araca kumanda etmeye başlayan editörler, aracı çalmaktan ziyade kimi komutları iptal etmeyi başardılar. Aracı hareket ettirebilen ve sürücünün komutları yok sayan bu sızma işlemi, yüksek hızda seyir halindeki araçlar için büyük tehlike arz ediyor.
Hızla artan güvenlik endişeleri, her şeyin daha güvenli olduğu, teknolojinin daha mekanik ve elle yönetildiği günlere olan özlemimizi artırıyor. Otomobilinizin park yerinden kendi kendine çıkıp, evinizin önüne gelmesi çok büyük bir lüks. Ancak sizi ıskalayıp hareket etmeye devam etmesi de bir başka olasılık. Böyle bir durum yaşandığında acaba sigorta şirketiniz aracınıza yeni sürüm antivirüs yazılımını kurmadığınız için tazminat ödemeyi ret edebilir mi? Ya da trafik kazasında suçlu siz mi olacaksınız, yoksa aracı yeterince güvenli yapmayıp kazaya sebebiyet veren üretici ve hatta yazılım geliştirici mi?
İnternet olmadan hack mümkün mü?
Kullanıcıların büyük bir çoğunluğu bilgisayarlarındaki verinin ancak bilgisayar internete açık ise çalınabileceğini düşünüyor. Yani herhangi bir dijital bilgiyi tam olarak güvende tutmak için bilgisayarın herhangi bir ağdan uzak tutmak yeterli olacaktır. Maalesef bu sav artık ortadan kalkmış durumda. İsrailli bir grup güvenlik uzmanı, yeni geliştirdikleri malware yani kötü yazılım sayesinde internete bağlı olmayan bilgisayardan bile veri çalabilmeyi başarabiliyorlar. Bu yazılımın elbette öncelikle bilgisayara bir disk yardımı ile bulaştırılması gerekiyor. Yazılım bilgisayarınızın işlemcisi ve hafızası üzerinden özel bir protokol kullanarak radyo dalgaları yaratmaya başlıyor. Böylece GSM, UMTS ve LTE frekansları ile iletişime geçilebiliyor. Yani herhangi bir şebekeye bağlı olmayan bilgisayarınız bir anda mobil cep telefonu gibi davranmaya ve veri transfer etmeye başlıyor. GSMem isimli bu malware 5 metre uzaktan saniyede 1 ya da 2 bit veri transferi gerçekleştiriyor. Alıcı olarak Motorola C123 marka telefon kullanan uzmanlar, daha güçlü bir alıcı ile 30 metreden saniyede 1000 bit veri transferi gerçekleştirmeyi başardılar.
Teknoloji gelişiyor ve hayatımızı kolaylaştırıyor. Ancak zamanla güvenlik konusunda çok daha ciddi sorunlarımızın olacağı da bir gerçek.