- Büyük, gerçek anlamda büyük veri geliyor
Büyük veri IT sektöründeki çoğu kişinin ağzında dolanan ve Harvard Business Review’a göre 21’inci yüzyılın en çekici mesleği olarak veri bilimcisi branşını ortaya çıkaran bir terim olma özelliğini taşıyor. Artan ilgi daha önceki süreçte mümkün olmayan ya da daha kötüsü “iç güdüsel” ve sezgisel olarak yok sayılan büyük miktardaki verinin analiz edilmesi anlayışını ortaya çıkarmış durumda.
Daha önceki süreçte büyük veri benzeri yaklaşımlar sadece makinelerin öğrenmesi ve yapay zeka gibi alanlarda kullanılırken artık pek çok alanda kendini gösteriyor. Son dönemlerde büyük veri uygulamalarına ilaç üretimi, sağlık, eğitim, çeviri, insan kaynakları gibi pek çok alanda rastlamak mümkün.
Fakat IDC’ye göre büyük veri teknolojisi henüz başlangıç aşamasında bulunuyor. Bugün tüm uygulamaların sadece yüzde 1’i kavramsal hizmetleri kullanırken; 2018 yılında (farklı bir deyişle üç yıl içerisinde), uygulamaların yüzde 50’sinin kavramsal hizmetleri kullanacağı tahmin ediliyor. Temel olarak analiz özelliklerinin her uygulamaya entegre edilmesinin işlevselliği ve uyumluluğu arttıracağını söylemek mümkün.
Büyük veri ile ilgili en büyük problem son derece büyük depolama alanı gerekliliği. Makine öğrenme teknolojilerini kullanan IBM Watson, Google, Microsoft ve AWS gibi bulut sağlayıcılarının giriş yaptığı büyük veri alanındaki mevut altyapıyı kullanarak çok büyük veri kümelerinin analiz edilebiliyor. Büyük veri teknolojilerinin küçük ölçekli sağlayıcılar tarafından sunulamıyor olması büyük sağlayıcıları bu alanda faaliyet göstermek adına cezbediyor.
IDC’nin öngörüsü günümüz koşullarına göre fazla optimistik olabilir. Fakat büyük verinin yakın gelecekte kurumsal IT’nin önemli bir alanı olacağı su götürmez bir gerçek.
- Yazılım şirketine dönüşen kurumlar
Şirketlerin geleneksel sağlayıcılardan bulut sağlayıcılarına dönüş yaptığını söylemek mümkün. Açık kaynağa olan yakınlık her geçen gün artıyor. Kısacası, şirketler IDC’nin söylemi ile birer yazılım şirketi haline dönüşüyor. 2017 yılı sonuna Global 2000 Enterprises şirketlerine başkanlık eden CEO’ların üçte ikisi kurumsal stratejilerin merkezinde bir dijital dönüşüm projesini konumlandırmış olacak.
2018 yılında yazılım geliştirme özelliklerinden çok daha fazla dijital deneyim stratejilerinin sürdürmesi söz konusu olacak. Geliştiricilerin üçte ikisi stratejik dijital deneyim uygulamalarına ve servislerine yönelecek. Kurumsal IT’nin rol ve beklenti ile ilgili daha önce hiç olmadığı kadar değişim yaşayacağı bir süreç bizleri bekliyor. Yıllardan bu yana IT’nin masanın bir kenarında olması beklentisinin gerçeğe dönüşmesiyle “neler yapabiliriz” sorularının her taraftan yükselmesi muhtemel görünüyor.
Bu durum önümüzdeki beş yıl içerisinde çoğu IT organizasyonunun kendisini içerisinde bulacağı bir yapı olma özelliği taşıyor. Pek çok şirketin başlangıçta mobil uygulamalara yaptığı girişi dışarıdakilere danışmanlar tarafından destekleme imkanı maalesef bulunmuyor.
Daha önemlisi bu geçişi göze alabilecek bir şirket olması halinde dahi ciddi emek göstermesi gerekiyor. Dijital bir şirket olma sürecinde dışarıdan edinilecek kaynaklardan gelecek çaresiz verimsizlikler, yanlış başlangıçlar, yanlış anlaşılmalar her şirketin geleceği için çok tehlikeli olabilir. Bu tür aksiyonlara girmek yerine IT’nin işin nasıl yapıldığında belirleyici olmasına yönelik yaklaşımların ortaya çıkması muhtemel. Söz konusu yaklaşımla oldukça yüksek sorumluluk ve beklentilerin beraberinde geleceği aşikar. Engellerle mücadele edecek olan CIO’ları yoğun bir dönem bekliyor. Beklentileri karşılayamayacak kişileri ise vasat bir kariyer.
IT’nin önderlik ettiği dijital geleceğe hazırlanırken yanlış yapmamanız önemli.
- Geliştiriciler zor bulunur bir kitle haline gelecek
Tabi ki, tüm bu gelişmeleri CIO’ların tek başına yapabilmesi mümkün değil. CIO’ların dijital şirket olma yolunda uygulama geliştirebilme niteliklerine sahip bir organizasyona ihtiyacı var.
Ve bu uygulamalarla ilgili tüm detaylar geleneksel şirket uygulamalarından farklı olması söz konusu. Farklı diller, farklı veritabanları, farklı mimariler, farklı çalıştırma ortamları ve daha fazlası… Kısacası, neredeyse her şey yeni olacağı ortamda geliştiricilerin son nesil uygulamaları ortaya koyabilecek farklı becerilere sahip olması gerekiyor.
2017 yılında, organizasyonların IT harcamalarının yüzde 50’sinden fazlası üçüncü parti platform teknolojileri, çözümler, ve servisleri konusunda olacak ve bu oran 2020 yılına doğru yüzde 60’lara ulaşacak. “Kurumsal IT” ve “teknoloji sağlayıcısı” arasındaki temel farkın şirketlerin işleyişine bağlı olarak her iki alanda teknoloji çözümlerini geliştirme girişimlerine bağlı olarak neredeyse ortadan kalktığını söylemek mümkün.
Bu nedenle, yeni nesil uygulamalar ortaya koyabilme becerisine sahip geliştiriciler için kurumsal IT alanında ve teknoloji şirketleri arasında kıyasıya rekabet olabilir.
Açıkçası bu sürecin hem kurumsal IT organizasyonunda hem de kurumsal IT organizasyonunun parçası olduğu daha büyük birimlerde önemli fikir değişiklikleri gerektireceğini söyleyebiliriz. IT’nin her zaman maliyet odaklı yaklaşımından dolayı bir gözün daima alınan ücretlerde olacağını göz ardı etmemek gerekiyor. Pek çok IT organizasyonlarının bütününde geliştiriciler vazgeçilebilir kişiler olarak görülmesine karşın ortaya çıkan yeni gerçeklerle geliştiriciler kritik birer kaynak haline gelecek.
Ve kendi IT organizasyonunuzun Silikon Vadisi dışında olduğu için bu süreçten etkilenmeyeceğini düşünmemelisiniz. Silikon Vadisi şirketleri tarafından ihtiyaç duyulan becerilerin oldukça yüksek olması nedeniyle bu şirketler becerileri edinebilecekleri lokasyonlarda kolaylıkla yer edinmeyi planlayabilirler. Daha önemlisi planlanan yer sizin bulunduğunuz mevki olabilir.
Sonuç olarak hem Forrester hem de IDC tarafından ortaya koyulan öngörüler IT’deki kurumsal altyapının her alanındaki yazılım altyapısı ve ihtiyaç duyulan kritik teknik becerilerle oldukça farklılaşacağına dair ipuçları veriyor. Raporlara ilişkilendirilmeden ortaya çıkabilecek sonuçlardan bahsetmek pek çok kişi için inandırıcı görülmeyebilir olmasına karşın ortaya çıkan rakamlar IT sektörünü oldukça kargaşalı günler beklediğine dair işaretler veriyor.