Devasa veri gölleri günümüz finans şirketleri için müthiş öngörü üretebilir; ancak gölde boğulanlar, gemisini yüzdürmeyi başaranlardan çok daha fazla. Üstelik artık eskisinden çok daha hızlı olmalısınız!
Covid-19 küresel piyasalarda belirsizliği tetiklemeye devam ederken, banka CIO’ları için veriden değer sağlamak gerçekten de fark yaratabilir mi? Bunun kanlı canlı örneklerini gördüğümüzde, yalnızca süslü sunum dosyalarındaki geleneksel laflardan, süslü LinkedIn paylaşımlarından ya da dergi makalelerinden çok daha fazlası olduğunu görüyorsunuz. Mesela İngiliz Standard Chartered, geçtiğimiz seneyi 15.2 milyar dolarlık toplam gelir ile kapattığında bu başarıyı tek kelimeyle açıkladı: “Dijital ile Dönüştürme ve Değişim”
Bir bankanın en büyük sorunu, birden çok departmanda yürütülen dijitalleşme süreçlerinin zamanla dijital olgunluğa değil, bir karmaşaya ve birbirleri ile uyumsuz yapılara yol açması. Standard Chartered Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Alan Chiew, dijitalleşme hedeflerini çok basitleştirmiş olmanın sonuca doğrudan katkı sağladığını söylüyor: “Büyük veri dünyasında en büyük sorunlardan biri halen veri kalitesi. Birleşik bir modelde verileri anlamlandırmak çok önemli. Banka olarak bu sorunun kökenine odaklandık. Bunu başarmamıza yardımcı olması için FIBO (Finans Endüstrisi İş Ontolojisi) gibi açık standartlar kullanıyoruz. Veri modellerinin farklı kaynaklarda yakınsamasını hızlandıran makine öğrenimi ve yapay zeka alanlarında yeni teknikler uyguluyoruz.”
Veri gölünde boğulmayın
Bankacılık sektörünün yeni yönelimi artık veriyi veri göllerinde, en ham haliyle saklamak ve tüm analizleri buradan yapmak.
Ancak veri göllerini yönetmek, uzman bir finansal hizmetler analitiği şirketinden özel bilgi ve deneyim almayı gerektiriyor; çünkü veri ambarlarından çok daha az organize edilmiş bu göller, programları hızlı bir şekilde çalıştırmak için optimizasyona da ihtiyaç duyuyorlar. Bununla birlikte, bu sıkı organizasyon eksikliği, uygulama geliştiricileri için daha az kısıtlama ve engel demek oluyor. Bu sayede geliştiriciler için daha akıcı ve hızlı uygulamalar ortaya koyma imkanı doğuyor. Daha hızlı çalışan uygulamalar da daha hızlı karar alma süreçleri demek oluyor.
Forrester raporuna göre; büyük veri konusunda fırsat yaratmak isteyen finansal şirketlerin pek çoğunda en büyük sorunlardan biri yetenek havuzlarının yetersiz olması. Bu sorun yalnızca finansa özgü değil elbette. Tüm şirketlerin yalnızca yüzde 16’sı kendi içlerinde dijital stratejiyi yürütebilecek insan kaynağına sahip olduğunu düşünüyor. CIO’ların yüzde 93’ü ise halen değişen teknoloji trendlerinde onların önünü açabilecek yeteneklere ulaşmakta zorluk çektiklerini belirtiyor.
Bankalar ve finans kuruluşlarının yetenek çekmek konusunda zamanları olmadığını belirten Oredata İş Geliştirme Müdürü Ömer Faruk Kurt şöyle konuştu:“Bankaların veri göllerini oluştururken zaman kaybına tahammülleri yok. Küresel örneklerde görüyoruz ki, birkaç ay içerisinde finans dünyasındaki rekabette çok şey değişiyor. Oredata olarak daha hızlı yol alabilmenizi sağlayacak çözümler geliştiriyoruz. Bu çözümler hem bireysel hem de ticari banka müşterileri için uygulanabilir senaryolardan oluşuyor. Günümüzde büyük veri; bilgiyi çok daha yüksek sıklıkta ve anlamlı bir şekilde kullanılır hale getiriyor. Oredata çözümleri de büyük veri ve analitik alanında, geliri artırmak, verimliliği artırmak ve müşterileriniz için en cazip deneyimi yaratmak için konumlandırıldı. Veriye dayalı bir banka olmanızı biz bu uçtan uca çözümlerle sağlıyoruz.”
Veriyi anlık izleyen kazanıyor
Dünya gerçek zamanlı bir nakit yönetim modeline doğru evriliyor. Finansal kuruluşlar faiz değişimini sıkı bir şekilde takip ederken, hızlı değişen likidite yönetimi için düşük gecikmeli karar mekanizmalarına ihtiyaç var. Birkaç saniye geride kalmak rakiplerin öne çıkmasına neden olabilir ya da çok büyük bir fırsatı kaçırabilirsiniz. Her hafta gerçekleştirilen yönetim toplantısında teknolojiden sorumlu CXO’ların artan talepler konusunda çok daha somut sonuçlar ortaya koymaları gerekiyor. Tüm bunların yanında artan regülasyonlar da yeni iş fırsatları ve Fintech’lerin yakaladığı o ivmeyi bankaya kazandırma noktasında ellerini bağlıyor.
Bu dilemma içinde büyük veri ve analitik en iyi çıkış yolu olabilir mi?
İngiltere merkezli Aldermore Bankası, 6 ay içerisinde büyük veriden 150 dashboard oluşturmayı başarıyor. Bankanın CIO’su Hany Choueiri, “Aşağıdan yukarıya yüzlerce operasyonel gösterge tablosu geliştirdik. Aynı zamanda yukarıdan aşağıya bakıyoruz ve yönetim takımına derin bir iç görü sağlıyoruz. Böylece sabah geldiklerinde bir panele bakıp tüm temel performans göstergeleri ipotek ve satışlar için denetim noktaları, temel risk konuları ve performans rakamlarını kendilerine özel kadran göstergelerde takip edebiliyorlar. Bizim için her şeyi yapan bir büyük veri platformuna sahip olma fikrini beğendik. Bunu yapmasaydık türünün en iyisi bir kök dizin uygulaması, sözlük aracı ve veri kalitesi aracı edinip daha sonra bunları ortak noktada bir araya getirmekle uğraşacaktık.” diyor.
Bankanın bir sonraki projesi ise analitik araçlarını kullanarak dijital doğrulama sistemlerini hayata geçirmek ve açık bankacılık ile yeni iş fırsatları yakalamak. Choueiri’nin veri bilimi takımı bugünlerde büyük veriyi kullanarak dijital doğrulama üzerinde neler yapabileceklerine bakıyor.
Veri şampiyonu olabilir misiniz?
Türkiye’deki CIO’lar bu durumun çok uzun zamandır farkında. 2019 yılında katıldığı bir etkinlikte Garanti Bankası CIO’su İlker Kuruöz şöyle diyor: “Geçtiğimiz döneme baktığımızda organizasyonumuzda en hızlı büyüyen ekip, veri odaklı çalışanlar oldu. Son 2 yılın içerisinde bu ekibi 3 kat büyüttük ve yalnızca teknoloji biriminde değil, iş kolları içerisinde de veri bilimcilerin sayısını artırmaya çalışıyoruz. Böylece işin kendisindeki sancıları hissedip bunu veri ile çözebilecek kişiler oluşturmayı hedefliyoruz.”
Yine geçtiğimiz sene katıldığı bir programda Kuruöz şöyle diyor: “Müşterilerin doğru ürünlerle doğru ortamlarda bir araya gelmesi için yaptığımız analitik çalışmalar ve modellemeler var. Bunları da müşterilerimize hem dijital hem de fiziksel kanaldan doğru zamanda doğru tekliflerle sunuyoruz. Zaten kısa bir ilişki süremiz var. Orada en doğru ve en anlamlı bir şekilde o süreyi kullanmaya çalışıyoruz.”