Start-up heyecanı ile hareket ettiklerini ve start-up’ları çok önemsediklerini söyleyen Cerebrum Tech Kurucu Ortağı Recep Erdem Erkul, “Doğru start-up’lar ile doğru kurumsal şirketleri buluşturmak için tutkal görevi görüyoruz. Cerebrum Tech olarak Startup ekosistemi ile beraber geleceğin teknolojileri ve çözümlerini hedefleyen, yenilikçi, fark yaratacak ürün ve çözümlere mutlaka zaman, efor ve kaynak ayırabilmeyi istiyoruz” diyor.
Çocukluğundan bu yana teknolojiye meraklı olan Cerebrum Tech Kurucu Ortağı Recep Erdem Erkul, yaşadığı kent Sivas’taki ilk bilgisayar mağazalarından birinde fazlaca zaman harcadıktan sonra, üniversitede yüksek lisans tezinde e-devlet konusunu araştırıyor. Araştırmalarını web sayfasına dönüştürme kararı alan Erkul, bunun için iki adet web portalı kuruyor.
Bir süre de Amerika’da e-devlet merkezinde çalışma fırsatı bulan Recep Erdem Erkul, Türkiye’ye döndükten sonra Samsun, Microsoft gibi önemli şirketlerde çeşitli pozisyonlarda görev almasının ardından uzun süredir hayal ettiği Cerebrum Tech’i kuruyor. “Buradaki en büyük hayalimiz küresel ölçekte Türkiye’den bir teknoloji markası olarak diğer şirketlerin yanında yer alabilmek istiyoruz” diyen Erkul, dünyanın zor bir dönemden geçerken teknolojiye daha fazla ihtiyaç duyduğunu söylüyor ve ekliyor: Cerebrum Tech’i kurmak için de bu dönemin en doğru zaman olduğunu düşündük. Cerebrum Tech’i gençlere ilham veren bir dijital dönüşüm şirketi hayaliyle kurduk ve böyle kurguladık. En büyük hayalimiz başarılı olmak isteyenlere yol gösterecek bir yapı olması.
Cerebrum Tech’in Türkiye’den çıkan bir unicorn olmasını istediklerini vurgulayan Recep Erdem Erkul, gelecekte hem yerel hem de küresel ölçekte bir ekosistemin varlığını planladıklarını, bunun maddi bir hedef değil manevi, yüksek bir hedef olduğunun altını çiziyor.
Şu anda Türkiye’de; yatırım yaptıkları, kendi bünyelerine kattıkları, portföylerine aldıkları şirketlerin yanı sıra ürünleri geliştirenler, çalışanlar, servis sağlayıcılarla beraber bine yakın insanın çalıştığı bir ekosistem olduklarını söyleyen Erkul, “Aynı zamanda arkada robotların çalıştığı bir ekosistemimiz var. Dünyada problemler ve ihtiyaçlar çok fazla ve bu problemleri çözen, dinamik, değişime açık ve giderek büyüyecek bir ekosistemle, deneyimlerimiz ve becerilerimizle dünyada yer almak istiyoruz” diyor.
Bu noktada network’e çok inandıklarını ifade eden Recep Erdem Erkul, işbirliği ve ilişki yönetiminin çok önemli olduğunu düşünen bir ekip olduklarına işaret ederek, ilerleyen 20 yıllık dönemde de işbirliği ve ilişki yönetiminin daha da kıymetleneceğini savunuyor.
“Kurumsal şirketler Türkiye’ye daha fazla yatırım yapma konusunda heveslenecekler”
Küresel ölçekli firmaların Türkiye’de faaliyet göstermesinin yerel şirketler için çok kıymetli olduğunun altını çizen Erkul sözlerini şöyle sürdürüyor: “Çünkü özellikle bu şirketler yerel şirketlerle yaptıkları iş birlikleriyle Türkiye’deki yerel ürünlerin dünyaya ihracat yapabilme potansiyelini sağlıyorlar. Özellikle Ar-Ge konusunda faaliyet gösteren uluslararası teknoloji şirketleri ister istemez bulunduğu ülkelerdeki rekabet ortamını artırarak o ülkedeki diğer şirketlerin Ar-Ge yapmasına destek oluyor. Küresel kurumsal firmaların varlığı vizyon açısından da oldukça önemli. Kurumsalın hitap ettiği pazardan bağımsız olarak Türkiye’nin teknoloji konumunu değerlendirmek gerek. 2020 yılının son çeyreğine baktığımızda Türkiye’de internet kullanıcısının 66 milyona ulaştığını görüyoruz. Bu bir önceki yıla göre yaklaşık %7 artış göstermiş. İnternet dünyasında Türkiye’de yüksek bir nüfus oranı var. Çünkü dünyada şu anda nüfusun %50’sinden fazlasının internet erişim yok. Bu hem kurumsal şirketler için hem vatandaşlar için çok kıymetli. Aynı zamanda Türkiye’de 54 milyonun üzerine sosyal medya kullanıcısı olduğunu görüyoruz ve bunların hepsi dijitalleşmede, teknolojide mevcut durumun pozitif yönde büyüyeceğinin habercisi diyebilirim. Özellikle kurumsal ve büyük şirketlerin yatırımlarını ve Türkiye’nin teknoloji pazarını etkileyecektir. Bunu gören kurumsal şirketlerin Türkiye’ye daha fazla yatırım yapma konusunda hevesleneceklerini düşünüyorum.”
Dijital dönüşümün ilk şartı yenilikçi olmak!
Dijital dönüşüm noktasında şirketlerin stratejilerine de değinen Recep Erdem Erkul, yapılandırma ve dijitalleş dönüşüm uygulamalarında mükemmel olanı hedefleyerek, o hedefe yönelinmesinin önemini vurguluyor. Erkul bu noktada da “Tüm bunlar yapılırken de bir sistem entegretörü ya da çözüm sağlayıcı şirketin tam şeffaflık içerisinde çözümleri kurgulaması ve sorumluluk alabilmesi de çok kıymetli. Çözümle ilgili randıman alıp alınamayacağını hem çalışırken görüyoruz hem de diğer birçok çözüm ortağından bunun kurgusunu aynı anda öğrenebiliyoruz. Tam şeffaflık burada çok önemli. Şirket olarak buna çok önem veriyoruz. Müşteri deneyimine odaklanma, operasyonel süreçlerde şeffaflık, verilerin ve sürecin net entegrasyonu ve şirkete değer sağlamak bence önceliklendirilmeli ve buna yönelik hareket edilmeli” diye konuşuyor.
Dijital dönüşümle birlikte bir şirketin ömrünün 50-60 yıl uzayabileceğini belirten Erkul, dönüşüm için yenilikçiliği ilk şart olarak ifade ediyor. Erkul’a göre; şirketler yenilikçi olmakta zorlanıyor. Nitekim, yenilikçi olmak için de değişimi kabul etmek gerekiyor. Recep Erdem Erkul şöyle devam ediyor: “Genelde sistem entegratörleri diğerleriyle rekabetleri üzerinden iş modellerini oluşturuyorlar ve yenilikçi çözümlerle olmayan talepleri oluşturma aşamasında teknoloji firmalarının daha aktif olduğunu görüyoruz. Yaklaşımlarını değiştirme noktasına gelindiğinde de sisteme entegratörü öncelikli olarak kendi yapısını sürekli değişim ve dönüşüm içerisinde tutması gerekiyor. Ancak bu sayede başarılı olabiliyorlar. Bunu yapabilen firmalar dünyada çok başarılı olmuş durumdalar. Sürekli değişen dönüşen şirketler bu başarıyı elde edebiliyorlar.”
“Önceliklendirdiğimiz 7 ayrı teknoloji var!”
Cerebrum Tech’i kurarken geleceği şekillendireceğini düşündükleri 7 ana teknolojiyi önceliklendirdiklerini belirten Recep Erdem Erkul, “Yapay zeka, veri analitiği, robotik, blokzinciri, uygulama geliştirme, AR/VR ve siber güvenlik bizim için önemli konular. Bu teknoloji odaklarıyla şekillenmiş dijital dönüşüm çözümleri sunuyoruz. Kendimizi ‘yeni nesil teknoloji şirketi olarak konumluyoruz. Sağlık, eğitim, savunma, kamu, finans, üretim, otomotiv gibi sektöründe alanında uzman kadromuz var. Her alanda uzman danışman ekibimiz var. Danışman ekibimizde kendi alanlarında liderlik etmiş, değişime, dönüşüme katkı sağlamış kişiler bulunuyor. Dijital dönüşüm projelerinin teknolojik, kapsam, zaman, maliyet, insan kaynakları, risk, iletişim ve satın alma planlarının yapılması ve uygulama aşamasında da proje yönetimine uygulama danışmanlığı hizmetlerinin verilmesi konusunda da danışmanlık hizmeti sağlıyoruz. İş modelimizi kurgularken bazı platformların Türkiye’deki temsilciliklerini aldık. Bu şirketler arkada yapay zeka teknolojileri olan, veri analizi, uniq diyebileceğimiz yapılar. Biz Türkiye’de yatırım yaptığımız şirketlerle bu platformları birleştirerek daha önce düşünülmemiş, yenilikçi dokunuşlar yapıyoruz” şeklinde konuşuyor.
“Start-up heyecanı ile hareket ettiğimiz için start-up’ları çok önemsiyoruz”
Tıpkı bir start-up heyecanıyla hareket ettiklerini ifade eden Erkul, başladıklarından hemen üç ay sonra yatırım aldıklarını, ortaklarıyla hareket ettiklerini, işbirliği ve birlikte çalışmaya inandıklarını vurguluyor. Erkul sözlerine şöyle devam ediyor: “Start-up heyecanı ile hareket ettiğimiz için start-up’ları çok önemsiyoruz. Çünkü gençlere ilham verme misyonumuz var. Özellikle başarılı start-uplar’da genelde birbirleriyle kesişen yapılar var. Ancak birbirleriyle etkileşim ve iletişim halinde değiller. Bunu da sağlamaya çalışıyoruz. İnovasyon merkezimiz, ODTÜ inovasyon merkezi içerisinde, ayda bir önemli gördüğümüz insanların birbiriyle bir şeyler paylaşabileceği konuşmacılar davet ediyoruz. Bu insanlar geldiğinde, hem bizim şirketimizi ziyaret ediyorlar hem de diğer ekosistemdeki insanlarla fikirlerini paylaşıyorlar. Yani network bizim için çok önemli.”
Start-up’larla kurumsal şirketler arasında adeta bir tutkal görevi gördüklerinin ve onları en doğru şekilde buluşturmaya odaklandıklarının altını çizen Erkul, yenilikçi, iş alanlarında fark yaratabilecek işlerin başarılı bir gelişmenin temelini oluşturduğunu dile getirirken, özellikle son yıllarda başarılı gelişmelerin pek çoğunda dijital dönüşümünü tamamlamış ve hatta dijital dönüşüme yön veren teknoloji şirketlerinin olduğuna işaret ediyor. Erkul şöyle konuşuyor: “Kurulan start-up’ların gençlere ve arkasından geleceklere de ilham olması çok önemli. Ancak bu şekilde Türkiye’de başarılı bir start-up ekosistemi kurabiliriz. Cerebrum Tech olarak start-up ekosistemi ile beraber geleceğin teknolojileri ve çözümlerini hedefleyen, yenilikçi, fark yaratacak ürün ve çözümlere mutlaka zaman, efor ve kaynak ayırabilmeyi istiyoruz. Yaptığımız bütün çalışmaları bir dijital dönüşüm platformu olarak sunuyoruz. Bu da bizim diğerlerinden farkımız.”
“Yurtdışındaki ofislerimizin kapısında ‘dijital dönüşüm şirketi’ yazıyor”
Cerebrum Tech’in teknoloji konusunda uzman, geleceğin teknolojilerini şekillendiren, ilham veren bir yeni nesil dijital dönüşüm şirketi olduğunu ifade eden Recep Erdem Erkul, “Hem Türkiye-Kore ilişkilerinin gelişmesine katkıda bulunmak hem de iki ülke arasındaki teknoloji transferi noktasında Seul’da bir ofis açtık. Silikon Vadisi’ne gidip her sene en az bir ay zaman geçiriyorduk. Orada da bir ofis açtık. Sonrasında Londra’da da bir ofisimiz oldu. Ortaklarımızdan ikisi Londra’da ve önemli başarılara imza atmış kişiler. Yurtdışında oluşturduğumuz ofislerin kapısında ‘dijital dönüşüm şirketi’ yazıyor. Biz yeni nesil teknoloji ve dijital dönüşüm şirketiyiz. Stratejilerimizin temelinde de her zaman bu özelliğimiz var. Biz Cerebrum Tech’i kurarken bunu hayal ettik. Klasik, geleneksel kalıpların ötesinde yenilikçi, yeni nesil ve geleceği hayal eden bir bakış açımız var” diyor.