ABD’nin en etkili 30 Türk kadınından biri olan ve UXistanbul Konferansı’nın konuşmacıları arasında bulunan Aylin Uysal, Türkiye’nin beyin göçünü durdurmak ve tersine çevirmek için yapması gerekenler hakkında önerilerde bulundu.
ODTÜ’deki eğitiminin ardından gittiği ABD’de, teknoloji devi Oracle’ın Kıdemli Tasarım Direktörü olarak görev yapan Uysal, “Ar-Ge’ye yatırım yapmak, akademik kurumlarla ve üniversitelerle işbirliği içinde olmak şirketlerin önceliği olmalı” dedi.
21 Şubat’ta gerçekleştirilecek uluslararası kullanıcı deneyimi ve kullanılabilirlik konferansı UXistanbul’un konuşmacıları arasında yer alan, ABD’nin en etkili 30 Türk kadınından biri olarak gösterilen Aylin Uysal, Türkiye’deki beyin göçünü durdurmak için yapılabilecekler hakkında önerilerde bulundu. Halen ABD’li teknoloji devi Oracle’ın San Francisco’daki ofisinde Kıdemli UX Direktörü olarak görev yapmakta olan Uysal, “ODTÜ’den mezun olduğumda, iş fırsatlarının büyük çoğunluğu satış odaklıydı. Genç bir endüstriyel tasarım bölümü mezunu olarak, Ar-Ge eksikliği ve uzmanlığımı uygulamak istemem, Türkiye’den ayrılmamın temel nedenleriydi. Aynı trendin bugün de devam ettiğini üzülerek görüyorum” dedi.
Beyin göçünü durdurmak ve tersine beyin göçü başlatabilmek için her şeyden önce Türk şirketlerine görev düştüğünü belirten Uysal, “Türk şirketleri akademik kurumlar ve üniversitelerle olan işbirliklerine daha fazla yatırım yapmalılar. Bir bilgi ve işbirliği ağının daha fazla staj olanağı, ortak araştırma olanakları ve öğrencilerin sektör profesyonellerine direkt ulaşabilmesi gibi karşılıklı faydaları var. Özellikle ticari kuluçka programları, yeni kurulan işletmelerin olgunlaştıkça üniversite bağlantılarını sürdürmelerini sağlarken, kendi bünyelerindeki araştırmalardan kaynaklanan yenilikler için de sıçrama tahtası olabilir diye konuştu.
Aylin Uysal’ın verdiği bilgilere göre kamu ve özel kuruluşlardaki mentorluk ve gönüllü çalışmaların da teşvik edilmesi gerekiyor. Bu çalışmalar sayesinde öğrencilerin yarının yenilikçi unsurları olabilmeleri için teknik becerilerinin ve yaratıcı özgüvenlerinin geliştirilebileceğini ifade eden Uysal, araştırma geliştirme faaliyetlerinin de önemine şu sözlerle dikkat çekti:
“Ar-Ge’ye mutlaka yatırım yapmak, girişimciliği açık fikirli bir şekilde yargılamadan değerlendirmek gerekiyor. Yetenekli gençleri Türkiye’de tutmak istiyorsak, kendilerini ifade edebilmelerine ve zihinlerini özgür bırakmalarına olanak tanımalıyız. Cazip çalışma koşulları ile desteklenen Ar-Ge fırsatları, yetenekli mühendisleri ve tasarımcıları elde tutmanın anahtarıdır diyebilirim.”
ABD’de yayın yapan TurkOfAmerica dergisi tarafından, 2015 yılında ülkenin en etkili 30 Türk kadınından biri olarak seçilen Aylin Uysal, bu başarısını, “Adımın farklı sektörlerden önemli isimlerle birlikte anılması beni gururlandırıyor. Bu isimlerin tümü, organizasyonlarına ve markalarına yaptıkları katkıların yanı sıra kariyerleri ve Amerikan kamuoyuna olan sosyal ve kültürel etkileri ile de tanınıyor. Bir toplum gönüllüsü olan annemi izleyerek büyüdüm. Onun gibi bir rol modele sahip olmak ve ondan öğrendiğim çok çalışmak, nezaket, cömertlik özgünlük ve düşünceli davranmak gibi temel prensipleri takip etmek, güçlüklerin üstesinden gelmemde ve profesyonel başarımda çok önemli bir yere sahip” sözleri ile özetledi.
Türk kültürünün tasarıma olan bakışı üzerinde önemli etkileri bulunduğunu söyleyen Uysal, “İznik çinileri, renkli tekstil ürünleri, kilimler, Mevlana, Ayasofya ve İstanbul, Süleymaniye, Efes, Ege köyleri, Türk çayı, Onuncu Yıl Nutku, Orhan Veli şiirleri ve Türkiye’ye ilişkin daha birçok şey, kişisel tasarım ve yaratıcılık anlayışımı etkileyen faktörler oldu” diye konuştu.
Aylin Uysal, UXservices tarafından düzenlenen UXistanbul Konferansı’nda yapacağı konuşmasında, tasarım pratiğinin yıllar içinde sergilediği değişimi anlatacak ve kurumsal uygulamalar tasarlarken dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verecek.