Önümüzdeki ay içerisinde IBM ve Apple ortak çalışmalarının ilk meyvelerini görmeye başlayacağız. Böylece gerçekten de iPhone ve iPad gibi iOS işletim sistemine sahip cihazların iş ortamında ne gibi katkı sağlayacağını da görmüş olacağız. Ancak şu anda rahatlıkla söyleyebilirim ki, özellikle tabletler arasında kıyaslandığında, rutin ofis işlerini bir iPad ile yapmak mümkün değil.
Geçtiğimiz hafta yapılan tanıtımlarda dünyanın en ince, en hızlı ve en hafif ürünleri olduğu iddiası ile piyasaya sürülen iPad’ler bir zamanlar notebooklardan yavaş yavaş vazgeçmemizi sağlayan tabletlerin en başarılı halefleri. Ancak Bill Gates’in de dediği gibi, mesele üretmeye, yeni bir şeyler geliştirmeye, dijital evrenin tüketicisi değil, inşaatçısı olmaya gelince, klavyeli “L” formunda ürünler kullanmak zorunluluk haline geliyor.
Günümüzde tabletler pazarlama, iletişim ve satış ekiplerinin en güzel oyuncakları olsalar bile, iş klasik ofis uygulamaları, raporlar, finans çözümleri, uygulama geliştirme, multimedya üretmeye geldiğinde diz üstü bilgisayarlara ve hatta masaüstü iş istasyonlarına muhakkak ihtiyaç duyuyoruz. Tüm bunlar bir kenara en basit üretim aşamalarından biri olan yazı yazmaya geldiğinde bile klavyesiz bir tablet size büyük ızdırap yaşatabiliyor.
Kendi deneyimlerimde gördüm ki, klavyeli bile olsa iPad, yahut daha genel bir tabir ile iOS işletim sistemi üretkenlik çözümleri, veya ne bileyim klasik çalışma anlayışımız ile uyumlu değil. Çoklu görevler, birden çok pencere ile çalışmak, uygulamalar arası veri alışverişi yeni iOS 8 ile bir nebze giderilmiş olsa bile halen kat edilmesi gereken bir mesafe var. Bu anlamda Android işletim sistemini çok daha başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Özellikle Samsung’un çoklu pencereleri ve stylus ürünleri birçok işi çok daha kolay yapabilmenizi sağlıyor.
Bunun bir öte aşaması ise Windows arabirimi. Bu güne kadar Türkiye’de test ettiğim Windows işletim sistemli tabletlerin büyük bir çoğunluğu hantal hibrit ürünlerdi. Ancak halen Türkiye’de bulamadığımız Microsoft Surface Pro 3 gibi cihazlar, iş dünyasında çok daha etkin kullanılabilir. Bunların örneklerini ve enteresan başarı öykülerini şimdiden görmeye başladık. Apple, son kullanıcı pazarında elde ettiği başarının bir benzerini kurumsal alanda göstermek için büyük bir hazırlık içerisinde. Kim bilir belki de önümüzdeki ay taşların bir kez daha yerinden oynadığına şahitlik ediyor olabilir.