TP-Link, kablosuz ağ yatırımı yapacakların marka bağımsız olarak nelere dikkat etmeleri gerektiğini açıkladı. İşte bilmeniz gerekenler…
Günümüzde modern yaşamın iki vazgeçilmesi internet ve mobil cihazlar. Dolayısıyla bu alanda gereksinimler de teknolojiler de hızla değişiyor, gelişiyor. Bundan beş yıl önce ev ağı için aldığımız modem, bugün ihtiyacımızın gerisinde kalabiliyor. Bir-iki yılda bir değiştirdiğimiz akıllı telefonumuzun teknolojisi daha yeniyken ev ağımız bu yeni teknolojiden yararlanmamıza engel olabiliyor. Ya da beş yıl önce evin sadece bir bölümünde gerekli olan WiFi, artık her odaya ulaşsın istenebiliyor.
Evindeki ağ çözümünü yenilemek isteyen ya da yeni ağ ürünleriyle ağ performansını artırmayı planlayanlar, yeni yatırımlarının uzun süreli kullanılabilmesi ve daha verimli olması için bazı noktalara dikkat etmeliler. Dünya kablosuz ağ pazarının önemli oyuncularından TP-Link, kullanıcılara ağ yatırımı yaparken dikkat etmeleri gereken noktaları açıkladı. Yeni modem, yönlendirici ya da farklı bir kablosuz ağ ürünü almak isteyenler, alacakları ürünlerde şu beş özelliği aramalılar:
VSDL tercih edilmeli: Modem ya da yönlendirici (router) alacaklar, evdeki bağlantıları ADSL destekli olsa bile mutlaka VDSL desteği de olan bir model seçmeli. Bu ileride VDSL’e geçtiklerinde modem/router’ı kullanmaya devam etmelerini sağlayacak; yeni bir ürün almaları gerekmeyecek. Piyasada hem VDSL hem ADSL destekli pek çok model bulunuyor. Seçimde birinci kriter bu olmalı.
AC destekli ürün olmalı: Kablosuz ağ standartları da değişiyor. Günümüzün en yeni ağ standardı 802.11ac. Kullanıcılar alacakları her tür kablosuz ağ ürününde (modem, menzil genişletici, powerline adaptör, router, IP kamera vb) mutlaka AC standardı olanı tercih etmeli. Evlerindeki mevcut modem/router AC destekli olmasa bile yeni yatırımın yeni teknolojili olması, daha doğru olacaktır. AC destekli ürünler geriye dönük 802.11n/g/b desteği de sunduklarından sorun yaşamayacaklardır.
Çift kanal desteği: Bugün yeni teknolojiye sahip kablosuz ağ ürünlerinde çift kanal desteği bulunuyor. Bu WiFi performansını önemli ölçüde etkileyen bir unsur. Hem 2.4GHz, hem de 5GHz kanalı desteği sayesinde ağ görevleri uygun kanala yönlendirilerek, ağ trafiği rahatlatılıyor. Bu nedenle yeni alınacak kablosuz ağ ürünlerinde mutlaka çift kanal desteği aranmalı.
Akıllı anten teknolojisi: Mobil cihaz kullanımı ve evdeki akıllı ürünlerin sayısının artması nedeniyle artık WiFi sinyallerinin evin her yerine ulaşması isteniyor. Evde hareket halindeyken akıllı telefon ya da tablet ile görüntülü konuşma vb bir uygulama yaparken odadan odaya geçişlerde kesinti olmaması için yeni alınacak modem/router’lar mutlaka hüzmeleme (beamforming), başka bir deyişle akıllı anten teknolojisine sahip olmalı. Bu teknoloji, ağa bağlanmak isteyen cihazın yerine göre kablosuz sinyallerin o bölgede odaklanmasını sağlıyor.
Mobil yönetim olanağı: Ağ cihazının kurulumu ve yönetimi de kolay olmalı. Artık her şeyi akıllı telefonlar üzerinden yapmaya alıştık. Ağ ürünlerinin kurulumu ve yönetimini de akıllı telefon, tablet bilgisayarlardan, basit ve görselliği önplanda olan uygulamalar ile yapabilmeliyiz. Üstelik o cihazın yakınında olmamız bile gerekmeden… Ücretsiz yönetim uygulaması (örneğin TP-Link’in iOS ve Android destekli Tether uygulaması gibi) sayesinde nerede olursak olalım ağ ürünümüzün ayarlarını kolayca yapabilmeliyiz. Ebeveyn Kontrolü, ağa bağlı cihazlar, misafir ağı vb uygulamaları yapmak için bir PC’ye ve cihazın arayüzüne bağlanmaya ihtiyaç duymamalıyız. Ağ ürünlerinin yönetimi de daha basit, kolay ve her yerden yapılabilmeli.
TP-Link yöneticileri, kullanıcıların bu özelliklere dikkat ederek yapacakları yatırımların hem daha uzun soluklu iş göreceğini hem de ağ performanslarının çok daha iyi olacağını belirtiyorlar.