İyi kullanıldığı takdirde, dijital dönüşümün çok büyük fırsatlar sunduğunu söyleyen Hazine ve Maliye Bakanlığı Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Dr. Cebrail Taşkın, çalışanların merkezde olduğu ve mutlu çalıştığı bir ortamda, başarının da kendiliğinden geldiğini dile getirdi.
Türkiye’de kamu sektöründe teknoloji yapılanmaları bir süre önce değişti. Bu süreci anlatır mısınız?
Eskiden bir Bakanlık’ta birçok Genel Müdürlük vardı. Her Genel Müdürlüğün altında da bir Bilgi İşlem Daire Başkanlığı vardı. Benzer işlerin birçok farklı yapı tarafından yürütüldüğü oluyordu. Burada gerek insan kaynağı gerekse yönetim şekli olarak kaliteyi tutturmak kolay olmuyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Yönetimi sistemi ile birlikte yeni bir yapılanmaya gidildi. Hazine ve Maliye Bakanlığı bu yapılanmada ilklerden biri oldu ve 2019 yılında Hazine ve Maliye Bakanlığı Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü kuruldu. Ben de yaklaşık 17 aydır bu kurumun Genel Müdürü olarak görev yapıyorum. Daha önce özel sektördeydim. Şu anda kamuda görev aldığım için çok mutlu ve heyecanlıyım. Sektörümüzdeki tüm yetişmiş kişilere de bunu şiddetle tavsiye ediyorum. Benim yaşımda, belli olgunluğa ve belirli tecrübeye gelmiş olan arkadaşlarıma kamuda görev almalarını, devletimize ve ülkemize hizmet etmelerini öneriyorum.
Daha önce her genel müdürlükte bir daire başkanlığı vardı dediniz. BTGM (Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü) yapısına geçildiğinde bu nasıl dönüştü? Hiyerarşik yapıyı biraz anlatır mısınız?
Daha önce Bakanlığımız genel müdürlüklerinde yer alan Bilgi İşlem Daire Başkanları’nın tamamı bizim BTGM organizasyonumuza dahil oldu. Profesyonel bir IT organizasyonu nasıl olması gerekiyorsa organizasyon şemasını bu şekilde inşa ettik. Genel Müdür’e bağlı 3 adet Genel Müdür Yardımcımız var. Onlara bağlı olan da Yazılım Direktörlüğü, Ağ ve Sistem Yönetimi Direktörlüğü, Siber Güvenlik Direktörlüğü, Veri Yönetimi Direktörlüğü, İdari ve Mali İşler Direktörlüğü ve İnsan Kaynakları Direktörlüğü bulunuyor. Bununla beraber, Türkiye’de ilk defa kamuda Proje Yönetim Ofisi Direktörlüğü de kurduk. Öte yandan, bir başka ilki daha yaşıyoruz: Transformasyon Ofisi. Burada yeni bir yapıya dönüşüm söz konusu. Hem kamuda mevcut altyapıda bir dönüşüm ihtiyacı vardı hem de bu dönüşümü yaparken bir yol haritasına. Bu nedenle, Transformasyon Ofisi’ne öncelikle bir ekip lideri atadık ve şu anda çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Hem kamuda hem de özel sektörde ilk defa bizim başlattığımız bir başka yenilik daha var: Chief Happiness Officer (CHO), Mutluluktan Sorumlu Üst Yönetici. Her ne kadar kamu kuruluşu olsak da organizasyonumuzu tamamen özel sektöre göre inşa ettik çünkü burada verimlilik, başarı, kalite şart. Bunların olabilmesi için de organizasyonu doğru kurmamız gerekiyor. Dünya çapında uluslararası standartlarda ne olması gerekiyorsa, bir IT organizasyonu nasıl yönetilmesi gerekiyorsa ona uygun bir yapı kurduk ve çok da güzel bir şekilde ilerliyoruz.
Bu yapıyı özel sektör gibi değil de aslında olması gerektiği gibi, günün şartlarına göre yönetmeye çalışıyorsunuz. Bunun faydalarından biraz bahseder misiniz?
Göreve başladığım zamanlar, pandeminin pik yaptığı dönemdi. İlk iş günümde 374 kişiden oluşan tüm ekibimizle online bir toplantı yaptık. Tüm arkadaşlarıma bir şeyi garanti edeceğimi söyledim: Mutluluk. Bu kuruma gelirken mutlu geleceklerinin, evlerine dönerken de mutlu gideceklerinin sözünü verdim ve bunu lafta bırakmadım. Şu anda sadece çalışanların mutluluğundan sorumlu olan bir Chief Happiness Officer’ımız bulunuyor.
“Great Place to Work” sertifikası alan Türkiye’nin ilk kamu kurumuyuz. İlk defa başvurduğumuz ve oldukça zor olan bu sertifikayı 6 ay gibi kısa bir sürede aldık. Buradaki kilit nokta; sağlam atılmış bir temel ve doğru belirlenmiş misyon, vizyon ve değerler. Gerisi çorap söküğü gibi zaten kendiliğinden geliyor. Çalışanı merkeze alırsanız, değerli hissettirirseniz başarı da mutluluk da kendiliğinden oluşuyor.
“Great Place to Work” sertifikası bize çok değer kattı. Kamu kurumları arasında bir anda yıldızlaştık ve kamuda birçok yerde çalışan bilişim uzmanlarının tercih ettiği bir kurum haline dönüştük. Sadece kamudan değil özel sektörden de çok fazla başvuru alıyoruz. Hem özel sektörden hem de kamudan iyi yetenekleri çekiyoruz. Bu sayede çok değerli, büyük projelerin altına girdik.
Bir işe başlarken iyi planlama yapmak gerekir. Ben de üzerime düşen sorumluluğu yerine getirmek için iyi bir planlama yaptığımı düşünüyorum. Görevimin ilk iki haftasında kurumumuzun misyonunu, vizyonunu ve değerlerini hep birlikte çıkardık. Değerlerimizde çalışanları paydaş olarak konumlandırdık.
Bakanlığımızı da teknoloji alanında bir üst seviyeye çıkarmaya gayret gösteriyoruz. Bu amaçla ilk yaptığımız uygulama teknoloji kürsüsü oldu. Her Çarşamba saat 10.00’da tüm Türkiye’ye yayın yapıyoruz. Salı günleri de konu bağımsız sohbetler yapıyoruz. Bir konuda konuşmak isteyen herkesi dinlediğimiz özel vakitler yaratıyoruz. Örneğin, bir arkadaşımız bir örümceğin hayatını anlattı. Bir başka arkadaşımız da motor sporlarından, bir diğeri de minimalizmden bahsetti. Kısacası fırsat verdiğimiz zaman gençler sahneye çıkıyorlar ve hep birlikte çok keyifli, verimli sohbetler ediyoruz.
Bununla beraber, BTGM içerisinde bir garaj inisiyatifi de başlattık. Garaj inisiyatifinin amacı; buradaki Ar-Ge oluşumuna destek olmak. Çünkü biz proje üretiyoruz, proje yapıyoruz ancak aynı zamanda serbest düşünmeye de yenilikleri takip etmeye de ihtiyacımız var. Bu garaj yapılanmasına da ‘BTGM Guru’ dedik. Biz de geleceğin Apple’nı, Microsoft’unu, Google’unu burada yaratacağız.
Teknoloji liderlerinin gündem maddelerinden bir tanesi de siber güvenlik. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Türkiye’de yüz binlerce siber güvenlik uzmanına ihtiyaç var. Dünyaya baktığımız zaman şu anda üç milyondan fazla siber güvenlik uzmanı açığı var. Böyle bir dönemde siber güvenlik uzmanı bulmak ve çalıştırmak çok zor. Hele ki kamuysanız. Biz yine burada şanslı olduğumuzu düşünüyoruz. İyi bir ekibimiz var. Ekibimiz geçtiğimiz yıl siber kalkan tatbikatına katıldı ve 2. en iyi takım oldu. Geçen ay yapılan Ulusal Siber Kalkan 2022 Tatbikatı’nda ise 1. olduk ve Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcımızın elinden birincilik ödülümüzü aldık. Dolayısıyla, burada sürekli kendini yenileyen ve geliştiren bir siber güvenlik takımımız var.
Geçen yılın sonuna doğru siber güvenlik operasyon merkezimizi kurduk. Bu sayede hem Bakanlığımızın merkez teşkilatı hem de bağlı kuruluşlara siber güvenlik operasyon hizmetleri sağlayacağız. Olası bir saldırı durumunda hemen siber güvenlik operasyon merkezine geçip oradan müdahale ederek tüm gelişmeleri anlık izleyebileceğiz. Bununla beraber, güvenlik politikalarında sürekli çalışanlarımızı eğitmeye ve geliştirmeye yönelik aksiyonlar alıyoruz. Belli aralıklarda tüm kurum içerisinde oltalama faaliyetinde bulunuyoruz. Standartlara uygun bir yapılanma içerisinde tedbirlerimizi alıyoruz ve güvenlik çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Teknoloji odağında neleri takip ediyorsunuz?
Bildiğiniz gibi, Merkez Bankası’nın dijital parayla ilgili çalışmaları var. TÜBİTAK’la beraber Türkiye’mizin dijital parasını geliştirmek üzere bir proje başlattılar ve devam ediyorlar. Bunu yakından takip ediyor ve destekliyoruz. Kripto para piyasalarını da yakından takip ediyoruz. Her türlü bilgi sistemlerini vatandaşımızı korumak adına kullanıyoruz. Ayrıca BTGM’yi metaverse’e taşımak gibi bir hayalimiz var. Kısacası, teknoloji trendlerini yakından takip ediyoruz çünkü birkaç sene sonra kurulacak bir şirket geliştirdiği iş modeliyle size atak yapabiliyor. O yüzden dijital dönüşüm çok büyük fırsatlar sunuyor aslında, eğer bunu iyi kullanırsanız… Bu nedenle şirketlerimizi, kurumlarımızı dijital çağa uygun bir şekilde dönüştüreceğiz, dönüştürmek zorundayız.
Eğer ticari bir işletmeye sahipsek şirketimizin mutlaka bir dijital ikizini oluşturmalıyız. Bu sayede tüm dünyaya ürünlerimizi satabilir ve pazarlayabiliriz. Bu konuda çok başarılı örnekler Türkiye’den geliyor. Kurumların da benzer şekilde tüm servislerini, uygulamalarını ortama aktarması gerekiyor. Vatandaşımız dijital, şirketlerimiz dijital, kurumlarımız da dijital olmalılar.
Bakanlıkta bugüne kadar hangi projeleri gerçekleştirdiniz ve önümüzdeki dönem için ajandanızda hangi başlıklar var?
Çok Değerli Nureddin Nebati Bakanımızın liderliğinde bilgi teknolojileri alanında büyük dönüşüm projeleri yapıyoruz. Sn. Bakanımız sağ olsun, bize her türlü desteği sağlıyor, onun bize duyduğu güvenle projelerimizi büyük bir motivasyonla hızlı bir şekilde gerçekleştiriyoruz.
Bildiğiniz gibi yurdun dört bir yanında vergi dairelerimiz var. Bir de online vergi dairemiz var. Vatandaşlarımız beyannamesini online olarak verebiliyor, vergisini de online olarak ödeyebiliyor. Son dönemlerde online vergi dairesine yapılan tahsilat, vergi dairelerinden yapılan tahsilatı neredeyse karşılar hale geldi. Bu muhteşem bir şey. Dolayısıyla tamamen dijitalleşmeye doğru gidiyoruz. Bununla beraber, Bakanlığımızda muhasebe işlemlerinin yapıldığı hazine bilgi sistemlerimiz var. Bu projemizi yeniden yazıyoruz. Yeniden yazarken de lisanslı, yabancı şirketlerin ürünlerine bağımlı kalmadan açık kaynak kodlarını kullanarak ve bu platformları tercih ederek mikro servis mimarisinde yazıyoruz.
Bakanlığımızın en değerli projelerinden biri Bütünleşik Kamu Mali Yönetim Bilişim Sistemi’ni Muhasebat Genel Müdürlüğümüzle birlikte yönetiyoruz. Mali Yönetim Sistemleri projesini yeniden yazdık ve e-imzayı devreye aldık. Ticaret Bakanlığı ile birlikte Ortak Ödeme Noktası projesini yaptık. Ardından Kamu-Filo projesini devreye aldık. Kamunun tüm araçlarını elektronik ortama aldık. Böylece bu araçların bakımını ve akaryakıt harcamalarını takip edebiliyoruz. Ayrıca ortak bir havuzda fazla olan araçları tespit edilerek kamunun tek bir merkezden araç kiralaması sağlanabilecek.
Diğer bir projemiz ise Teşvik Destek Bilgi Sistemi projesi. Her Bakanlık kendi bünyesinde destekler veriyordu. Geliştirdiğimiz yazılımla tüm teşvik ve destekler ortak bir veri tabanında toplanıyor. Böylece tüm illere veya kurumlara verilen teşvik ve destekler istenildiği anda tek tek çıkarılabiliyor. Hali hazırda 66 projemiz var. 29 projemizi yeni başlattık ve devam ediyoruz. Yazılım, altyapı, sistem yönetim ve siber güvenlik tarafında yatırımlar yapıyoruz. Siber Güvenlik Operasyon Merkezimizi kurduk. Bulut alanına yatırım yapıyoruz. Kendi veri merkezimizi kurmak için büyük bütçe ayrılmıştı ancak biz bu işi yapan Türkiye’nin önemli operatörlerden biriyle anlaşarak onların veri merkezinde belirli bir alana kendi sunucularımızı yerleştirerek Felaket Kurtarma Merkezi’ni buraya kurduk. Böylece çok büyük oranda tasarruf ettik. Sadece veri merkezi inşa ederek güvenlik sorunlarını çözemezsiniz. Bunun için güvenlik politikalarını iyi uygulayacaksınız, uluslararası standartlarda altyapı oluşturacaksınız ve iyi bir ekip kuracaksınız.
Bunlarla beraber, Mali Suçları Araştırma Kurulumuz (MASAK) çok değerli işler yapıyoruz. Burada bizim geliştirdiğimiz çok değerli yazılımlarımız çalışıyor. MASAK’ı geleceğe taşıyoruz; daha hızlı aksiyon ve karar alması için büyük veri ortamında çok güzel projeler başlattık ve devam ediyoruz. Öte yandan, Tüm Türkiye’nin muhasebesini yaptığımız Muhasebat Genel Müdürlüğümüz’de ıslak imzaya gerek kalmadan elektronik imzayla her şeyi çözebiliyoruz ve kamu maliyesiyle ilgili rakamları çok hızlı bir şekilde anında söyleyebiliyoruz. Muhasebat Genel Müdürlüğümüz’den iş isterlerini alıyoruz ve bu iş isterlerine uygun teknoloji çözümlerini kendilerine sunuyoruz. Kamu varlık yönetimi, envanter yönetimi gibi alanlarda da projeler yapıyoruz. Çok büyük bir projeye de yakın zamanda başlayacağız. Bütün satın alma süreçlerini e-tedarik projesiyle merkezileştireceğiz. Burada artık doğrudan alımları da sisteme dahil edeceğiz. Dolayısıyla kamudaki her bir harcamayı tedarik ortamında hızlı yapabileceğimiz yeni bir platformu kuracağız. Böylelikle kamu kaynaklarını daha efektif kullanacağız, verimliliği ve şeffaflığı sağlayacağız. Hem tedarik hem de tedarik süreçlerini tek bir platformdan takip edebileceğimiz devasa bir platforma sahip olacağız.
Toplum için en değerli projemiz 1 Milyon İstihdam projesi. Bu proje Sayın Berat Bakanımız tarafından geliştirilip Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından tüm Türkiye’ye duyuruldu. Bu projede BTK Akademi ile birlikte çalışıyoruz. Projemizin amacı 1 Milyon gencimizi bilgi teknolojileri alanında istihdama hazır hale getirmek.
Bilgi teknolojileri alanındaki arz yeterli değil. Sektörün ihtiyacını karşılamamız gerekiyor ancak bunu nasıl yapabiliriz? Online eğitimle. 33 ayrı kategoride 200’den fazla eğitim var. Türkiye’nin ilk ve tek ücretsiz eğitim ve istihdam programı. Hem eğitim alıyor hem de işe yerleşiyor. Projemizin hedeflediği rakama ulaşmak üzereyiz. 910 bin gencimiz sistemimize üye olarak eğitim alıyor ve 370 bin gencimiz bir eğitim programını tamamlayarak belirli bir yetkinliğe geldi. Ben bu projeyi devraldığımda projede iki tane eksik gördüm; sistemde iş verenler yoktu. Ekibimizle 3 ay içinde bir iş veren portalı yazdık. Bankacılık, finans, e-ticaret ve telekomünikasyon sektöründeki büyük şirketlerin CEO’larını, yatırımcılarını, ortaklarını buraya davet ederek projemizi anlattık. Böylece onlardan iş veren portalımıza destek olmalarını istedik ve şu an 200’den fazla iş veren sistemimizde yer alıyor. Projemizde en çok eğitim alanları listeledik ve oradan bir arkadaşımızı Genel Müdürlüğümüzde işe aldık. Projede ikinci gördüğüm eksik ise bir ölçme değerlendirme sistemi yoktu. Hem uluslararası hem de yerli sınav sistemi şirketi ile anlaştık. Sistemdeki soruların kalitelerini test ettik ve gençlerimizi sınava soktuk. Böylece gençlerimizin seviyelerini ölçtük. Milli Eğitim Bakanlığı’nı da projemize dahil ederek gençlerimizin online sınav merkezinde sınava girebilmelerine olanak sağlayacağız. Böylece gençlerimizin işe girebilmeleri kolaylaşacak. Bu projede tüm bakanlıklarımızın olmasını istedik ve tek tek projemize dâhil ettik. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaklaşa yürütüyoruz. Böylece bu bir devlet projesi haline geldi. Bunun devamının gelmesi gerektiğini düşünüyorum. 1 Milyon İstihdam projemiz ile bu sene en iyi proje ödülünü de aldık.