Bosch, Almanya’da araştırma ve ileri seviye mühendislik için yeni Bosch merkezini hayata geçirdi. Nesnelerin ‘akıllandığı’ Araştırma Kampüsü’nde en dikkat çeken mühendislik ürünlerinden biri de ‘toprağa zeka getiren’ tarım robotu oldu.
Derya COŞKUN-Renningen/Stuttgart
Bosch’un Almanya’nın Renningen şehrinde hayata geçirdiği yeni Ar-Ge merkezinin açılışı Almanya Başbakanı Angela Merkel başta olmak üzere, uluslar arası konukların katılımıyla gerçekleşti. Almanya Başbakanı Angela Merkel başta olmak üzere, siyaset, iş ve akademi dünyasından pek çok konuğun katıldığı bir törenle açılan yeni Ar-Ge merkezi, büyük bir kampüs niteliğinde…
Açılış töreninde konuşan Almanya Başbakanı Angela Merkel, araştırma kampüsü ile Bosch’un standartları yeniden belirlediğini söyledi. Uygulamalı, endüstriyel araştırmanın önemini vurgulayan Merkel, “Burada başardığınız şey yalnızca araştırma lokasyonlarının ağ kurulumu değil aynı zamanda bilimsel öğretilerin de ağ kurulumudur. “Bu gibi bir kampüs, büyük resmi görebilmeyi çok daha kolaylaştıracaktır” diye konuştu. Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Volkmar Denner ise, “Burada araştırmacılarımızın geleceğin neler getirebileceğini düşünmekten daha fazlasını yapmasını istiyoruz. Başarılı girişimciler haline gelmelerini istiyoruz. Renningen Bosch’un kendi Standford’u” dedi.
Sürüş denemeleri için uçak pistleri birleştirildi
Yeni Ar-Ge merkezinin adeta bir üniversite gibi birden fazla fakülteyi bir araya getirdiğini söyleyen Denner, merkezin, araştırma yapmak için ideal bir yer olacağını belirtti. Denner, “Burada gelecek teknolojisinin ucu hala açık” dedi. 20 yıl öncesine, yani bir kampüsün insanların aklına gelebilecek en son şey olduğu zamanlara bakıldığında, Bosch mühendislerinin bu alanda sürüş denemeleri için uçak pistlerini birleştirdiğini anlatan Denner, gelecek 20 yıldan beklentisinin de Renningen’den çıkan pek çok yaşam için teknoloji ürünü görmek olduğunu ifade etti.
Yeni araştırma kampüsü için 300 milyon Euro’nun üzerinde bir yatırım yaptıklarını kaydeden Denner, şöyle konuştu: “Stuttgart bölgesinde üç farklı lokasyonda çalışan bin 700 yaratıcı beyin artık hiç olmadığı kadar birbirleriyle yakın ve yoğun bir şekilde çalışacak. Renningen aynı zamanda 25 ülkedeki 94 lokasyonda 45 bin 700 çalışanı ile global araştırma ve geliştirme ağımızın merkezi olacak. Buna ek olarak, dünyanın en iyi üniversiteleri ve araştırma kurumları ile yapmış olduğumuz 250 ortaklık anlaşması yaptık. Hem yerel hem de global olarak araştırma ve geliştirme ağımızı oluşturuyoruz.”
310 milyon Euro’luk dev yatırım
Volkmar Denner, Bosch olarak 50 sene önce otomobillerde elektroniğin kullanılmaya başlanmasına eşdeğer olarak nesnelerin internetini çığır açan bir gelişme olarak gördüklerini dile getirerek, “Bu yüzden hiç olmadığı kadar hızlı olmalı ve riskten daha az kaçmalıyız” diye konuştu.
“Bosch gibi büyük şirketler, çalışanlarına klasik organizasyonun ötesinde yaratıcı özgürlük vermek zorunda. Bu nedenle, yeni iş alanları için kendi start-up platformumuzu oluşturmamız bir tesadüf değil” diyen Denner’a göre, yeni araştırma kampüsü dünyada kalıcı iz bırakan inovasyonlar üretmek üzere, Bosch’un en iyi beyinlerinin birlikte çalışacağının bir vaadi niteliğinde.
Ar-Ge harcamalarına 5 milyar Euro
Sloganı ‘Bir arada milyonlarca fikir’ olan araştırma kampüsü, Bosch’un global araştırma ve geliştirme ağının merkezi olacak. Bin 700 çalışanın bulunduğu kampüste, araştırmalar için 400 laboratuvar bulunuyor. Bosch’un Ar-Ge faaliyetlerinin temelinde dünya genelinde yaklaşık olarak 45 bin 700 araştırmacı ve mühendis bulunuyor. Geçen yıl 5 milyar Euro’luk bir Ar-Ge harcaması gerçekleştiren şirket, aynı yıl her iş günü 18 patent başvurusu olmak üzere 77 patent başvurusuyla önemli bir başarıya imza attı.
Bosch’un elektrikli araçlar konusundaki çalışmaları da hayli dikkat çekici. Bosch’un i-Bike ürünleri bugün pazarda lider konumda. i-Bike, profesyonel sporcuların yanı sıra bisiklet tutkunları için de etkileyici bir eğlence vaad ediyor. Bosch elektromobilitenin daha ileriye gitmesi adına çalışmalarını sürdürüyor.
Mahsül ve yabani otu birbirinden ayıran robot
Artan global nüfusu beslemek için bitki yetiştirme ve teknik inovasyonlar alanlarında ilerleme gerekli olmaya devam edecek. Bu noktada Bosch’un “Bonirob” tarım robotu bir role sahip olacak. Bosch teknoloji şirketi Deepfield Robotics’in Genel Müdürü Profesör Amos Albert, “Bosch için yeni olan alanlarda bile yaşam kalitesini iyileştirmeye bir katkıda bulunmak üzere sensör teknolojisi, algoritmalar ve görüntü tanıma alanlarındaki uzmanlığımızı kullanıyoruz” diye konuştu. Bosch’un Bonirob robotunun adı, Almancada Bonitur olarak bilinen bu bitki değerlendirme sürecinden geliyor. Bitki yetiştirme, Bonirob’un hızlandırabildiği tek şey değil. Tarım robotu, tarlalarda günlük çalışmaların yürütülmesini de daha kolay bir hale getiriyor. Bonirob, yaprak şekline dayanarak mahsuller ve yabani otları birbirlerinden ayırt ediyor.
Bosch’tan yeni yaya koruma sistemi
Şirketin Stuttgart yakınlarındaki Renningen’de bulunan yeni araştırma kampüsünde araştırmacılar, bir yayaya çarpma tehlikesinin bulunması halinde sürücülerin fren yapmasına ve kaçınma manevrasında bulunmasına yardımcı olan bir sistemi mükemmel bir hale getirmeye oldukça yaklaştı. Bir anda otomobilin önüne çıkan bir yayaya çarpmayı önlemek için fren tek başına yeterli olmuyorsa, yardım sistemi anında bir kaçınma manevrası hesaplıyor. Kurumsal Araştırma ve İleri Seviye Mühendislik’te çalışan Proje Müdürü Lutz Bürkle, “Çalışmalarımıza göre, sürücünün potansiyel bir çarpma durumundan en az yarım saniye önce reaksiyon göstermesi halinde, destek sistemi söz konusu durumların yüzde 58’ini engellemeye yardımcı olabiliyor” dedi. Bosch araştırmacıları otonom sürüşün geliştirilmesi adına da önemli çalışmalar yapıyor. Nitekim, 2020 yılından itibaren Bosch’un otoyol pilotunun sürekli sürücü gözetimine ihtiyaç duymadan yüksek seviyede otonom otoyol sürüşünü gerçekleştirmesi öngörülüyor.
Daha fazla şarj kullanımı, daha az maliyet
Bosch, yeniden şarj etmeye ihtiyaç olmadan daha uzun mesafeler gitmeyi mümkün kılacak ve ayrıca mevcut bataryalara oranla daha az maliyetli olacak bataryalar konusunda araştırmalar yapıyor. Bu konuda konuşan, Bosch Grubu Araştırma ve İleri Seviye Mühendislik Kurumsal Sektör Başkanı Dr. Michael Bolle, “Batarya uzmanlarımız, elektromobilitenin önünün açılmasında önemli bir rol oynuyor” dedi. 2020 yılı gibi erken bir sürede Bosch bataryaları, iki kat daha fazla enerji depolayabilecek ve çok daha az bir maliyete sahip olacak. Pazar tahminleri de aynı yönde iyimser: Bosch, on yıl sonra dünya genelindeki tüm yeni araçların yaklaşık yüzde 15’inin bir elektrikli güç aktarım mekanizmasına sahip olmasını bekliyor. Sonuç olarak Bosch, elektromobiliteye yılda 400 milyon Euro yatırım yapıyor.
Nesneler daha çok hissetmeyi öğreniyor
Minik Bosch mikromekanik sensörleri bir iğnenin başı kadar küçük olsalar da, günlük yaşamı pek çok alanda değiştiriyorlar. Fitness bilekliklerinde, fiziksel aktiviteyi ölçüyorlar ve insanların daha sağlıklı olmasına yardımcı oluyorlar. Otomobillerde, sensörler tehlikeli durumları belirliyorlar ve aracı yolda tutmak için kontrol elektroniklerini anında uyarıyorlar. Sensörler dünyanın yerçekimini algılayabildiğinden, akıllı telefonlar kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun şekilde ekran yönünü değiştirebiliyor. Üretimin başladığı 1995 yılından beri şirket, 6 milyar adedin üzerinde MEMS sensörü üretti. Bosch sensör uzmanı Dr. Franz Lärmer, “MEMS sensörlerimizin devam eden gelişiminde en önemli zorluk, sensörlerin enerji tüketimi. Örneğin, sensörlerde daha fazla bilgi bulunması, enerji tüketimini azaltmamızı mümkün kılıyor” diye konuştu.
‘Veri, global ekonominin yeni petrolü oldu’
Daha iyi müşteri hizmeti ve optimize edilmiş üretim hedefi için Bosch’un Renningen’deki araştırma kampüsünde uzman bir ekip bulunuyor. Bilgisayar uzmanı Dr. Lothar Baum, “Büyük veriden yeni bilgiler üretebilmek, geleceğin en önemli yetkinliği” diye konuştu. Baum, Renningen’deki yeni Bosch araştırma kampüsünde büyük veri kümelerindeki modelleri keşfetmeye yönelik, veri madenciliği alanında çalışan bir uzman ekibini yönetiyor. Baum’un araştırması, veri madenciliğinin ağa bağlı endüstriyi optimize etmek için nasıl kullanılabileceğine odaklanıyor. Baum’un veri hakkında söyledikleri ise oldukça iddialı: “Veri global ekonominin yeni petrolü.”