Pandemi dönemiyle birlikte dijital dönüşüm şirketler için bir tercih olmaktan çıkarak zorunluluk haline geldi. Artık kurum ve kuruluşların tekrarlayan, manuel görevleri otomatik hale gelirken, bu noktada kuşkusuz Robotik Proses Otomasyon dediğimiz RPA de daha da önemli hale geldi.
İnsan eylemini taklit eden robotik süreçler daha çok rutin süreçlere odaklanmak için programlandıklarından insan işgücünün daha önemli işlere harcayacağı zamanı da tüketerek, insanların daha verimli işlere odaklanmalarını sağlıyor. Bu noktada; çoğu alanda RPA robotlarının yan katkılarının insan kaynağı faydasının kat kat üstüne çıktığını vurgulayan Linktera Robotik Süreç Otomasyonu Direktörü Onur Kardeş ile RPA süreçlerini ve kendilerinin bu alandaki önemli çözümlerini konuştuk…
RPA pazarında Türkiye’de olgunluk seviyesi ne durumda? Sizce şirketler bu konudaki fırsatları görebildiler mi?
Türkiye’de RPA kullanan şirketlerin sayısı 200’ü geçmiş olmasına rağmen kullanım hacminin diğer ülkelere oranla düşük seviyelerde olduğunu söyleyebiliriz. Avrupa, ABD ve Japonya’da yüzlerce hatta binin üstünde RPA robotu çalıştıran çok sayıda şirket olmasına rağmen ülkemizde 100 robot hacmine henüz ulaşamadık. Bunun temel nedeni olarak yüksek döviz kuru ve düşük işçilik ücretlerini gösterebiliriz. Özellikle UiPath’in 2018’in son çeyreğinde Türkiye ofisini açmasıyla Türkiye’de RPA kullanımının arttığını görüyoruz. Önümüzdeki dönemde bu farkındalıkla kullanımların eksponansiyel şekilde artacağını düşünüyoruz.
RPA’nin en büyük faydası insan kaynağı olarak görülüyor. Bu doğru bir yaklaşım mı? RPA sayesinde şirketler başka ne gibi faydalar elde ediyor?
İnsan kaynağı odaklı kazanım ülkemizde RPA pazarının dar kalmasına neden oluyor. Oysa çok hızlı ve yüzde 100 doğrulukla çalışan robotlar, şirketleri cezai yaptırımlardan koruyor ve müşterilerine rakiplerinden daha hızlı ve zamanında geri dönüş yapabilen şirketleri rekabette öne çıkarıyor. Dolayısıyla çoğu alanda RPA robotlarının yan katkıları insan kaynağı faydasının kat kat üstüne çıkıyor.
Linktera olarak sizler RPA pazarında nasıl bir çözüm sunuyorsunuz? Farklılaştığınız konular nedir?
Linktera RPA birimi olarak projelerimize sadece robotik süreç otomasyonu gözlüğüyle bakmıyoruz. Nitekim; sadece RPA odaklı ve tek boyutlu başlanan projelerin fazla genişleyemediğini ve bir süre sonra tıkandığını gözlemliyoruz. Linktera olarak geliştirdiğimiz veri analitiği, makine öğrenmesi ve raporlama gibi araçları da robotlarla entegre edip müşterilerimize uçtan uca ve multidisipliner çözümler üretmeye çalışıyoruz. Bu sayede RPA’in doğrudan karşılayamadığı senaryolarda da robot, insan ve yapay zekanın birlikte kullanıldığı paket ürün ve hizmetler sunabiliyoruz.
Pandemiyle birlikte RPA hizmetlerine ilgi arttı mı? Personel olmadan süreçleri otomatik olarak yürüten sistemleri mi kurgulayacağız?
Pandemi genel olarak verimliliği artıran dijital altyapılara olan ilgi ve yatırımları da artırdı. Buradaki en büyük paylardan birini de RPA aldı diyebiliriz. Birkaç yılda ulaşılması beklenen yatırımlar uzaktan çalışmanın da tetiklenmesiyle çok daha kısa sürede aşıldı. Bizler evimizden çalışırken ofislerimizde artık birçok sıradan ve sıkıcı işi ‘dijital yaka’ robotlarımız yapıyor. Bizler gün boyunca toplantılardayken robotlarımız müşterilerimizin e-postalarına yanıt veriyor, üst yönetim için raporları hazırlıyor, ağ güvenliğini kontrol ediyor.
Özellikle e-ticaret sektörü gibi; dijitalde yönetilmesi gereken büyük hacimli operasyonlarda RPA büyük fayda sağlıyor. Pandemiyle birlikte bu alanda projeleri nasıl görüyorsunuz?
Şirketler tekrarlanan ve yüksek hacimli işlerde RPA robotlarının katkısını daha yüksek oranda görüyorlar. Pandemiyle birlikte artan hacimle birlikte e-ticaret sektörün robot kullanımının yoğunlaştığını gözlemliyoruz. Özellikle fiyat analizi, envanter kontrolü, günlük, haftalık ve aylık raporlama, prim ve indirimlerin belirlenmesi konularında RPA robotları bağımsız olarak ya da çalışanlara destek olacak şekilde çalışıyorlar.