Bilgisayar uygulaması dağıtımını, ölçeklendirmesini ve yönetimini otomatikleştirmek için açık kaynaklı bir konteyner düzenleme sistemi olarak hayatımıza giren Kubernetes, uzun bir süredir bilişim dünyasında dijital mimarilerin gizli standardı haline geldi. Hedefi ya da dijital olgunluğu hangi seviyede olursa olsun artık şirketler Kubernetes ile dijital dönüşüm sürecini çok daha sorunsuz bir şekilde tamamlayıp stratejilerini belirleyebiliyor ve bu sayede hedeflerine daha hızlı ve etkin şekilde ulaşabiliyor.
Doğru yazılım fark yaratır
Günümüzün iş dünyasında yazılımların doğru seçilmesi şirketlerin başarısına direkt olarak etki ediyor. Herkesin amacı artık liderliğe oturmuş devlere rakip olmak. Elbette bir anda bu tarz şirketlerin ligine girmek kolay değil. Onları bütçeyle alt etmek ise sadece birkaç şirketin alabileceği bir risk. Böyle bir tabloda doğal olarak yeni girişimleri üst seviyeye taşımak için doğru yazılımın önemi artıyor.
İş dünyasında yazılım ile inovasyon hedefleri aslında çoğunlukla müşterinin dinamik taleplerini kişiye özel şekilde karşılamakla örtüşüyor. Bunun için güvenlik, optimizasyon, ölçeklendirme, muazzam seviyelere varan depolama alanı gibi kriterler nedeniyle dijital çağda masraflar da bir hayli artıyor. Açık kaynak olarak gelen Kubernetes çözümü bu noktada devreye girerek birçok kurumun yükünü belirgin ölçüde hafifletiyor.
Dijital dönüşümün doğal mekanı bulut ortamı
Birçok artısı ve sunduğu kolaylıklar nedeniyle artık şirketler Bulut Yerel (CN) ve Dijital Yerel (DN) gibi apoletlere sahip olmak istiyor. Bu tarz iş yapan bir şirket doğal olarak teknoloji yolculuğunda önemli bir yol kat ettiğini müşteriye ve piyasaya belirtmiş oluyor. Diğer taraftan CN veya DN gibi hedefleri gerçekleştiren bir firma inovasyon açısından da ilerlemiş olduğunu belgelemiş oluyor. Ancak bu hedeflere varırken aslında şirketin depolama yöntemleri de değişiyor. Konteyner yönetim platformu olan Kubernetes ise bulut ortamı gibi en yeni çözümlerde bile kuruluşları yarı yolda bırakmıyor.
Kubernetes – Yeni dijital işletim sistemi
Uygulama geliştirmek isteyen yazılımcılar özel ve genel kullanıma açık bulut hizmetlerini tercih ederken platformlardan bağımsız olarak veri saklama ve işleme konusunu çözüme kavuşturmak istiyor. Bu nedenle gerek bulut ortamına uygun olması gerekse ağ bazında kolay ölçeklendirilebilme özellikleriyle Kubernetes, 2018 yılından beri en çok kabul gören araç haline geldi. Hatta bir adım ileri gidip Kubernetes’in gayri resmi Bulut İşletim Sistemi olduğunu iddia edebiliriz. Birçok uzman önümüzdeki en az on, hatta yirmi yıl boyunca Kubernetes’in tahtta kalacağını ifade ediyor.
Kubernetes’in iş hayatına katkıları
Birçok özelliği bünyesinde barındıran Kubernetes’in iş dünyasına etkilerini dört temel kategoride sınıflandırabiliriz.
1. Kurumsal yapıda bulut programı
Özellikle büyük kurumlar son yıllarda bulut ortamına taşınmaya çalışıyor. Bulut ortamının talebe göre hızlıca şekillenebilmesi ve maliyet avantajları kurumlara yeni fırsatlar sunuyor. Bulut ortamında iş yapmaya başladıkça orada kapladığınız alan ve dolayısıyla konteyner ihtiyacınız da şekilleneceği için yatırımınızı baştan Kubernetes’e yapmak çok doğru bir hamle olacaktır.
2. Eski uygulamalarınıza yeni bir hayat verin
Hizmet olarak yazılım yani SaaS temelli modeller Netflix, Uber, Airbnb gibi devlerin satışlarını büyük oranda artıyor. 1994 yılında ticari yaşamına başlayan Amazon ise SaaS üzerinden büyümeye gösterilecek en doğru örnek. Zaman içinde ödeme şekillerini değiştiren, video ve müzik alanına giren Amazon genel olarak parça parça büyürken aslında marka değerini bütün olarak katladı. Ancak Amazon bile bazen 90’lardan kalan uygulamaları bulut ortamına aktarmakta zorlandı. İşte Kubernetes ve ekosistemi, hem geriye uyumlu olması hem de kayıt alma, otomasyon, yedek alma gibi yeni özellikleri desteklemesiyle doğal bir geçiş aracı olarak büyüyen ve geçmişi köklü firmaların tercihi olarak karşımıza çıkıyor.
3. Hibrit bulut vizyonu ile tanışın
Genel kullanıma açık bulut hizmetleri bazı ek özellikler için farklı ücretler talep edebilir. Aslında ihtiyacınız olan hizmetlere ödeme yaparak hem esnek bir yapıya kavuşabilir hem de tasarruf edebilirsiniz. Ancak bazen de özel bulut hizmeti almanız gerekebilir. Kubernetes ile seçim yapmak zorunda kalmadan gerek genel gerek özel bulut hizmetleri arasında geçiş yapabilirsiniz. Özellikle DevOps tarafından geliştirilen sunucusuz işlemler ya da mikro hizmetlerde karşımıza çıkan bu hibrit bulut ihtiyacı için Kubernetes en doğru seçimlerden biridir.
4. Dijital dönüşümü tamamlayın
İş yapış şeklini kökten değiştiren dijital dönüşüm, rekabetçi piyasada hayatta kalmak isteyen tüm şirketlerin birinci önceliği. Ancak dijital sözcüğün günümüzde biraz fazla şişirilmiş bir kavram olarak karşımıza çıktığı gerçeğini de unutmayalım. Dijital dediğimizde aslında ilk hedefiniz kanal stratejisi üzerinden müşteri ihtiyaçlarının merkeze oturtulması olarak yorumlanmalıdır. Müşteri memnuniyetini karşılamayı amaçlamak için gerçek zamanlı olarak müşteri tercihlerinin ve verilerinin izlenmesi ve gerektiğinde müdahale edilmesi gerekir. İşte dijital, bu kırılgan süreçte hatayı en aza indiren her türlü araçtan ibarettir. Elbette son olarak müşteriye özel teklif oluşturmak dijital dönüşümün son ve en hayati aşamasıdır.
Dijital süreci Kubernetes üzerinden geliştirmek ise çok geniş bir teknoloji çatısı altında çok daha kolay bir şekilde teknolojiden yararlanma imkanı sunar. Mobil bir uygulamadan yapay zeka kullanımına kadar her türlü alanda Kubernetes’in hem şirket içi hem de bulut odaklı çözümlerde şirketinize büyük avantajlar sağlayacağını unutmayın.
Sektörün ilk amaca yönelik ve tam entegre Kubernetes çözümü olan NSC Bulut, şirket içi ve genel bulut ortamlarını kapsayarak donanım yük boşaltma ve hızlandırma ile depolama ve ağ kaynaklarına yüksek performanslı, düşük gecikmeli erişim sağlıyor. İhtiyacınıza en uygun teklifleri incelemek ve detaylı bilgi almak için tıklayın.