ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni gümrük tarifeleri teknoloji devlerini köşeye sıkıştırırken, Apple dikkat çekici bir adım attı. Şirket, Hindistan ve Çin’den ABD’ye beş kargo uçağı dolusu iPhone ve diğer ürün göndererek 5 Nisan’da yürürlüğe giren %10’luk temel ithalat vergisinden kurtulmayı başardı.
Stoklar güvence altına alındı
Elde edilen bilgilere göre, Apple bu acil sevkiyatları Mart ayının son haftasında üç gün içinde gerçekleştirdi. Böylece ABD’deki depolarda birkaç aylık ürün stoğu oluşturuldu. Bu adım, Apple’ın kısa vadede fiyat artışlarını ertelemesini sağlayabilir.
Konuya yakın kaynaklara göre, daha düşük vergiyle gelen bu ürünler, şirketin artan maliyetlere karşı bir süreliğine korunmasına yardımcı olacak.
Yeni tarifeler kapıda
Ancak bu avantaj geçici. Çünkü 9 Nisan itibarıyla Çin’den gelen ürünler %54, Vietnam’dan gelenler %46 ve Hindistan’dan gelenler ise %26 oranında vergiye tabi olacak. Çin’e yönelik vergiler toplamda %125’e ulaşarak dikkat çekici bir seviyeye çıktı. Trump, bu adımı Çin ile “karşılıklı tarifeler” politikası kapsamında attığını savunurken, Apple’a da üretimini ABD’ye taşıması çağrısında bulundu. Ancak sektör uzmanları bu öneriyi pek gerçekçi bulmuyor.
Analizlere göre, bu yeni vergi yükü Apple ürünlerine doğrudan yansıyabilir. iPhone fiyatlarının 2.300 dolara kadar çıkabileceği belirtiliyor. Şirketin şu anki en pahalı modeli olan iPhone 16 Pro Max, 1.599 dolardan satılıyor.
Nintendo da benzer adım attı
Apple gibi Nintendo da yeni vergilerden etkilenmemek için Mart ayında ABD’ye yoğun sevkiyat yaptı. Financial Times’a göre şirket, Switch 2 konsollarının 383 bin adedini Ocak ayında sadece beş gün içinde ABD’ye göndererek stok oluşturdu. Ancak Trump’ın vergi açıklamalarının ardından Nintendo, 9 Nisan’da başlaması beklenen Switch 2 ön siparişlerini ertelemek zorunda kaldı.
Trump’ın agresif ticaret politikaları Apple gibi küresel devleri yeniden pozisyon almaya zorlarken, şirketin bu dalgalı dönemde nasıl bir yol izleyeceği merak konusu. Kısa vadede acil stoklarla krizi atlatmış gibi görünse de, uzun vadede üretim ve fiyat politikalarında köklü değişiklikler gündeme gelebilir.