Veri analitiği ve yapay zeka, şirketlere müşterilerinin ilgi alanı, istekleri, beklentileri gibi veriler sağlayarak, müşterileri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmasına olanak tanıyor.
Renk mi, marka bilinirliği mi, malzeme kalitesi mi, fiyat mı, gelenekler mi, sosyal medyada beliren reklamlar mı yoksa algıdaki başka bir değişken mi müşterilerin tercihlerini etkiliyor? Veri analitiği ve yapay zeka, tüm bu saydıklarımızı zorlayarak çoğu zaman müşterinin dahi bilgisinin ötesine geçebiliyor.
Şimdi gelelim konumuza! Pandemi süreci pek çoğumuzun bildiği gibi insanların alışveriş dili ile tüketici davranışlarını değiştirdi. Bu şekilde ani manevraların yaşandığı bir dönemde veri analitiği araçları perakende ve e-ticaret sektörüne önemli bir vizyon getirdi.
Pazarlama ekibine veri yığınları arasında yalnız olmadıklarını hissettiriyor!
Verilerin sınıflandırılması, adeta bir veri okyanusunun içinde olan perakendeciler için bir zaman kazanma aracının yanında, aynı zamanda pazarlama süreçlerini de müşterilere özel geliştirerek deyim yerindeyse bir ‘sanat haline getirmesinden dolayı’ da hayli dikkat çekici!
Veriye dayalı içgörüler, perakendecilere daha fazla verimlilik sağlama, üstün müşteri deneyimi sunma, yatırımları optimize etme ve yeni gelir akışları belirleme noktasında güç veriyor. Analiz; envanter takibi ve tahmini için önemli bir araçtır; ancak ayrıca perakendecilerin müşterileri bulup elde tutmanın ve onlar için kişiselleştirilmiş deneyimler sunmanın yeni yollarını bulmasına yardımcı oluyor.
Bunun yanında; kazanılan zaman ile elde edilecek verimin, kurumsal değere dönüşebilmesi durumunda işletmeler o zaman anlamlı bir eyleme imza atmış oluyor. Pazarlama ekibine veri yığınları arasında yalnız olmadıklarını hissettiren yapay zeka ve veri analitiğinin son dönemde bir başka artısı da NLP denilen doğal dil işleme ve NLU denilen dili anlamlandırma özelliği olarak karşımıza çıkıyor. NLP ve NLU araçları algoritmaları çok derin boyutlu hale getiriyor. Tüketici ürünle buluşmadan önce heyecanlı mı, satın alırken gergin mi ya da sonrasında pişman mı? İşte kısa bir süre öncesine kadar ölçülmesi imkansız kabul edilen bu soruların cevapları bu araçlarla karşılık buluyor. Müjde! Veri analitiği; pazarlama, ürün ve tüketici arasındaki duygu değişim sürecini de yönetebiliyor.
Zorlu ve sürekli değişen bir pazarda, hem geleneksel perakendeciler hem de e-ticaret şirketlerinin, veri tabanlı içgörüler kullanarak işlemlerini sürekli optimize etmesi gerekiyor. Müşterilere daha kişiselleştirilmiş ve beğenileri ile ilgili bir yaklaşım kilit derecede önemli. Bu da yalnızca hedef kitleleri tam olarak anlamak için mevcut verileri analiz ederek mümkün oluyor. Müşterilerinizi mağazanıza gelmeden önce tanımanız gerekiyor ve tutarlı bir deneyim ve müşterilerle etkili bir iletişim sağlamak için bilgi ve öngörülerin departmanlar arasında paylaşılması gerekiyor. Veri analitiğini kullanmak perakendecilere ve online mağazalara her kararı gerçeklerle destekleme avantajı sağlıyor.
Oredata İş Geliştirme Müdürü Ömer Faruk Kurt, müşteri davranışı noktasında şirketlere sundukları özel çözümlerden bahsederken, özellikle perakende ve e-ticaret alanında yaptıkları müşteri davranış analizlerini değerlendiriyor. Kurt, “Müşterilerin birden fazla kanaldan(web, mobil, mağaza,vb) gerçekleştirdiği davranışları inceleyerek, ürünlere olan ilgilerini ortaya çıkarıyoruz. Bu noktada e-ticaret platformunun, müşterileri ile olan iletişimini ve kampanya stratejisini veri odaklı yönetmesini sağlıyoruz. Omnichannel analizlerimiz sayesinde müşterilerin davranışlarını inceleyerek, müşterinin alışveriş yolculuğunu çıkarıyoruz. Müşterilerin, önerilere ve aksiyonlara verdiği tepkileri kullanarak sürekli öğrenen sistemler geliştiriyoruz.” diyor.
Gelişmiş analiz platformaları ile önemli bir rekabet avantajı elde edebilir
Bir araştırmaya göre; günümüzün pazarlama teknolojisi ortamı, şirketlerde kullanılan teknoloji yığınlarının karmaşıklığına katkıda bulunan 8.000’den fazla araç ve çözümden oluşuyor. Bu kadar çok teknoloji elinizin altında olsa bile, çoğu durumda veriler hala birden çok kaynaktan manuel olarak toplanıyor ve elektronik tablolarda depolanıyor. Bu karmaşıklık maalesef veri siloları yaratıyor. Bu nedenle, herhangi bir pazarlamacının tüm ölçümler için bütün kanallardaki kampanyaları manuel olarak analiz etmesi neredeyse imkansız. Doğru kararları vermeye odaklanabilmeleri için kendileri yerine bunu yapan bir analiz aracına ihtiyaçları var. Gelişmiş analiz platformları perakende veya e-ticaret şirketindeki pazarlamacılara verilerin tam potansiyelini ortaya çıkarabilmelerini ve önemli bir rekabet avantajı elde etmelerini sağlıyor.