Rapor, küresel 3D baskı malzemeleri pazarının 2030’da 18,4 milyar dolar değerinde olacağını tahmin ediyor. IDTechEx’in raporunda yer alan malzemeler arasında ışığa duyarlı reçineler, termoplastik tozlar, termoplastik filamentler, metal tozlar, metal tel ve seramik tozları yer alıyor.
3D teknolojisi ve ürün yelpazesi ile artan çok yönlülük, sektördeki birçok firmanın 3D teknolojilerini kendi üretim hatlarına entegre etmesini teşvik ediyor. Bu entegrasyon süreci ise katmanlı imalatın tedarik zincirinde büyüyen bir varlığa sahip olmasına yardımcı oluyor.
Metal karışımlar, tek bir bileşende ve bileşimi değiştirebilme özelliğiyle çok hassas spesifikasyonlara göre 3D olarak basılabiliyor. Bu çok yönlülük de teknolojinin özellikle uçaklarda kullanılmasını yaygınlaştırıyor ve havacılık sektörü kullanım alanlarını daha da genişletmek istiyor.
Diğer taraftan biyo-kaynaklı ve biyouyumlu baskı malzemelerinin geliştirilmesi, tıp ve araştırma ortamlarında pazara giden yolu açıyor. 3D baskının özelleştirilebilir ve lokal olma kabiliyetleri ise pazarda daha fazla talep edilmesini sağlıyor. Örneğin, salgınının başlangıcında maskeler ve valfler gibi gerekli ekipmanı üretmek için 3D baskı kullanan yerel şirketler etkili çözümler sundu. Ancak siparişe dayalı çözümlere duyulan ihtiyaç sadece kritik uygulamalarla sınırlı değil. Perakende sektörü de birtakım özelleştirme yolları arıyor.
IDTechEx’e göre, bu evrimsel süreç daha yeni başlıyor ve araştırma şirketi son çalışmasıyla ortaya çıkan yeni malzemeleri ve 2030’a kadar ticarileştirilecek malzemeleri de ele alıyor. Fakat çalışma, pazarların ve malzemelerin büyüme hızlarının tam olarak paralel olmadığını gösteriyor. Bu da hala geleneksel sarf malzemelerine ihtiyaç duyulacağını ve çok sayıda eski yazıcı olması nedeniyle bazı uygulamalar için standart olmaya devam edeceğini gösteriyor.