Büyük veriden yatırım getirisi sağlamak için gereken yalnızca zaman değil. Aynı zamanda hedefleri iyi belirlemeli ve gerekli yeteneklere sahip olmalısınız.
Açıkça söylemek gerekirse büyük veri işi oldukça büyük. O kadar büyük ki Wikibon yıllık bazda %31 büyümeyi hedefliyor. 2017 yılı hedefi ise 50 milyar dolar (2012 yılı rakamı 11 milyar dolar).Ancak şimdiye kadar büyük veri işlerinde büyük bütçeler boşa gitti. Bu yılın başında InfoChimps yaptığı araştırmada büyük veri projelerinin yarısından fazlasının başarısız olduğunu ortaya koydu.
San Francisco merkezli Think Big Analiz firmasının CEO’su Ron Bodkin, başarısız olan büyük veri projelerinin temelinde birkaç nedenin yattığını düşünüyor. Bunlar; bir iş amacının olmaması, iş amacına uygun olmaması, yetersiz bütçe, zayıf planlama ve proje kapsamının doğru anlaşılamaması. Tabii önümüzdeki beş yılda daha belirgin olarak karşımıza çıkacak olan veri analizi konusundaki yetersizlikler de cabası. Eğer büyük veri projelerinin faydaları IT dışındaki bölümler tarafından anlaşılmazsa, operasyonel verimliliği arttırmak için faydalı olmayacağından başarılı olduklarını düşünen firmalar da başarısızlığa sürüklenebilirler.
Büyük veri harcamaları satışa odaklansa da yatırım; lojistik ve finans alanında getiri sağlıyor
Tata Danışmanlık Hizmetleri’nin yaptığı yakın zamanlı bir ankette şirketler büyük veri yatırımlarını satış, pazarlama ve müşteri hizmetleri odağında gerçekleştiriyor ve diğer iş fonksiyonlarına yeteri kadar odaklanmıyorlar. Oysa ki büyük verinin kârı; büyük, küresel bir şirketin birçok köşesinde görülebilir. En büyük potansiyel ise müşteri değerleri ve ihtiyaçları, ürün kalitesi, kampanya verimliliği ve envanter takibi alanlarındaki verilerin incelenmesinde saklı.
Şirketler büyük veri yatırımlarının en büyük getiriyi lojistik/dağıtım ve finans projeleri için sağlayacağını düşünüyorlar. Pazarlama alanı, Tata’nın takip ettiği 8 alanın en sonuncusu olarak karşımıza çıkıyor. Pazarlama yöneticileri ise firmalarının bilgi karmaşası içinde bilgileri nasıl organize edeceği ve kullanışlı hale getireceği konusunda endişeli. Şirketin IT ekibinin “yetenekleri değerlendirilerek” büyük veri teknolojilerini nasıl kullanacağı ve büyük hacimli, hızlı ve çeşitli verileri nasıl işleyeceği konusu ise başka bir endişe olarak karşımıza çıkıyor.
Bodkin bazı endüstrilerin büyük veri yatırımlarından kar etmek için hazır olduğunu düşünüyor. Üreticiler test verilerini, verimliliği arttırmak ve döngü sürelerini iyileştirmek için kullanabiliyorlar. Büyük veriyi en önce kullanan sektörlerden biri olan finans sektörü ise “daha az gelenekçi” yapılandırılmamış veri setlerini entegre edebiliyor ve güniçi ticari analiz yürütebiliyorlar. Bodkin’in Think Big Analiz firmasından önceki firması Quantcast gibi çevrimiçi hizmetler ise her çeşit internet sitesinin ziyaretçileri hakkında bilgi toplayıp ölçümleme yapabiliyorlar.
Nesnelerin interneti ve sağlık hizmetleri alanları büyük veri fırsatları ile dolu
Bodkin iki alana fazlasıyla ilgili. Bunlardan ilki Nesnelerin İnterneti. Akıllı telefonlardan ve internete bağlı tüm cihazlardan veri toplayabilir, bu sayede satışlarınızı arttırabilir, proje yönetimi kararlarınızı yürütebilir, verimliliği arttırabilir, israfı önleyebilir ve General Electric gibi firmaların bahsettiği “Endüstriyel İnternet” alanına girebilirsiniz.
İkinci alan ise sağlık hizmetleri alanı. Bu alanda inovasyon; zindelik, genom araştırmaları ve fizik terapi alanında kullanılan giyilebilir teknoloji ürünleri konularında karşımıza çıkıyor. Bodkin, genetik sekanslama alanında büyük gelişmeler beklediğini belirtiyor.
“Bir sürü harika giyilebilir teknoloji ürünü var ancak buradaki zorluk, birbiriyle alakasız cihazlardan alınan verileri entegre edip, ürünleri kullanan kişinin sağlığına ilişkin ‘daha harmanlanmış bir görüntü’ oluşturmakta.” diyor Bodkin. Sanki bu yeteri kadar zor bir şey değilmiş gibi, hedeflenen bir sonraki adım; genelde yapılandırılmamış olan kalp ritmi, yeme alışkanlıkları, egzersiz, uyku düzeni, konum gibi verileri alıp kişinin genel sağlık durumu hakkında detaylı analiz yapmak.
“Sağlık hizmetleri alanında IT’nin bu büyük görevdeki birlikte çalışılabilirlik ve entegrasyon sorunları görevi daha da zorlu kılıyor. Ancak bu görevin vaadettiği kişiselleştirilmiş zindelik önerileri sunma kapasitesi, yıllık check-up’tan daha fazlasını sunacak ve büyük verinin sağlık hizmetlerindeki önemi açığa çıkacak.” diyor Bodkin. Bu denli büyük bir vaat, şirketleri bu alanda faaliyet göstermek için şevklendirecektir.
Büyük verideki bir sonraki adım ne?
“Büyük veri projelerinde yeni adımlar, verinin depolardan çıkıp işletmede kullanılmasına yönelik olacak.” diyor Bodkin. Bu da tahminsel analizler, otomatikleştirilmiş iş kararları ve Tata’nın anketine katılanların da söylediği gibi, verinin kıymetini bilip, kullanarak daha yeni, daha iyi ürünler sunabilmek anlamına geliyor.
Bodkin’in öngörüsü, farklı kanallardan daha istikrarlı bir deneyim sunulacağından müşteri bağlılığının artacağı, müşterilerin şirketin çevrimiçi, mobil ve klasik aktivitelerindeki bütünsel bakış açısını seveceği yönünde. “Bu işi yapabilmek için de veriyi doğru güçlü kullanıcılarla ve veri bilimcilerle paylaşabileceğiniz, çevik bir tutum göstermeniz gerekiyor.” diye ekliyor Bodkin.
Gelecek beş yıl içinde büyük veri teknolojisi olgunlaştıkça iş değerini arttırmak için tek bir hizmetten sağlanan büyük veriyi entegre etmek gerecek. Bu da yönetim analistlerinin çıtasını yükseltecek. “Analistlerin matematiksel karmaşıklığı anlayabilme düzeylerinin şimdikinden çok daha yüksek olması beklenecek.” diyor Bodkin. Kendisi “Neyse ki matematiksel yetenekler tıpkı basit bilgisayar yetenekleri gibi sıradan bir özellik haline gelecek.” diyerek sözlerini tamamlıyor.