Dijital dönüşüm ve yazılım inovasyonunun ticari faydaları, özellikle pandemiyle şirketler tarafından açık bir şekilde anlaşılsa da bu faydaları sağlamak için gereken BT yetenekleri gelişmeye devam ediyor. Burada en belirgin olan nokta ise konteynerlerin BT mimarisinde olmazsa olmaz bir platform haline gelmiş olmasıdır.
Konteynerler şirketlere öngörülebilir, tekrarlanabilir, daha hızlı geliştirme ve dağıtımlarla değişmez altyapının birçok avantajını sunar. Bu yeteneklerle konteynerler aynı zamanda uygulamaların tasarlanma, geliştirilme, paketlenme, teslim edilme ve yönetilme şeklini değiştirerek daha iyi uygulama teslimi ve deneyiminin yolunu açar.
Peki CIO’lar neden Kubernetes’e geçiş yapmalı? Makalemizde anlatacağımız Kubernetes’in 5 temel iş yeteneği, büyük, orta ve küçük işletmelerin bu geçiş sayesinde elde edecekleri çıktıları ele alıyor…
1. Daha hızlı pazara sunma süresi
Kubernetes, şirketlere uygulama oluşturmaya yönelik bir “mikro hizmetler” yaklaşımı sağlar. Bu sayede kuruluşlar geliştirme ekibini, mikro hizmetlere odaklanan daha küçük ve çevik ekiplere bölerek verimliliklerini artırabilir. Her takım böylelikle daha odaklı bir işleve sahip olur. Bu mikro hizmetler arasındaki API’ler ise oluşturma ve dağıtma için gereken ekipler arası iletişim miktarını en aza indirir. Sonuç olarak, her birinin, binlerce makineyi desteklemekle görevli olduğu uzman ekibinizi ölçeklendirebilirsiniz.
Kubernetes, konteyner tabanlı uygulamaların bakımının en önemli detaylarını da ele alarak BT ekiplerinin birçok konteynerdeki büyük uygulamaları daha verimli bir şekilde yönetmesine olanak tanır. Aynı zamanda, hizmet keşfini yöneterek konteynerlerin birbirleriyle konuşmasına da yardımcı olur.
2. BT maliyet optimizasyonu
Büyük ölçekli işletmelerin altyapı maliyetlerini büyük ölçüde düşürmesine yardımcı olan Kubernetes, bulut ve donanım yatırımlarını kullanarak uygulamaları en iyi şekilde bir araya getirip konteyner tabanlı bir mimariyi de mümkün kılar.
Kubernetes’ten önce yöneticiler, beklenmedik artışları ihtiyatlı bir şekilde ele almak için veya yalnızca konteyner tabanlı uygulamaları manuel olarak ölçeklendirmenin zor ve zaman alıcı olması nedeniyle altyapılarını genellikle gereğinden fazla tedarik ettiler. Fakat Kubenetes, mevcut kaynakları dikkate alarak konteynerleri akıllıca planlar ve paketler. Ayrıca, iş ihtiyaçlarını karşılamak için uygulamaları otomatik olarak ölçeklendirir. Böylece BT’deki insan kaynağı, diğer üretken görevlere odaklanmak için daha fazla vakte sahip olur.
3. Geliştirilmiş ölçeklenebilirlik ve kullanılabilirlik
Günümüz uygulamalarının başarısı sadece özelliklere değil, uygulamanın ölçeklenebilirliğine de bağlıdır. Ne de olsa bir uygulama iyi ölçeklenemiyorsa, en iyi ölçekte dahi yüksek performans göstermez ve en kötü durumda tamamen kullanılamaz olur.
Bir orkestrasyon sistemi olarak Kubernetes, uygulama performansını ölçeklendirmek ve iyileştirmek için kritik bir yönetim sistemidir. Örneğin, yoğun CPU kullanan ve iş koşullarına göre değişen dinamik kullanıcı yüküne sahip bir hizmeti varsayalım. Buradaki ihtiyaç; yük arttıkça yeni makinelerin otomatik olarak oluşturulması ve yük azaldığında ölçeğin küçülmesi için uygulamayı ve altyapısını büyütebilecek bir çözümdür. Kubernetes ise CPU kullanımı tanımlanmış bir eşiğin üzerine çıktıkça uygulamayı ölçeklendirerek tam da bu özelliği sunar. Yük azaldığında da uygulamayı yeniden ölçeklendirerek altyapı kullanımını optimize eder.
Kubernetes otomatik ölçeklendirme, yalnızca altyapı ölçümleriyle sınırlı değildir. Kaynak kullanım metriği gibi her tür metrik hatta özel metrikler bile ölçekleme sürecini tetiklemek için kullanılabilir.
4. Çoklu bulut esnekliği
Kubernetes ve konteynerlerin en büyük avantajlarından biri, hibrit ve çoklu bulut hedefinin gerçekleştirilmesine yardımcı olmasıdır. Günümüzde işletmeler zaten çoklu bulut ortamları kullanıyor, gelecekte de bunu sürdürmeye devam edecekler. Kubernetes, herhangi bir uygulamayı herhangi bir genel bulut hizmetinde veya genel ve özel bulutların herhangi bir kombinasyonunda çalıştırmayı daha çok kolaylaştırır. Bu da doğru iş yüklerini doğru buluta koymanıza ve satıcıya bağlı kalmamanızı destekler. En iyi uyumu elde etmek, doğru özellikleri kullanmak ve mantıklı olduğunda geçiş yapma avantajına sahip olmak; BT yatırımlarınızdan daha fazla yatırım getirisi elde etmenizi de mümkün kılar.
5. Buluta kusursuz geçiş
İster yeniden barındırma, ister yeniden platform oluşturma isterseniz de yeniden düzenleme işlemi yapıyor olun, Kubernetes her aşamada size yardımcı olacaktır; çünkü K8’ler şirket içi ve dışındaki bulutlar olmak üzere tüm ortamlarda istikrarlı bir şekilde çalıştığından Kubernetes, uygulamanızı şirket içinden bulut ortamlarına taşımak için daha kusursuz ve yerleşik bir yol sağlar. Kuruluşlar, bulut ortamının tüm varyasyonları ve zorluklarıyla uğraşmak yerine uzman ekipler tarafından hazırlanan önceden belirlenmiş adımları uygulayabilir.
NSC Bulut, sunduğu 4 ürünü ile BT ekiplerinin Kubernetes’ten en yüksek seviyede yararlanmasına ve şirketlerin dijital dönüşümünü hızlandırmasına yardımcı oluyor. Size özel uzman tavsiyeleri almak ve Kubernetes çözümleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için tıklayın.