Equinix CIO’su Brian Lillie, Computerworld’e verdiği demeçte kendisine doğrudan rapor veren insanları CIO’lara dönüştürmeyi hedeflediğini söylüyor.
CW: Profesyonel arkaplanınızdan bahseder misiniz; 2008’de Equinix’e katılmadan önce ne yapıyordunuz?
Brian Lillie: Benim ilk işim, matematik lisansı aldıktan sonra Amerikan Hava Kuvvetleri subaylığıydı. Hava Kuvvetlerinde subaylar birçok konuda eğitiliyor ve her üç ila dört yılda bir farklı görevlere atanıyor. Bir noktada iletişim biriminin komutanıydım ve bu sebeple neyi yönettiğimi anlamak için telekom yönetiminde part-time master yaptım.
Internet’in başladığı 90 ortalarında, Hava Kuvvetleri’nden ayrıldım ve Silicon Graphics’e (Silikon Vadisi’nin sevgilisi) kıdemli network müdürü olarak katıldım. Bunun sonrasında IT başkan yardımcılığı dahil olmak üzere çeşitli teknik rolleri üstlendiğim Verisign’a geçtim. Standford İşletme Okulu’na devam etmek için firmadan ayrıldım. Bunun sonrasında firmaya geri döndüm ve en tepe iş rollerini aldım. Verisign’daki son görevim global satış operasyonlarının yöneticiliğiydi. Toplamda 16 yıl IT içerisinde oldum.
CW: Bir veri merkezi firmasında çalışmanın farkı nedir?
BL: Equinix’in bir veri merkezi firması olduğunu düşünmüyorum. O CIO’lara kritik servisler sağlayan bir firma. Daha önce hiç karşılaşmadığım birinci sınıf veri merkezi ve ağ seçeneklerine sahip bir işletmede olmak benim için şanstı. Equinix’de, kendimizin ve müşterilerimizin kullanımı için uygulama portföyü inşa ederken ‘kendi şampanyamızı içiyoruz’.
Silicon Graphics veya Versign’da, şebekelerin gelmesini beklemek, sizin veri merkezlerinizi doldurmalarını sağlamak ve onlarla uzun vadeli kontratlar imzalamaktan başka seçeneğiniz yok.
CW: Equinix’deki ekibiniz ne kadar büyük? Asya’daki teknik uzmanlar Amerika’daki eşdeğerlerinden ne kadar farklı?
BL: Global IT ekibinde yaklaşık 180 kişi bulunuyor. ‘Klasik IT’ haricinde, ekibimin sorumlulukları arasında yazılım geliştirme, müşteriye yönelik ürünlerin geliştirilmesi, müşterilerin kendi ağ, uygulama ve veri merkezlerini mimarilendirmelerinde yardımcı olmak bulunuyor.
Asyalı teknik uzmanlar söz konusu olduğunda ben genellemeden kaçınmak istiyorum. Equinix’te tüm bölgelerdeki teknik uzmanlar müşterilere ve operasyonların mükemmelliğine odaklanıyor; onlar aynı zamanda kendi ve müşterilerinin projeleri hakkında tutkulular. Asyalı IT profesyonelleri bazen daha düşünceli, veri ve süreç yönelimliler. Onlar aynı zamanda içgüdüsel bir reaksiyon gibi hızlı karar vericiler. Singapur’da ve Silikon Vadisi’nde birer geliştirme ekibim var. Bu harika kombinasyon disiplin ve yaratıcılığı bir araya getiriyor.
CW: CFO’ya mı yoksa CEO’ya mı rapor veriyorsunuz? CFO ile olan ilişkinizi nasıl yönetiyorsunuz?
BL: Ben CEO’ya rapor veriyorum. CFO ile eşdüzeyiz ve ikimiz de direktor ekibinin birer üyesiyiz. CFO ile yakından çalışıyorum; önemli bir müşterim. 12 yılı aşkın süredir Equinix’de bulunmuş olan bir CFO’ya çalışmak benim için şans; kendisi teknolojisinin doğasını, sattığımız ürünleri ve hizmet ettiğimi CIO müşterilerimizi anlıyor.
Bir CIO olarak benim birinci sıradaki rolüm iş stratejisi ile IT stratejisi arasındaki hikayeyi kolay anlaşılır hale getirmek; bir yandan verimliliği arttırırken IT’nin maliyetleri nasıl düşüreceğini. CIO iyi bir hikayeci olmalı, teknik olmayan dilde iletişim kurabilmeli ve bilhassa konu değişimleri teşvik edecek uygulamaların geliştirilmesine geldiğinde insanları harekete geçirecek dili konuşabilmeli. İnsanların hem mantık hem de tutku tarafına hitap etmelisiniz. Özetle, bir CIO insanların mantığı görmelerine yardımcı olan, duygularını harekete geçiren ve onlara bir yol gösteren değişim temsilcisidir.
CW: Equinix’de değişim temsilcileri olmayı öğrenmeleri için teknik profesyoneller için herhangi bir eğitim var mı?
BL: Ben kitaplardan ilham alıyorum. Kitaplardan aldığım ilhamı ekibimle paylaştığım sunumlara yerleştiriyorum. Equinix’de bu alanda resmi bir eğitimimiz bulunmuyor fakat farklı fonksiyonlardan insanların birlikte çalışmasına ve nasıl iletişim kuracaklarını öğrenmelerine yardımcı olan bir programımız var.
CW: Ekonomik daralma söz konusuyken bütçeniz küçüldü mü? En son projelerinizden bazıları neler?
BL: Küçülen bir bütçemiz yok çünkü biz hızlı büyüyen bir firmayız. Söz gelimi, Amerika’da yakın zamanda bizim mimarimize ve Cisco teknolojilerine dayanan, beş haneli bir global telefon çevirme sistemini geliştirmeyi tamamladık. Biz bunu Asya’da gelecek yıl sunacağız. Bu pahalı olmayan bir yatırım ama bizim global iletişimimizi geliştirecek.
Biz aynı zamanda 78 iç sürecimizi global ve ölçeklenebilir olmaları için elden geçiriyoruz ve önümüzdeki 12 ay içinde bunları sunmayı planlıyoruz. Bu çok büyük bir yatırım.
CW: Kariyerinizde içinde bulunduğunuz en zorlu ve ilginç proje hangisiydi?
BL: Birden fazlası var. Silicon Graphics’de, genel merkezin sıfırdan inşa edilmesine bulundum; burası şimdi Googleplex (Google’ın Mountain View’deki genel merkezi). Benim sorumluluklarım arasında ses, video, ağ ve genel merkezin 3,000 kişinin yüksek bantgenişliğini destekleyecek şekilde hazır olmasını sağlamak vardı. Bu çok güzel bir kampüstü.
Aynı firmada ben aynı zamanda altı ay içerisinde 30 ülkede Oracle uygulamalarını yerine getirmek gibi çılgın ama aynı zamanda hayat değiştiren bir deneyim yaşadım. Equinix’de, firmaya katıldıktan birkaç ay sonra, yine birkaç ay içinde Singapur’daki global geliştirme merkezinin sıfırdan inşa edilmesinde yer aldım.
Tüm bu ilginç deneyimlerin arkasında beni ileriye gitmem için cesaretlendiren tek bir tavsiye var (ve şimdiye kadar edindiğin en iyisi). Silicon Graphics’de çalıştığım zamanlarda, CIO bana CIO olmak isteyen herkesin her fonksiyonu (IT içerisindeki ) yönetmeye çalışması gerektiğini söyledi; son kullanıcı desteği, masaüstü, veri merkezi, sunucu operasyonları, veritabanı, ağlar, uygulamalar, bilgi güvenliği ve e-ticareti. Bu tavsiye sayesinde kariyerimde çok sayıda farklı deneyim ve değerli fırsat elde ettim.
CW: Siz de aynısı için ekibinizi cesaretlendiriyor musunuz?
BL: Benim bir hedefim var: Bana rapor veren herkes bir CIO olacak. Onlardan bazıları çoktan oldu; bunlardan birisi Amerika merkezli optik teknolojiler firması JDSU’nun CIO’su Chris Bedi. Bir CIO olarak bir başarı planına sahip olmak ve CIO olmak için insanlarının ne tür gelişimlere ihtiyacı olduğunu sormak önemli.
CW: Son yıllarda CIO rolü ne kadar değişti?
BL: CIO’lar sipariş alıcılar veya baş teknoloji tamircileri olmamalı; onlar işletmeye nasıl katkı sağlayabileceklerini bilmeli. CIO’lar giderek artan bir biçimde ön ofise kayıyor ve daha çok müşteriye dönük hale geliyorlar. Dolayısıyla CIO’lar kurumsal değer planını açık seçik ortaya koyabilmeli ve inovasyonları teşvik edebilmeli.