Geçtiğimiz yıl Etiyopya Ağ Güvenlik Ajansı (INSA) Mısır kökenli Cyber_Horus isimli grup tarafından çok ciddi bir saldırıya uğradığını açıkladığında dünya Afrika üzerindeki siber tehditlerin farkına yeni yeni varmaya başlamıştı. Etiyopya yetkilileri saldırının amacını kıtayı ekonomik, psikolojik ve politik baskıya maruz bırakmak olarak açıklamışlardı. Ardından yine aynı bölgede bulunan Rönesans Barajı altyapısına yapılan saldırılar Mısır ve Etiyopya arasında soğuk savaş rüzgarları estirdi.
Siber casuslara karşı birlik
Özellikle son birkaç ayda diğer Afrika ülkelerine de benzer saldırıların sayısı artınca hükümetler bir araya gelerek kıtanın siber güvenliğini geliştirmek üzere dijital dönüşümü hızlandırma kararı aldı. Kıta üzerinde bulunan 11 ülkenin son derece tehlikeli bir yazılım olan Pegasus isimli malware’den etkilenmesi bu birleşmeyi hızlandıran ana etken olarak gösteriliyor.
Ancak tehditler sadece yazılımlarla da sınırlı kalmıyor. Afrika Birliği, 2018 yılında yaptığı açıklamada en büyük siber tehdidin Çin kaynaklı olduğunu belirtmişti. O tarihten bu yana sistematik olarak saldırıların devam ettiğini dile getiren Afrika Birliği yetkilileri ülkelerin güvenlik kameralarına sızıldığını ve çeşitli dinleme aktivitelerinin kayıt altına alındığından şikayetçi.
