Aruba Türkiye’nin ev sahipliğinde, CIO Update dergisi iş birliği ile gerçekleşen webinarda, önde gelen şirketlerin BT lideriyle birlikte uzaktan çalışma koşullarında ağ altyapı ve SD-WAN teknolojileri konuşuldu.
Aruba Türkiye Ülke Müdürü Ersin Uyar, HPE olarak pandeminin başından itibaren mekân bağımsız çalışma modelini benimsediklerini söyledi. Uyar, fiziksel mekanlara dönüşün 2021 yılının sonuna doğru gerçekleşebileceğini belirtirken, “Yeni normale adapte olabilmek için ciddi çalışmalara başladık. İşin içine bulut, otomasyon, yapay zeka girdiği zaman bu veriyi üretecek ve bunları analiz edecek altyapıya ihtiyaç duyuluyor. Bunlarla ilgili birçok çalışmamız bulunuyor. Türkiye’de küçük, orta ve büyük olçekli birçok kurumun, otelin, hastanenin, en kalabalık stadyumların ve üniversite kampüslerinin Wi-Fi üzerinden internet altyapısını biz sağlıyoruz” dedi.
Ersin Uyar, Wi-Fi teknolojisinin artık çok akıllı olduğundan ve gelişen teknolojiye çok iyi adapte edildiklerinden bahsederken, “Örneğin; otelcilik sektöründeki kapı açma otomatı ya da temassız check-in gibi uluslararası standartlarda birçok proje bulunuyor. Planlama, programlama yaparken bir taraftan da ağı izlemek gerekiyor. Bütün bunlar gerçekleşirken aynı zamanda IoT ekipmanlarının da güvenliğinin sağlanması gerekiyor. Biz, Aruba olarak network izolasyonu yapmaya çalışıyoruz. Tek ekrandan yönetmek, kendi kendine bazı arızaların çözülmesini sağlamak gibi konularda bunu aktif olarak yapıyoruz. Hedefimiz her zaman öyle bir altyapı kuralım ki, BT yöneticileri bunun üzerine nasıl farklı işler yapabilecekleri konularına odaklansın. Şu anda Silver Peak satın alması ile Aruba SD-WAN projelerine de hız verdik” diye belirtti. Akıllı Kenar Teknolojilerin gücünden yararlanmak isteyen kurumların değişen iş ve teknik gereksinimlerini gidermek için Aruba’nın, tüketim ve tedarik seçeneklerinde genişlemeye gittigini söyleyen Uyar, Aruba GreenLake aracılığıyla verilen ağ hizmetleri (NaaS) veya müşterilerin yararlanabileceği HPE Finansal Hizmetler’in sunduğu esnek finansal seçeneklerinin olduğunu da sözlerine ekledi.
“SD-WAN’ın Getirdiği Artıları Gördük”
Dijital dönüşümle birlikte her şeyin software’a doğru kaymasından dolayı şirketler birçok proje yapıyor. Bu konuda Süvari CIO’su Kağan Dökme, bağlantılarını VPN üzerinden yaptıklarını ve 2 yıl sonra SD-WAN ile ilgili çalışmalar yapmaya başlayacaklarını belirtti.
Vakko BT Grup Başkanı Alper Tekin ise SD-WAN’ı kullandığını ve gayet memnun olduğunu ifade ederken, “Bize bir stratejik plan verilmişti. O plan çerçevesinde yeni çalışan almadan, personel ihtiyacını cihaz hakimiyeti kurarak nasıl karşılarız diye bu projeye girmiştik. Mağaza tarafında switchleri de bulut yapmıştık. Mağazada bir projeye gireceğimiz zaman hangi mağazada(sürekli bir değişim olduğu için) ne kadar switch olduğunu bilmiyorduk. Önümüzdeki dönemde Vakko’da da bu tarz bir altyapıyı kurmayı düşünüyoruz. SD-WAN ile ne planladıysak, getirdiği artıları gördük. Projelerdeki başarının yüzde 51’i Yönetim Kurulu’nun. Kalan yüzde 49 başarı ise bizim bu projeleri yönetim kuruluna anlatma yöntemimiz” şeklinde konuştu.
“Hedefimiz 600-700 Mağaza Açabilmek”
Koçtaş CIO’su Uğur Serkan Taşkın, pandemi sürecinde birçok işletme mağazasını kapatırken kendilerinin ayda ortalama 20 mağaza açtığını belirtti. Mağazaları hızlı ve problem olmadan açabilmenin çok önemli olduğunu ve bunu sağlayabilmek için SD-WAN yatırımlarına başladıklarını anlatan Taşkın, “Vodafone tarafında MPLS altyapısı kullanıyoruz ve mağaza sayımız da çok yüksek olmadığı için Vodafone ile paylaşımlı bir modele yönelmeye karar verdik. En son 190. mağazımızı açtık. Paylaşımlı model artan mağaza sayımızla ihtiyaçlarımızı karşılayamamaya başladı. Sadece altyapısal değil yönetimsel anlamda da sıkıntılar yaşamaya başladık. Böylece ikinci evreye geçtik. Bizim hedefimiz minimum 600-700 mağazaya ulaşmak. Mağaza açılışları devam edeceği için teknolojik altyapı ve yatırımlarımızı tekrardan gözden geçirmeye karar verdik” dedi.
Segmentasyon, izolasyon, güvenlik boyutu gibi konuların son derece önemli olduğuna da değinen Taşkın; yönetim maliyetlerini, lokasyonu ayağa kaldırma sürelerini ve alternatif operatörleri devreye soktuklarında ciddi fayda gördüklerini de ekledi.
Lokasyonun Artmasıyla Farklı Yollar Aranıyor
Flokser Dijital Dönüşüm Müdürü Hakan Cem Topal ise bazı noktalarda yüksek hıza ihtiyaç duyulduğunu belirterek, “Biz de SAP’i tek bir noktadan çalıştırmak istiyoruz. Aynı zamanda üretim de devam ediyor. 7/24 hat devamlılığı şart. İleride de büyük ihtimal SD-WAN projesi bizde de olacak” dedi.
Özdilek CIO’su Önder Karademir de bu konuyla ilgili olarak şöyle söyledi: “Henüz SD-WAN projesi yapmadım. Bizim 150 civarında farklı lokasyonumuz var. Burada da Türk Telekom altyapısını kullanıyoruz. Şimdilik MPLS olarak eski düzen devam ediyor.”
SD-WAN ile İlgili Birçok Test Yapılıyor
Aruba Sistem Mühendisi Semih Kavala da bulutta amacın kolay ve esnek yönetim yapabilmek olduğunu anlatarak, “Farklılaştırdığımız konulardan biri ‘Zero Trust Security’ yani Sıfır Güven’e dayalı güvenlik politikası. Bizim bunu olabildiğince uca indirmemiz gerekiyor ki, doğru bir segmentasyon yapabilelim. Burada karşımıza dinamik segmentasyon ortaya çıkıyor. Dinamik Segmentasyon artık Aruba’nın cloud platformu olan Edge Services Platform (Aruba ESP) tarafından yönetilen cihazlarımız ile de kullanılabilir durumda. Bu teknolojinin diğer bir özelliği ise yönetim kolaylığı ve sürdürülebilirliğidir. Bulut Hizmetleri üzerinden merkezi yönetim günümüzde her ne kadar büyük kolaylıklar sağlasa da en uç noktaya kadar uzayan güvenlik politikalarını oluşturmak ve hayata geçirmek çok fazla konfigürasyon ve zaman gerektirmekte. Dinamik Segmentasyon teknolojisinde ise tüm erişim denetim kuralları gateway cihazlar üzerinde yapıldığı için tek bir cihazda yapılan konfigürasyon ile tüm ağ trafiği eş zamanlı olarak yönetilebilmekte. SD-WAN tarafından bakarsak bu durumu, sahaya dağınık lokasyonlardaki her lokasyona bir kutu koymak gibi düşünebiliriz. Teknolojilerinin sunduğu faydalardan en önemlileri farklı tipte hatların akıllıca yönetimi ile lokasyonların birbirleri ile kesintisiz bağlantısının sağlanması ve çeşitli düzeylerde WAN optimizasyon teknolojileri ile de hatların daha efektif kullanılmasını sağlamaktır. Bu amaçla hatlar düzenli olarak izlenir ve bir hattaki kalite, belirli eşik değerlerinin altına düştüğünde yani paket kayıpları ve gecikme yükseldiğinde o hattaki tüm trafik veya belirli bir trafik daha iyi olan hata otomatik olarak yönlendirilir. Ancak servis sağlayıcıların altyapı hizmetlerinin sınırlı olarak ulaştığı lokasyonlar için istenen kalite düzeyinde tek hat bile bulmak sorun olabilmektedir. Bu noktada SD-WAN sistemi uygun kalitede olmayan birden fazla bağlantıyı kullanarak paket kayıplarını düşürebilmeli ve gecikmeyi azaltarak iş kritik ve gecikmeye, paket kayıplarına duyarlı uygulamaların sağlıklı çalışmasını sağlayabilmelidir yani birden fazla düşük kaliteli hat kullanarak kaliteli bağlantı sunabilmelidir. Aruba bu ihtiyaçların tümünü adreslemeye yönelik Aruba SD-WAN teknolojileri ile ve en zor senaryolarda dahi çözümler sunabilmektedir” diye konuştu.