Büyük veri ile pazarlama tüyoları

Türkiye’de Gittidigiyor, Teknosa, Markafoni gibi şirketlere e-posta, sosyal ve mobil pazarlama çözümleri sunan Emarsys’in Türkiye Ülke Müdürü Murat Erdör, büyük veri çözümlerinden nasıl faydalanılabileceği konusunda tüyolar veriyor.
Avusturya’da 2000 yılında kurulan Emarsys, bugün e-posta, sosyal ve mobil pazarlama alanında Avrupa’nın önde gelen şirketlerinden biri. Türkiye’de 2012 yılında ofis açan Emarsys’in müşterileri arasında Gittigidiyor, Markafoni, Lidyana, Çiçeksepeti, Avon, ebebek, Avansas, Kiğılı, Teknosa, Tekzen, Kahve Dünyası gibi büyük markalar yer alıyor.
“Dünyada Emarsys teknolojilerini kullanan kurumlar, her yıl 60 milyardan fazla e-posta gönderimi yapıyorlar” diyen Emarsys Türkiye Ülke Müdürü Murat Erdör, sundukları çözümlerin büyük veri çözümlerinden faydalanarak şirketlerin pazarlama faaliyetlerinin geri dönüşünü ölçmelerine imkan sağladığını açıklıyor.
“İnternet üzerinde ve sosyal medyada bıraktığımız tüm dijital izler, zamanla birçok kurumun bizim hakkımızda bilgi sahibi olmasına neden oldu” diyen Erdör, veri odaklı strateji geliştiren kurumların rekabet avantajı elde edip verimlilik ve karlılıklarını artıracaklarını, kişiye özel mesaj göndererek farkındalık yaratabileceklerini söylüyor.
Yeni sistemler sayesinde şirketler, daha fazla verinin işlenebilmesi sayesinde, online ve mobil pazarlama stratejilerini daha doğru kurgulayabiliyorlar. Erdör, sunmaya başladıkları tavsiye sistemlerini buna örnek olarak gösteriyor: “Yakın bir zamana kadar müşterilerine e-posta gönderen kurumlar, kişiler e-postayı açmadıklarında onların inaktif olduklarını düşünebiliyorlardı. Şimdi tavsiye sistemleri (recommendation engine) sayesinde firmalar müşterisinin web sayfasını ziyaret edip etmediğini de takip edip, daha fazla veri sahibi olduklarından, daha anlamlı sonuçlar çıkartabiliyorlar.”
Farklı platformlardan elde edilen bu verilerle oluşturulan büyük havuzun, çok farklı sektör, kurum, kişi ya da oluşum tarafından kullanıldığına dikkat çeken Erdör’ün bir diğer örneği FBI: “Amerika’da FBI sosyal medyadan topladığı paylaşımları, zamanla oluşturulmuş kendi veri tabanlarındaki bilgileri, CCTV tarafından aktarılan görüntüleri ve telefon kayıtlarını birleştirerek bir yerde cinayet veya hırsızlık olma ihtimalini önceden görüp buna göre önlemini alabiliyor.”
Erdör’ün, satış ve pazarlama stratejilerinde büyük veriden faydalanmak isteyen şirketlere tavsiyeleri de var:

• Öncelikli olarak verinin kaynağı bilinmeli ve bu verilerin nereden geldiği iyi anlaşılmalı. Herhangi bir veriden sonuç alındığında, kurum o verinin hangi kaynaktan geldiğine bakıp uzun dönemli projelerine yön verebilir. Örneğin Facebook’tan gelen kişilerden çok verim alınırsa kurum bir sonraki yıl yine bu mecrada reklam çalışması yapabilir.
• Eskiden megabyte, gigabyte, terabyte gibi büyüklük belirten kavramları konuşurken günümüzde petabyte, exabyte, zettabyte, yottaybyte gibi dehşet büyüklüklerden bahsediyoruz. Bu kadar büyük verilerin saklanması, büyük enerji ve kaynak gerektirdiğinden kurumların veri saklarken gerçekten ileride işlerine yarayacak bilgileri saklamasında fayda var.
• Elde edilen verilerin hangi yöntemlerle işleneceği de önemli. Doğru şekilde verilerin işlenmesi ve anlamlı hale getirilmesi sonuca giden en önemli yol olacaktır. Veriler anlamlı hale getirilip kullanılamazsa harcanan zaman ve para çöp olacaktır.
• Dikkat edilmesi gereken son şey ise, anlamlandırılan verilerin nasıl kullanılacağı. Kurum bu veriler ile neye varmak istediğini net şekilde belirlemişse, sıra bu verilerin değerlendirilmesi, sonuçlandırılması ve geri dönüş oranlarının artırılmasına gelmektedir.

Bu yazı IT PRO’nun 184. sayısında yayınlanmıştır.