Büyük veri henüz potansiyeli ortaya çıkarılmamış geniş bir dünya olmasına karşın veri kümeniz işleme kapasitenizin üzerinde olması halinde neler olabileceğini hiç düşündünüz mü?
Büyük veri daha da büyüdüğünde neler olacak? Cevabı otomatik öğrenme algoritmasında saklı olabilir. Kuantum bilgisayar alt yapısının ve topolojinin bir araya gelmesi birbirleriyle bağlantılı olan verilerde daha büyük analizlerin yapılmasını mümkün hale getiriyor. Büyük veri henüz potansiyeli ortaya çıkarılmamış geniş bir dünya olmasına karşın veri kümeniz işleme kapasitenizin üzerinde olması halinde neler olabileceğini hiç düşündünüz mü? Kuantum bilgisayar altyapısına dayanan yeni bir algoritma ile yakın gelecekte ortaya çıkacak ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.
MIT, Waterloo Üniversitesi ve Güney Kaliforniya Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan çalışmalar neticesinde yayınlanan makalede oldukça karmaşık problemlerin çözülmesiyle ilgili yeni bir yaklaşım üzerinde duruyor. Nitekim geliştirilen yeni algoritma büyük veri teknolojisinin geleceği açısında büyük önem taşıyor. Kuantum bilgisayar altyapısı ve geometrinin bir alanı olan topolojinin bir araya getirildiği yeni otomatik öğrenme algoritması daha karmaşık problemlere ait çözümlerin daha isabetli şekilde gerçekleştirilebileceğine dair işaretler veriyor.
Farklı eğriler oluşmasına ve bulunmasına rağmen her durumda aynı kalan nitelikler üzerine odaklanan topoloji özellikleri ABD’deki ilk uygulamalarda güç şebekesi veya internet dağıtımı gibi karmaşık ağlardaki bağlantıları analiz edilmesi bakımından önem taşıyor. Diğer taraftan ortaya çıkan sonuçlarla yığın verilerdeki en önemli özelliklere odaklanılması mümkün hale getiriyor.
Topolojik analizin olumsuz yönü ise son derece pahalı bir bilgisayar altyapısı gerektirmesi olarak ön plana çıkıyor. Araştırmacılar söz konusu dezavantajın çözümü için kuantum mekaniğinin kullanılabileceğini belirtiyor.
MIT’nin Makine Mühendisliği alanındaki en önemli profesörlerinden Nam P. Suh ve makalenin başyazarı Seth Lloyd, 300 noktaya sahip bir veri kümesinin bulunduğu sistemdeki tüm topolojik özelliklerini analiz edecek geleneksel bir yaklaşımın “gezegen büyüklüğünde bilgisayar” gerektirebileceğine dikkat çekiyor. Başka bir deyişle böyle bir uygulamanın dünyadaki tüm işlem biriminin kullanılmasını gerektirecek bu durumun problemin etkin bir şekilde çözümünü imkansız hale getireceğini söylemek mümkün.
Aynı problemin yeni algoritma ve bir kuantum altyapısına sahip bilgisayar ile çözülebilmesi ve aynı zamanda yönetilebilmesi çok daha kolay hale getirilebileceği yapılan çalışmaların altyapısındaki en önemli nokta olarak yer alıyor. Nitekim kuantum bilgisayar altyapısında bilginin bilgisayarlar tarafından dijital bilgisayar altyapısındaki “0” ve “1” durumlarından sadece birisinin kullanıldığı ikili değer kümelerinden farklı şekilde; hem “0” hem de “1” durumunun kullanıldığı kuantum kümeleriyle işlenebilmesi mümkün. Bu sayede 300 noktaya sahip veri kümesini işlemek için tüm gezegendeki dijital bilgisayar altyapısının kullanılmasına gerek kalmadan, Lloyd’a göre önümüzdeki bir kaç yılda mümkün olabilecek sadece 300 kuantum kümesi büyüklüğündeki bir bilgisayar altyapısı kullanılarak gerçekleştirilebilmesi söz konusu. “Geliştirdiğimiz algoritma önemli topolojik sonuçlar elde etmek için büyük bir kuantum bilgisayarına ihtiyaç olmadığına dair işaretler veriyor.” Lloyd, aynı yaklaşımın dünyadaki ekonomik, sosyal ağ ya da “nesne veya bilgilerin uzun mesafede taşınmasıyla ilgili neredeyse tüm sistemlerde” kullanılabileceğine dikkat çekerek bu alandaki deney çalışmalarının geliştirme sürecinde olduğunu belirtiyor.