Işıksoy Tekstil CIO’su Tolga Yorulmaz, 3 yıl önce AB projesi yapma adına çıktığı yolda, bugün bu ekosistemin akıllı üretim tarafındaki liderlerinden biri… Yorulmaz, “Bizim için en önemli konular çevre ve enerji. Bu iki önemli başlığı bir arada kullanacağımız projelere imza atmak istiyoruz” diyor.
Işıksoy Tekstil’in CIO’su Tolga Yorulmaz UFUK2020 kapsamında Avrupa Birliği projesi yapmak için yola çıkıyor. Bu kapsamda Avrupa Birliği’ni ziyaret ederek proje süreciyle ilgili detaylı bilgi almak istediklerini belirten Tolga Yorulmaz, 3 yıl öncesine dayanan bu başarılı proje için Sanayi Bakanlığı temsilcileri ile görüştüklerini kaydediyor.
UFUK2020’nin tek amacının Avrupa Birliği dışında üretilen teknolojierin Avrupa’da üretilmesini sağlamak olduğunu ifade eden Yorulmaz, “Bir anakart üretilmesinden tutun da iklim değişikliklerinin takip edilmesine kadar birçok teknolojik araştırmayı Eureka destekliyor. Ülke olarak Avrupa birliği üyesi olmasak da bu fonun üyesiyiz ve Eureka’ya ciddi bütçeler aktararak bu geliştirme fonuna katkı sağlıyoruz, ama aktardığımız fonun yüzde 2’si Türkiye’ye dönüyor. Bu yüzden biz sonraki aşamada oradaki etkinlikleri takip etmeye başladık. IoT biriminin etkinliğinde, tekstilde akıllı üretime temel olacak şekilde geliştirdiğimiz tekstil makinelerinin akıllandırılmasına yönelik bir projenin sunumunu yaptık. Otomatik kalite kontrol sistemleri, makineye yapılan hataların tespiti gibi konuları kapsıyor. Bu proje sayesinde eş başkanlık teklifi aldım. 4 adayın da dahil olduğu eş başkanlık sürecinden sonra eş başkan olarak görevimi sürdürmeye devam ediyorum. Geliştirdiğimiz bu proje aynı zamanda Almanya ile olan ilişkilerimizin daha da güçlenmesi fırsatını bize sundu” diyor.
“Akıllı üretimle ilgili konularda onay makamıyım”
Bu projenin kendisine ciddi bir vizyon kattığını vurguluyor Tolga Yorulmaz. Bunu söylerken de özellikle Avrupa’daki konulara hakim olmanın önemine değiniyor. “Akıllı üretimle ilgili konularda onay makamıyım. Hiç kimse ülkesi adına temsilci olarak bulunmuyor” diyen Yorulmaz, Avrupa’da kurulan birimlerinin tek amacının teknolojik de olsa Avrupa’da yaşayan insanların mutlu bir şekilde yaşlanmalarına yönelik çözüm ve hizmetler sunmak olduğunun altını çiziyor.
Özellikle tekstil özelinde, bu birim sayesinde kendilerinin kısa sürede zaman tasarrufu sağladığını belirten Yorulmaz, farklı birimlerde geliştirdikleri birçok teknolojik ilerleme sayesinde hata paylarını bulmada daha hızlı ve inovatif çözümler geliştirdiklerini söylüyor. “Ben ve ekibim ilerleyen sürede daha fazla projeye imza atacağız. Bizim için en önemli olan konular çevre ve enerjinin doğru kullanımı. Bu iki önemli başlığı bir arada kullanacağımız projelere imza atmak en büyük arzularımızdan biri” diyen Yorulmaz, dahil olduğu bu birimin kendileri için bir kılavuz niteliği taşıdığına vurgu yapıyor.
“Yapay zeka konusunda şu an sadece olasılık hesabı yapılıyor”
Bu noktada meslektaşlarına da önerilerini aktaran Tolga Yorulmaz, özellikle çok yönlü ve farklı bakış açısına sahip olunması gerektiğine işaret ediyor. Yorulmaz, “Birçok farklı alanda çalışabilme kabiliyeti edinmeliler. Her zaman gelişmeleri takip edecekleri doğru platformlar ve kaynaklar edinmeliler. Her öneriye açık olmalılar, teknoloji sürekli kendini yenileyen bir şey, o yüzden geçmiş bilgilerle ilerlemeyi değil geleceği ön görerek hareket etmeliler” diye konuşuyor.
Türkiye tarafında nesnelerin interneti kavramının çok iyi anlaşılmadığına işaret eden Yorulmaz, “Nesnelerin interneti hep makinelerden veri alma üzerine… Yapay zekayı da yanlış anlıyoruz. Doğal zeka analiz ediliyor ve bir yapay zeka ortaya çıkıyor. Bu yapay zeka insanın izin verdiği şekilde ve kendi istediği gibi oluşturuyor. Oysa asıl yapay zeka, doğada bulunan elementlerin, yaşam döngüsünün, ekosistemin zekasını yapaylaştırmak ve bunun verilerini süzmek. Oysa şu an sadece karar mekanizması olasılık hesaplaması yapılıyor” şeklinde konuşuyor.
“Bizler yeniliği ve gelişimi seven bir toplumuz”
Tolga Yorulmaz: “Yeni nesil teknolojilere adapte olmakta çok zorlandığımızı düşünmüyorum. Bizler yeniliği ve gelişimi seven bir toplumuz. Eminim ki imkânlar çerçevesinde inovatif çözümler sunabilecek firmalarımız mevcuttur. RPA ve IoT’yi tesislerine entegre eden çok örnek var ülkemizde, eminim ki kısa süre içerisinde bu oran artış gösterecektir.