CIO Update desteğiyle, Red Hat’in ev sahipliğinde yapılan CIO Dijital Buluşmalar’da önemli şirketlerin IT liderleri bünyelerindeki dijital dönüşümü anlattı. Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin de Red Hat’in bu alandaki vizyonundan bahsetti.
Red Hat’in globalde yaptığı ve her sene tekrar eden CEO araştırmasından söz ederek sözlerine başlayan Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin, araştırma konusunun dijital dönüşüme yönelik olduğunu ve CEO’lara sorulan sorular ile alınan cevapların yol gösterici nitelik taşıdığını belirtti. Araştırmada ilginç sonuçların da yer aldığını söyleyen Tekin şöyle devam etti: “Araştırmadaki ilk soru ‘Şirketiniz dijital dönüşüm yolculuğunun neresinde?’ idi. Araştırmaya katılan müşterilerin verdiği cevapların yüzde 46’sına göre, şirketler halen dönüşüm aşamasında ve yüzde 24’ü ise kendilerini kendi sektörlerinde lider konumda görüyor. Dünyada lider konumunda olan üç ana sektör öne çıkıyor: Finansal hizmetler, Telekom ve Sağlık. Dönüşüm aşamasına baktığımız zaman üretim şirketlerinin diğer firmaları ve sektörleri önümüzdeki senelerde geçebileceğini iddia edebiliriz. Başta belirttiğim soruya kamu tarafından verilen yanıtlara bakacak olursak, yüzde 25 oranında ya ‘planda yok’ ya da ‘başlamadı’ şeklinde dönüşler mevcut ve bu konuda oldukça geride görünüyorlar. Diğer soru ‘Şirketinizin dijital dönüşümünde en önemli faktör nedir?’ oldu. Burada beklenildiği gibi teknoloji en üstte yer alıyor. Özellikle bulut teknolojileri oldukça ön planda. İkinci sırada ise BT ve iş departmanlarının ortak, uyumlu bir şekilde çalışabilmesi bulunuyor. Bu, IT çalışanlarının en önemli bildiği konulardan bir tanesi. 2018’e göre en çok farklılık gösteren üçüncü konu ise IT kültürünün gelişimi. Burada, firmaların dönüşümlü kültürün önemini daha çok anlamaya başladığını söyleyebiliriz.”
Haluk Tekin, değişime direncin yaptıkları projelerde kendilerini en çok yavaşlatan konulardan birisi olduğuna dikkat çekti. Bu durumun, projeleri geciktirdiğini söyleyen Tekin şöyle konuştu: “Özellikle bu geliştirme süreçlerinin uygulanmasında; sorumluk paylaşımları geliştirme ve operasyon arasında hep bir tartışma konusu oluyor. Bütçe öncelikleri konusu da bizim açımızdan oldukça ilginç. İnovasyon yapılması öncelik olsa da firmaların en büyük kaygıları mevcut sistemler ve bunların optimizasyonu… Bu da bizim en çok üzerinde durduğumuz noktalardan biri. Mevcut yapının optimize edilmesi ve buradan sağlanan verimin tekrar inovasyona aktarılabileceğine dair pek çok müşterimizle çalışmalar yapıyoruz. Yani mevcut yapıyı hiçbir zaman göz ardı edemiyoruz. ‘Ürünler ve çözümler dışındaki kalemler için en çok nereye bütçe ayırıyorsunuz?’ denildiğinde, günümüzün mottosuna uygun bir şekilde dijital dönüşüm stratejisi en üstte yer alıyor.”
Ford Otosan’da çeviklik hızlandı!
Dijital dönüşümü hiçbir zaman için tek bir parça olarak görmediğini söyleyen Ford Otosan CDO’su Hayriye Karadeniz, bunların, dişlinin birer parçası gibi birbirine oturan, gerektiğinde de hangisindeki ivmenin artırılacağının, hangisinin yenileneceğinin ve değiştirileceğinin sürekli gözlemlenmesi gereken şeyler olduğunu belirtti. Karadeniz teknolojinin, dönüşümün bir kolaylaştırıcısı olduğunu söyleyerek sözlerini sürdürdü: “Bütün bu yaklaşımlara bakarken en büyük kısmın kültürdeki ve zihinlerdeki değişim olduğunu düşünüyorum. O zaman bu parçaları gerekli zamanda hızlandırmak, gerektiği zaman üzerine bir şeyler koymak ve değiştirmek yetkinliği geliyor. Bunu şöyle örneklendirebilirim: CIO rolüme, 2016’da CDO rolünü de ekledim. Bu yıl da yeni bir rol daha aldım. Aslında böyle roller ekleyerek gidiyoruz Bütün hepsini bir arada yönetmek adına doğru araç-gereçler, doğru vizyonla beraber bu parçaları bir araya getirmeye çalışıyoruz. Bana kalırsa, bu yıl dijital dönüşümle ilgili stratejilerde biraz durduk, frene bastık; çünkü bunlar yatırım ve pek çok başka konu gerektiriyor. Fakat çevikliği hızlandırdık. Çevik dönüşüm hızını artırarak organizasyonun konuya yetişmesini sağladık. Dijital dönüşümden bahsederken herkesi daha çok yetkin hale getirmekten söz ediyoruz. Ancak bunu tek başına dijital dönüşümle yapmak mümkün değil. Dijital dönüşümü, geleceğe hazırlanma, büyük değişim ve dönüşümden ayrı olarak görmüyorum. Bilakis çok kritik ve önemli bir parçası olarak görüyorum.”
“Anadolu Efes toptan bir dönüşüme girdi”
Anadolu Efes CIO’su Murat Özkan da dijital dönüşümde kendi çıkış noktalarının, geçmiş süreçlere bakıp bu süreçleri farklı bir yolla geçmek olduğunu söyledi. Geçmiş süreçlerin kendilerini bugüne taşıdığını belirten Özkan, yeni süreçler noktasında, belirleyici olmaya odaklandıklarından bahsetti ve devam etti: “Her şirketteki her çalışan kendine göre yetkindir. Kendisine göre işini en iyi şekilde biliyor ama sadece onun tecrübesi ile sınırlı kalıyor. Ancak ne kadar araştırmalar yapsak, ne kadar beklentileri de görmeyi kalksak bunlar, şu anda gördüğünüz beklentiler. Belki de bundan iki üç yıl sonra beklentiler değiştiği zaman bu çeviklikle ileriye gidemeyiz. Bir taraftan da uygulama portföyüne, teknolojiye baktığımızda veriyi tam anlamıyla istediğimiz gibi kullanamıyoruz. Bu amaçla süreçlerden başlamaya karar verdik. Dünyadaki diğer yapılan güzel örnekleri stratejik iş ortaklarımızın bize getirmesini ve bunlarla beraber baştan sona düzenleme yolunda adımlar attık. Anadolu Efes toptan bir dönüşüme girdi. Her ne kadar buna dönüşüm yolculuğu desek de bir zaman planı koyduk. Bu zaman planına 2 Mart’ta başladık ve Türkiye için 2021’in sonunu ve diğer ülkeler için 2022’nin sonunu işaretledik. Üç ayda bir çeşitli ürünler çıkararak insanların desteğini kazanmayı hedefledik. İnsanların yeni yetkinliklerine göre eğitilmesi ve yeni dünyada bu yetkinliklere göre iş yapış biçimlerini değiştirebilmeleri, onların da ayakta kalabilmeleri için bütün dijital dönüşüm bünyemizde CEO destekli olarak gerçekleşiyor. Birebir ve haftalık olarak en ufak detayına kadar takip ediliyor. Biz açık, şeffaf bir iletişim sağlamak amacıyla da kendi içimizde dönüşüm yönetimi ofisi ve iki kişilik bir ekip kurduk. İki haftada bir bütün programları, bütün dönüşümü, bütün üst yönetime raporluyoruz. İki yönden oldukça şanslıyım: Dönüşüme çok inanan bir C seviyesi var ve pandemide de bize olan destek daha da arttı. Yani şirketimizde herhangi bir bütçe azalması veya durması söz konusu değil. Tam tersi, bunun ne kadar önemli olduğunu, uzaktan çalışma kültürünün nereye gidebileceğini ve ne yapılacağını insanlar görmeye başladı. Güvenliğin nereye gittiğini anladı ve bu amaçla da yatırım gittikçe arttı.”
Eczacıbaşı dijital dönüşüm için ofis kurdu
Dijital dönüşüm ofisi gibi bir ofis yapılanmasına ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Eczacıbaşı CIO’su Gürkan Papila, kendi bünyelerinde bütün kuruluşlardaki hem iş birimi hem IT ekiplerinin bir araya geldiği bir ofis yapısı olduğunu vurguladı ve bunu şöyle detaylandırdı:
“2018 yılında kurulan bu ofisin temel amacı; tüm şirketin geneli için transformasyonunu özellikle kültür, müşteri deneyimi ve üretim bacağında gerçekleştirebilmek. Bunun için de çok iyi yapısal bir reform hareketine girmek gerekiyor. Projeler, onların takibi ve özellikle bununla ilgili şirketlerin gerçekten ne kazanıp ne kaybettiğini gösterecek yapılar kurmak gerekiyor ve yakından takip etmek gerekiyor. Biz, dijital dönüşümle ilgili teknoloji yol haritası çalışmasına ilk önce ağır noktalar, sonra projeler ve bununla ilgili sektör öncelikleri diye bakmıştık ve 70 adet proje çıkartmıştık. Bu yıl pandemi döneminde tekrardan ele aldık ve yeni iş modelleri ile beraber değerlendirdik; çünkü bu ara dönem çok farklı bir dönem. Bu döneme, bu zamanki dinamikler ile tekrardan bakılması gerektiği için dijital yol haritalarını yeniden elden geçiriyoruz. Toplam projesi sayımız yaklaşık 130’a çıktı ve yüzde 40’lık başarıyla devam eden bir yolculuk var.”
Zorlu, ekip olarak yoğun bir fizibilite yapıyor
Zorlu Holding CIO’su Murat Zeren ise, Zorlu Holding içerisinde dijital dönüşüm kelimesinin hemen hemen hiç kullanılmadığının altını çizerek, “dönüşüm” olarak kullanıldığını söyledi. Zeren “dönüşüm”ü şöyle açıkladı: “Dijital dönüşüm kavramını şirketimizde kimse kullanmaz; çünkü dönüşüm ve yeni iş modellerine gitmek bizsiz olmuyor. Bir gerçeğimiz var ve o gerçekte bizim neyi nasıl ayırt ettiğimizi kimse bilmiyor. Ben IT’yi biraz öyle konumluyorum. Bir bulut dönüşümü bir dijital dönüşüm değildir; teknoloji dönüşümüdür. Teknolojiyi dönüştürürüz ama ikisini yan yana koyup birbirine eşlemeye çalışmak çok iddialı bir söylem oluyor. Çok ciddi fizibiliteler yapmaya başladık. Vestel’in üretiminden, tekstile ve enerjiye kadar çok fazla örnek vermek mümkün. Her taraftan aslında bir bakış açısı ile gelen ‘neden biz bunu yapmıyoruz’ soruları gelmeye başladı. Bu dönem projeler bir anda yürüyor ama ekip olarak da yoğun bir şekilde fizibilite yapıyoruz.”
“Planlamaya daha az ihtiyaç kalacak!”
Haluk Tekin: “Değişim çok hızlı ve bazı fikirler çok keskin. İleride CIO rolü kaybolacak dendiğinde buna inanasım gelmiyor. Bundan üç sene önce San Francisco’da yaptığımız Red Hat zirvesinde mottomuz ‘planlama öldü’ şeklindeydi. O zaman müşterilerimiz arasında ‘planlama ölür mü?’ gibi çok büyük bir tartışma konusu olmuştu; ancak oradaki mantık başkaydı. Bu çevik dönüşümü yapan firmalar, çok hızlı şekilde değişen pazar koşullarına kendilerini adapte ettikleri sürece, ölmesinden ziyade planlamaya daha az ihtiyaç kalacak.”