Hayat Holding Global CIO’su Gülsün Gönültaş Akhisaroğlu, çalışma hayatında zaman ve mesafeden bağımsız bir paradigma tanımlayan, çalışan deneyimini, işbirliğini, bireysel ve ekip üretkenliğini artıran yeni uygulamalar ile AR/VR gibi teknolojilein dijital ofis kavramını gerçeğe dönüştürdüğünü söyledi ve ekledi: “Bilgi Teknolojileri gibi teknik hizmet sunan ve bilgi satan kaynakların, bu dönüşümün de desteği ile oluşturduğu GIG ekonomisi iş yapış şekillerini değiştirerek şirketlerin dönüşüm sürecinde ihtiyacı olan yetkin kaynağa ulaşmasını kolaylaştırarak dijital dönüşümü hızlandıracaktır.”
Ege Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği lisans eğitiminin ardından, Dokuz Eylül Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nde yüksek lisans eğitimini tamamlayan Gülsün Gönültaş Akhisaroğlu, 25 yılı aşkın süredir otomotiv, savunma sanayi ve enerji gibi farklı sektörlerde bilgi teknolojileri alanında görev yapıyor.
Çalıştığı şirketlerde iş stratejilerini iyi anlayarak, organizasyonunun, sistemlerin ve süreçlerin dönüşümü için yeni teknolojilerin ve özellikle dijital çözümlerinin uygulanmasına liderlik eden Akhisaroğlu, 2019’un Temmuz ayından bu yana Hayat Holding Global CIO’su olarak görev yapıyor. Başarılı bir kadın profesyonel olarak tanıdığımız Gülsün Gönültaş Akhisaroğlu ile Hayat Holding’in dijital dönüşüm stratejisini, 2020 yılı CIO Ödülü’nü ve gelecek hedeflerini konuştuk…
Pandemi sürecinde sizdeki değişim ve dönüşümler neler oldu?
Pandemi ile beraber tüm süreçlerin ve alışkanlıkların kökten değiştiği bu yeni ortamda, Hayat Holding Bilgi Teknolojileri olarak bizim de önceliklerimiz, standartlarımız ve iş yapış şekillerimiz değişti. Pandemi ile müşteri deneyimi ve beklentilerinin de değiştiğini gördük. Hayat Holding ve Bilgi Teknolojileri açısından değişimi ve etkilerini iyi analiz edip ürün ve hizmetlerimize yansıtarak değişime uyum sağladık. Hayat Holding’de Bilgi Teknolojileri ekibimiz ile dijital dönüşüm liderliğini yürütüyoruz. Bilgi Teknolojilerini, iş birimlerinin stratejik iş ortağı olarak konumlandırma çalışmalarımız, iş birimleri ile sinerji ve ortak çalışma kültürü oluşturma hedefimizi destekliyor. Hayat Holding Dijital Dönüşüm Programı’mıza H4Y4T D161T4L adını verdik ve bu programın altında tanımladığımız projeler ile dijital dönüşüm yolculuğumuza başladık. Dijital dönüşüm teknolojiyle değil insanla başlar. Dijital dönüşüm stratejisi oluştururken ve uygularken çoğu zaman en zor görev, insanların yaklaşımlarını, şirket kültürünü ve işin yapılma biçimini uyumlu hale getirmektir. Biz dijital dönüşüm programımızda; insan, strateji, inovasyon ve teknoloji boyutlarını şirket kültürümüz ile uyumlu bir programda bir araya getirdik. Ayrıca bu dönemde Bilgi Teknolojileri olarak yaptığımız çalışmalar arasında, Hayat Kimya ekipleri ile RPA uygulamaları kullanarak yapılandırılmamış veri formatında bulunan müşteri talep ve yorumlarından ürün gelişimine katkı sağlanması, Kastamonu Entegre ekipleri ile görüntü işleme ve analitik yöntemleri kullanarak üretim süreçlerinin ve üretim kalitesinin iyileştirilmesi projelerini sayabiliriz.
İlk aksiyon olarak, Bilgi Teknolojileri organizasyonumuzu, hizmet fonksiyonu kategorisinden alıp, Türkiye’den doğan ve dünya çapında emin adımlar ile büyüyen Hayat Holding şirketlerimizin iş stratejilerine hakim ve bu stratejileri dijitalleşme, yıkıcı teknolojiler ve veri ile daha da ileriye taşıyacak ‘’stratejik iş ortağı’’ konumuna getirmeye karar verdik. İcra kurulu ve yönetimimizin desteği ile Bilgi Teknolojileri organizasyonunun dönüşümü başlattık. Bilgi Teknolojilerinin stratejik iş ortağına dönüşümü, şirketimizin dijital dönüşümünün en önemli bileşenlerinden biri oldu. Bu çalışmamıza H4Y4T D161T4L IT adını verdik. H4Y4T D161T4L IT, “One Team”, “One Platform”, “Standardized Process” olarak tanımladığımız 3 prensip üzerine kuruldu.
Tüketicilerin ürüne ulaşım ve alım kanallarının değişmesine paralel olarak e-ticaret ve dijital kanallar oldukça gelişti. Hayat Kimya’da pazar yeri uygulamaları ile e-ticaret kanallarında doğrudan tüketicilerimize ulaşmaya devam ettik. Tüketici açısından tedarik sürecine baktığımızda, tüketicilerimizin sipariş ettiği ürüne en kısa sürede, erişilebilir fiyatlarla sahip olmasını hedefliyoruz. Bu doğrultuda hammadde alımından, ülkeler arası tedarik ve üretimlerin yönetimi, yarı mamul, mamul üretimi, depolanması, lojistiği ve son müşteriye kadar ulaştırılmasını kapsayan ciddi bir Global Tedarik Zinciri operasyonunu yönetiyoruz. Bu dönemde Global Tedarik zinciri ekiplerimiz ile işlerini daha etkin ve çevik yönetmelerini sağlayacak bulut tabanlı dashboard projelerini canlıya aldık. Ayrıca, süreç iyileştirme ve optimizasyona odaklandığımız Global Tedarik Zinciri yönetimi projesinin de kapsamda olduğu SAP S/4 HANA dönüşümümüz hızla devam ediyor.
Pandemi ile başlayan ve devam eden ihtiyaçlardan bir tanesi de ekiplerimizin artık hibrit düzende çalışması gereksinimi. Devam eden üretimlerimiz nedeniyle üretim tesislerimizde ve ofislerde çalışmaya devam eden ekiplerimiz ile evlerden çalışmaya devam eden ekiplerimizin ortak çalışma platformu ihtiyacı oluştu. Ekiplerimizin ortak bir platformda video konferans, mesajlaşma, sesli görüşme ve ortak alanda birlikte çalışma ihtiyaçlarını karşılayan H4Y4T D161T4L WORKSPACE projemizi global ölçekte 14 ülkede devreye aldık. Bu proje ve altyapı ile Hayat Holding bünyesinde çalışan tüm ekiplerimize, dijital çalışma ve işbirliği platformu sağladık. Hibrit çalışma, uzaktan çalışma ve uzaktan destek hizmetlerinin sağlıklı verilebilmesi için kapsamlı bir Bilgi Güvenliği programı başlattık. Bilgi Güvenliği bizim stratejimizin önemli bir bileşeni. Dijital Dönüşüm programımız kapsamında, şirketlerimizin iş önceliklerini destekleyen bir bilgi güvenliği yaklaşımı benimsedik. Risklerimizin bilincinde olarak, uzaktan erişim ve işbirliğini desteklerken, üretim tesislerimizde IT&OT entegrasyonunu sağlayan, AR/VR gibi yeni teknolojileri ve IoT yapılarını da kapsayan farklı güvenlik çözümleri ile denetim ve kontrol sistemleri konumlandırdık.
Dijital dönüşümü kendi sektörünüz açısından değerlendirdiğinizde, geçmiş 10 yıla kıyasla sektörünüzde neler değişti?
Üretim operasyonları açısından baktığımızda, geçtiğimiz dönemde, müşteri ilişkileri yönetimi, tedarik zinciri yönetimi, üretim takip sistemleri ve kurumsal kaynak planlama yazılımları kurularak, her alanda veri toplanmaya başlandı. Hatta yakın dönemde, IoT ve bulut teknolojilerde yaşanan gelişmeler ile üretimde sensörlere kadar inen seviyede veri toplanmaya ve büyük veri platformlarında saklanmaya başlandı. Başlangıçta toplanan veri, geçmişte ne olduğunu ve bugünün resmini bize sunuyordu. Telekom ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi ve 5G uygulamaları, veri saklama ve işleme kapasite ve hızlarının artması ile kurumlarda toplanan verilerin İleri Analitik uygulamaları ile artık geleceğe yol gösteren kılavuzlara dönüştüğünü söyleyebiliriz. Uçtan uca büyük veri ve ileri analitik uygulamaları ile üretimde kesintisiz çalışma, kestirimci bakım ve hatta uçtan-uca müşteri deneyimi optimizasyonu projelerini konuşuyoruz. Önümüzdeki dönemde verisini bilen ve analitik yöntemler ile yöneten organizasyonlar, kurumlarına hız ve esneklik kazandıracak. Otomasyon ve robotik sistemler ile gelişen ve tamamen mekanik olduğu düşünülen üretim süreçlerinde en önemli değişimin veriye dayalı optimizasyon, uzaktan yönetilen ve otonom sistemlere dönüşüm olduğunu düşünüyorum. Yaşanan gelişmeler ve yaygınlaşma ile teknoloji herkes tarafından ulaşılabilir ve kullanılabilir hale geldi. Artık teknolojiye sahip olmak değil, doğru teknolojiyi doğru yerde kullanarak sürdürülebilir çözümler oluşturmak önem kazanıyor. Hem işi hem de teknolojiyi bilen, birlikte doğru kullanan organizasyonların değer üretip rekabette fark yaratacağına inanıyorum.
Süreçlerinizde yeni nesil teknolojilerin yanı sıra veri analitiği, otomasyon gibi alanları nasıl kullanıyorsunuz?
Hayat Holding Bilgi Teknolojileri stratejimiz kapsamında, uygulanabilir tüm alanlarda, hem bilgi teknolojileri süreçlerinde, hem de iş süreçlerinde RPA ve otomasyon projelerini devreye alıyoruz. Bilgi Teknolojileri ITSM platformumuz ile tekrarlı bilgi teknolojileri işleri ve süreçlerinin otomasyonunu sağladık. İş süreçlerinin otomasyonu için RPA uygulamalarını kullanıyoruz. Hayat Holding RPA sistemimize H4Y4T-e adını verdik. H4Y4T-e bizim dijital yaka çalışanımız ve iş birimlerimizin tekrarlı çalışmalarını kendi üzerine alıp mavi ve beyaz yaka iş arkadaşlarına değerli zaman yaratıyor. 2020 yılında 50+ RPA projesi gerçekleştirerek hem zamandan hem de maliyetten tasarruf sağladık. Ayrıca hata payını azaltarak kalite artışını da sağlamış olduk.
Hayat Holding bünyesinde Büyük Veri ve İleri Analitik ekibimizi oluşturup, büyük veri ve analitik platformumuza karar vererek, altyapı yatırımımızı tamamladık. Hem Hayat Kimya, hem de Kastamonu Entegre şirketlerimizde üretim optimizasyonu alanında projelerimize başladık. Yıl içinde Pazarlama, Ar-Ge ve Tedarik Zinciri alanlarında da başlatacağımız analitik ve optimizasyon projelerini de portföyümüze dahil edeceğiz. Büyük Veri ve İleri Analitik ekibimiz ile başlattığımız bu yolculuk sayesinde Hayat Holding verisini bilen, yöneten, verisi ile operasyonuna değer katan, müşterisi ile her temas noktasını değere ve inovasyona dönüştüren bir organizasyona dönüşümünü başlatmış oldu.
Özellikle kendi sektörünüz açısından baktığınızda teknoloji noktasında hangi alanlarda tamamlanması gereken noktalar görüyorsunuz?
Talepten değer ve hizmete uzanan tedarik ve üretim süreçlerinde şirketler, ürün ve hizmetlerini geliştirirken maliyetlerini azaltmayı ve sürdürülebilir operasyonlar oluşturmayı hedefliyorlar. Talepten teslimata değer zincirinin birçok aşamasında dijital ve veriye dayalı ekosistem iş birlikleri oluşturmanın önemli olduğunu ve bu alanda çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum. Şirketler yaptıkları işlere odaklanarak kendi alanlarında edindikleri ustalığı, oluşturacakları dijital ekosistem veri iş birlikleri ve kazan-kazan prensibi ile paylaşıp hem sürecin iyileşmesini hem de ürün ve hizmetlerin farklılaşması ile rekabetçi avantaj oluşmasını sağlayacaklardır. Her alanda olduğu gibi üretim süreçlerinde dijitalleşme ve otomasyonun artması, üretim ekiplerinin dijital yetkinliklerinin ve veri okuryazarlığının artırılması ihtiyacını beraberinde getiriyor. Teknik ve emek yoğun çalışma şekillerinden veriye ve yorumlamaya dayalı çalışma şekillerine dönüşüm söz konusu. Dijital dönüşüm sürecinde insanın önemli olduğu unutulmamalı, üretim şekillerinde oluşan değişimin adaptasyonu ve doğru kullanımı için çalışanların dijital yetkinliklerinin geliştirilmesi konusunda daha fazla çalışma yapılmalıdır. Aksi halde hem nitelikli iş gücü bulma konusunda zorluk çekilecek hem de işsizlik oranlarında artış yaşanacaktır.
2021 planlamalarınızı da merak ediyoruz… Bu yıl Türkiye’de sektörünüzde ve teknoloji alanında nelerin değişmesini öngörüyorsunuz?
Hayat Holding Global Bilgi Teknolojileri 2021 yılı proje portföyümüzde global ölçekte Kurumsal Çözümler alanında, SAP S/4HANA dönüşümü gibi kullandığımız uygulamaların yenilenmesi projeleri, Türkiye’de kullanılan İnsan Kaynakları ve Saha Satış uygulaması gibi uygulamaların global ölçekte tüm ülkelerde kullanıma alınması gibi ülkelere yaygınlaştırma projeleri, yeni ülke yatırımlarının ilk günden standart altyapı, sistem, uygulama ve süreçler ile operasyona başlayabilmesi için yatırım projeleri, süreçlerin otomatikleştirilmesi için RPA projeleri yer alıyor.
Bilgi Teknolojileri bünyesinde oluşturduğumuz Endüstriyel Bilgi Teknolojileri ekibimiz ile birlikte, üretim ve otomasyon ekiplerimiz ile çalışarak, Endüstri 4.0 dönüşüm projeleri gerçekleştiriyoruz. İleri Analitik ekibimiz ile şirketimizin Büyük Veri yatırımını yapıp İleri Analitik projelerini portföyümüze ekliyoruz. Üretim kalitesini arttırmak için görüntü işleme projeleri, otomasyondan toplanan veriler ve analitik modeller kullanarak üretim kesintilerinin azaltılması projeleri, kestirimci bakım projeleri, enerji optimizasyon projeleri gibi farklı alanlarda çalışmalarımız devam ediyor. Bu çalışmalar ile Hayat Holding bünyesinde dijital fabrikalara ve veriye dayalı organizasyona dönüşüm yolculuğumuz devam ediyor.
2020 yılı belirsizliklerin yaşandığı bir yıl oldu. 2020 yılı içinde organizasyonların hem çalışma şekilleri hem de üretim ve hizmet şekilleri değişti. Pandemi ile başlayan yeni çalışma düzeni ve hizmet şekilleri sağladığı faydalar ile alışkanlıklara dönüşecek. Uzun yıllardır globalde birçok ülkede kullanılan ve pandemi ile Türkiye’de uygulanmaya başlayan uzaktan çalışma uygulamaları, ilerleyen süreçte Türkiye’de de kullanılmaya devam edecek. Küçük ve ortak ölçekli birçok şirket ofis maliyetlerinden kurtulup tamamen uzaktan çalışma yöntemlerine geçerken, üretim yapan ve büyük ölçekli organizasyonlar, iş ve fonksiyon bazında tanımlamalar yaparak hibrit düzende çalışmaya devam edecek. Pandemi bir yandan insan olmanın ve sahip olduğumuz doğanın ve güzelliklerin farkına varmamızı sağlarken, işimizi yapmak ve ihtiyaçlarımızı karşılamak için dijital teknolojilerin ne kadar gerekli olduğunu gösterdi. Çalışma hayatında zaman ve mesafeden bağımsız bir paradigma tanımlayan, çalışan deneyimini, işbirliğini, bireysel ve ekip üretkenliğini artıran yeni uygulamalar ile AR/VR gibi teknolojiler dijital ofis kavramını gerçeğe dönüştürmektedir. Bilgi Teknolojileri gibi teknik hizmet sunan ve bilgi satan kaynakların, bu dönüşümün de desteği ile oluşturduğu GIG ekonomisi iş yapış şekillerini değiştirerek şirketlerin dönüşüm sürecinde ihtiyacı olan yetkin kaynağa ulaşmasını kolaylaştırarak dijital dönüşümü hızlandıracaktır.
Çalışan sağlığının ön plana çıkması ile üretim tesislerinin dijitalleşip uzaktan yönetilmesi ihtiyaçları arttı. Önümüzdeki dönemde dijital ve otonom fabrikalara dönüşüm hızlanarak devam edecek. En çok etkilenen alanlardan biri olarak Tedarik zinciri, geleneksel uygulamaların yerine uçtan uca görünürlüğe sahip, çevik ve optimize çalışan dijital tedarik zincirlerine dönüşmeye başladı. IoT, 5G, ileri analitik ve bulut gibi teknolojiler tedarik zincirinin değer yaratan tüketici odaklı tedarik ağlarına dönüşümünü kolaylaştıracaktır. Tüketicilerin, en iyi ürünü, en iyi fiyata ve en kısa sürede teslim almak istemesi nedeniyle Tedarik Zinciri yönetiminde optimizasyon gündemde olacak. Tedarik zincirini en verimli şekilde yöneten organizasyonlar ilerleyen dönemde ticarete yön verecek. Tedarik zinciri, lojistik ve finansal hizmetlerde blok zincir teknolojisinin kullanımının artması, temassız teslimat ve ödeme sistemleri ile son kilometre teslimatı süreçlerinde drone veya robot kullanımları, her alanda dijitalleşme ve veriye dayalı optimizasyon çalışmaları beklentilerim arasındadır.
Şirketler ürün ve hizmetlerini dijital ve veri ile bütünleştirip, her alanda topladıkları veriler ile uçtan uca şeffaf ve izlenebilir sistemler kurup olası tehdit ve riskleri daha çevik ve daha esnek yaklaşımlar ile yönetebilecekler. Ayrıca artan dijitalleşme ve siber riskler ile birlikte bilgi güvenliği alanında “Sıfır Güven” uygulamalarının yaygınlaşmasını bekliyorum.
“Hayat Holding’te çalışmaya başladığımda, şirketlerimizin dijital dönüşümünü gerçekleştirme hayalim vardı”
CIO Ödülü’nün sahibi oldunuz, tekrar tebrik etmek isteriz. Bu ödülü size kazandıran projenizden bize biraz bahseder misiniz?
Gerçekleştireceğimiz Dijital Dönüşüm çalışmalarını ortak strateji ve tek bir dönüşüm programı altında birleştirmek için, H4Y4T D161T4L Strateji ve Dijital Dönüşüm Yol Haritası hazırlanması çalışmasını başlattık. Bilgi Teknolojileri ekibimizin içinden, bir takım oluşturduk. CEO ve İcra Kurulumuzdan başlayıp Global Direktörlükler, Ülke Genel Müdürleri, tüm fonksiyonel ekipler olmak üzere tüm birimler ile toplantılar gerçekleştirdik. Bu çalışmada, stratejik önceliklerimizi, stratejik öncelikleri destekleyen dijital dönüşüm alanlarını, dönüşümü gerçekleştirecek Bilgi Teknolojileri ve Dijital Dönüşüm Stratejilerini ve dönüşüm ihtiyaçlarını adresleyen ve önümüzdeki 7 yıllık dönemi kapsayan Dijital Dönüşüm Yol Haritasını hazırladık. Hayat Holding’te çalışmaya başladığımda, şirketlerimizin dijital dönüşümünü gerçekleştirme hayalim vardı. Bugün, bu hayali gerçekleştirmek için İş Stratejileri ile entegre ve yönetimin onaylayıp desteklediği kuvvetli bir Bilgi Teknolojileri ve Dijitalleşme Stratejimiz, 7 yıla uzanan kapsamlı bir Dijital Dönüşüm Yol Haritamız ve en önemlisi aynı amacı paylaşan ve dönüşümü birlikte gerçekleştireceğimiz motive bir ekibimiz ve iş ortaklarımız var. H4Y4T D161T4L Strateji ve Dijital Dönüşüm Yol Haritası çalışmamız daha ilk yılında bize ödüller getirdi. CXO Medya Turkcell Özel ödülü kategorisinde kapsamlı Dijital Dönüşüm çalışmamız ile 2020 yılı CIO Ödülü’nü almanın gurur ve mutluğunu yaşıyoruz. Ayrıca, IDC CIO Summit 2021 proje ödüllerinde, H4Y4T D161T4L Strateji ve Dijital Dönüşüm Yol Haritası programımız IT Governance kategorisinde, programımıza bağlı projelerinden olan H4Y4T D161T4L Workspace ise Future of Work- Borderless Organization kategorisinde ödüllere layık görüldü.
CIO ile Kısa Kısa
Şirketinizi ve kendinizi 3’er kelime ile ifade eder misiniz?
Şirketim: İnsan Odaklı, Yenilikçi, Cesur
Kendim: Değer Üreten, İlham Veren, Dönüşüm Lideri
En son okuduğunuz ve okuyucularımıza tavsiye edebileceğiniz kitap hangisi?
Son dönemde okuduğum 2 kitabı ve prensiplerini çok beğendiğim 1 kitabı paylaşmak istiyorum: Dijital dönüşüm çalışmalarında kültür değişimi ve alışkanlıkların değişimi konusunda, faydalı bulduğum; The Power of Habit (Why we do what we do and how do we change) – Charles Duhigg, uzaktan ve hibrit çalışma sürecinde, ekiplerin motivasyonunu nasıl arttıracağımıza odaklanması ile faydalı bulduğum; Drive (The surprising truth about what motivates us) – Daniel H.Pink, ayrıca, ilk 2000’li yıllarda okuduğum, prensiplerini benimsediğim ve ekip arkadaşlarıma tavsiye ettiğim; The Seven Habits of Highly Effective People – Stephen R. Covey.
Hayalinizdeki meslek neydi? IT alanında çalışmaya sizi ne yöneltti?
Hayalimdeki meslek bilim ve teknoloji alanında çalışmak, dünyaya fayda sağlayacak sistemler kurmak, çözümler üretmek ve buluşlar yapmaktı. Beni IT alanında eğitim almaya ve çalışmaya yönlendiren kişi dedem İbrahim Gönültaş olmuştur. Her zaman geleceğin Bilgi Teknolojilerinde olduğunu söylerdi.
Kariyerinizde size önemli etkileri olan 3 kişiyi söyler misiniz?
Bilgi Teknolojileri alanında çalışmam için yol gösteren ve her zaman destekleyen dedem İbrahim Gönültaş’ı özlem ve rahmetle anıyorum. General Motors’da çalıştığım süreçte, yönetim yaklaşımı ve prensipleri ile yöneticilik yolculuğumda rol modelim olan Sayın Erbil Akıncı’ya saygı ve teşekkürlerimi sunuyorum. Kariyerim ile ilgili kararlarda her zaman yanımda olup beni destekleyen, hem iş, hem de özel yaşantımızda, zorlukları birlikte aşıp başarıları birlikte kutladığımız sevgili eşim Kerim Akhisaroğlu’na teşekkürlerimi sunuyorum.