Tüm dünyada, COVID-19 salgını sayesinde hayatımızın her alanında büyük bir dönüşüme tanık oluyoruz. İletişim kurma, çalışma ve yaşamlarımızı yönetme biçimimizde ciddi bir değişiklik oldu. İş cephesinde, yeni normal olmaya hazır birkaç senaryo ile karşı karşıyayız. Bu noktada teknoloji, çalışma biçimimizde önemli bir rol oynayacak ve çalışma alanlarını devrimcileştirecek.
İşte işin geleceğini dönüştürmek için belirlenen en iyi dijital iletişim teknolojisi trendleri!
5G’ye hızla ilerleme
Birçok şirket belirli rahatlamalar çerçevesinde ev kültüründen işe geri dönüş yaptıkça, daha hızlı ve daha yüksek bant genişliği ağlarına olan talep de artıyor. Servis tabanlı mimari ile tasarlanan yeni nesil 5G, üstün bir hizmet sınıfı sunuyor. Bu yüksek hizmet olanağı, IoT gibi belirli bir hizmet türüne, teletıp gibi düşük gecikmeli uygulamalara ve daha fazlasına hitap ederek, sorunsuz uzaktan çalışmaya yardımcı olmak için çok önemli hale geliyor.
Sanal konferansların yükselişi
Sosyal uzaklığı ve insanlarla en az teması sürdürmeye odaklanan şirketler, web seminerleri ve sanal zirveler tercih ediyorlar. Yeni normalde de endüstrinin tamamı duyurular, ürün lansmanları vb. için sanal toplantılarda ve konferanslarda bir artışa tanık olacak. Sınırlı katılımcılarla yapılan dahili toplantılardan, binlerce kişinin katılabileceği tam teşekküllü bir web seminerine veya konferansa kadar etkinlikler, çevrimiçi olarak gerçekleşmeyi sürdürecek. Bu yeni eğilim, sosyal mesafe kurallarını korumak ve herkesin güvenliğini sağlamak amacıyla uzun süre devam edecek.
IoT özellikli çözümlerde artış
Gelişmiş yaşam tarzları ve neredeyse ağda kalma ihtiyacı gibi faktörler nedeniyle akıllı cihazlara olan talep artıyor. Ayrıca, minimum fiziksel temas için sesli veya uzaktan komutlar aracılığıyla kontrol edilebilen akıllı ürünlere de artan bir ihtiyaç vardır. Hastanelerdeki hastaların uzaktan izlenmesinden, ekipmanı bir fabrikada uzaktan çalıştırmaya kadar IoT’nin benimsenmesi COVID-19 dünyasının değişen dünyasında büyük bir artış sağlayacak.
e-Ticaret
Online alışverişte ev eşyaları, kıyafetler ve kitaplar için büyük bir artış var. Bununla birlikte çevrimiçi veya mobil ödeme çözümleri ve hizmetleri için de büyük bir talep geliyor. İnsanlar daha fazla çevrimiçi bankacılık hizmeti ve yatırımlar gibi diğer çevrimiçi finansal hizmetleri kullanmaya başladı. Genel olarak COVID-19 sonrası dönemde gerçekleşen daha fazla çevrimiçi finansal işlem ve ticaret olacak. Bu değişiklikler VSAT terminalleri, UHF frekans tabanlı kırsal kablosuz geniş bant çözümleri ve Wi-Fi vb. gibi teknolojilerin kullanılmasıyla kırsal ve bağlantısız alanlarda iletişim altyapısı harcamalarının daha hızlı benimsenmesine neden olacak.
Paylaşılan spektrumun kullanımı
COVID-19 sonrası dünyada mobil cihazlarda tüketilen içerikte artış olacağı açıktır. Bu, özellikle ekip toplantıları, çevrimiçi derslere katılmak, eğlence amaçlı gibi video konferans platformlarının kullanımında görülüyor. Salgından önce videolar, mobil ağlar üzerinden iletilen içeriğin %70’inden fazlasını işgal ediyordu. Katlanarak artacak olan bu durum, tüketilen büyük miktarda veriyi işlemek için tasarlanmamış mobil ağları aşırı yükleyebilir. Bu, mobil ağların sıkışmasına ve cihazlarda akış ve indirmelerin yavaşlamasına neden olur.
Ağ sıkışmasını önlemek ve üstün bir kullanıcı deneyimi oluşturmak için iletişim şirketleri “paylaşılan” spektrumu kullanacak. İki spektrumun ve 5. nesil veri iletim inovasyonunun bir birleşimi olan 5G yayını kullanımı ile kullanıcılar daha fazla üretkenlik için sorunsuz video tüketiminin keyfini çıkarabilecek.
AI / ML ile iletişim
Yapay zeka ve makine öğrenimi (AI/ML) gibi iletişim çözümleri gelecek için çok önemlidir. İster en verimli yolu kullanarak trafiği yönlendirmeyi öğrenmek ister belirli bir bölgedeki en uygun kullanıcı deneyimini sağlamak için ağ parametrelerini dinamik olarak ayarlamak olsun AI/ML, iletişim ağlarının ayrılmaz bir parçası haline gelecek. Örneğin kablosuz ağlar, paylaşılan spektrum kullanırken, AI/ML sistemleri çeşitli ağlardaki yükü kesintisiz olarak görüntüleyecek. AI/ML sistemlerinin veri türü, ağ yükü ve kullanıcı sayısı temelinde içeriği dağıtmak için en uygun parametreleri seçme seçeneği olan ağları destekleyebilecek. Bu sistemler de kullanıcı deneyimlerini önemli ölçüde geliştirmeye yardımcı olacak.
