Samsung Electronics Türkiye Kurumsal Pazarlama Grup Müdürü Serra Yılmaz, dijital değişim sürecinin departmanlar arası yakınlaşmayı sağladığını söyledi ve ekledi: CIO’lar ile CMO’ların ortak hareket etmesi doğru pazarlama stratejilerinin hayata geçirilmesi noktasında hayli kritik.
Murat YILDIZ/ Derya COŞKUN
Samsung Electronics Türkiye Kurumsal Pazarlama Grup Müdürü Serra Yılmaz, teknolojinin değişmesiyle birlikte farklı pazarlama kanallarının ortaya çıktığını söyleyerek, bu değişimi yakalayabilenlerin müşteri ile iletişimi daha doğru kurabilen şirketler olacağını belirtti. 2016 yılının giyilebilir teknolojiler yılı olacağını ifade eden Yılmaz, “Geçen yıl giyilebilir teknolojiler öne çıktı ancak bu ürünlerin hepsinin her alanda kullanılmaya başlanması 2016 yılı itibariyle olacak. Kullanıcı bu teknoloji ile henüz yeni tanışıyor. Bizler de bu teknolojiyi gelecek dönemde hızla pazarlama çalışmalarımızda kullanabileceğiz. Bu noktada klasik ajansların yanında, bu teknolojilerin üzerine içerik üretebilen, yazılım geliştirebilen, son kullanıcının ihtiyacını karşılayabilen şirketlerin öne çıkacaklarını düşünüyorum. Biz de bu bağlamda pazarlama stratejilerimize giyilebilir teknolojileri dahil ediyoruz” dedi.
“4.5G Nisan ayı itibariyle çok önemli fırsatlar yaratacak”
2016 yılına bakıldığında, Nisan ayı itibariyle 4.5G’nin de çok önemli fırsatlar yaratacağını vurgulayan Serra Yılmaz, bunun yanında artan hızlar ve kotalar ile içerik tüketiminin de hayli yükseleceğine işaret etti. Yılmaz: “Hedef kitlenize uygun trendleri belirleyebilmek ve onların ihtiyaçlarına yönelik içerik üretebilmek çok önemli.
Dönemin, mobil devri olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Mobil ekranların büyümesi hayatımızı kolaylaştıran bir gelişme oldu. Araştırmalar gösteriyor ki, en çok baktığımız ekran mobil ekranı…. Bu noktada da mobil ekranlara yönelik interaktif teknolojilerde kişiye özel içerik üretimi öne çıkıyor. İnteraktivite ve mobil içerik bizim için olmazsa olmaz. Samsung’un farkı da elimizde bütün teknolojilerin aynı anda olması. Bu noktada mobil çözümler üreten firmalar ile daha çok işbirliği yapmayı planlıyoruz.”
“Nesnelerin İnterneti (IoT) geleceğe yön verecek”
Serra Yılmaz, günümüzde cihazların birbiriyle iletişimde olduğunu vurgularken, kurdukları ARTIK platformu sayesinde Nesnelerin İnterneti’nin bir üst seviyeye taşınacağını ifade etti. Yılmaz, “Samsung, kullanıcıların ve iş ortaklarının kendi akıllı ev ürünlerini kendileri geliştirebilmesi için 2015 yılında ARTIK platformunu duyurdu. “Kendi akıllı evinizi kendiniz yapın” konseptinde bir proje başlatan Samsung, akıllı telefonlar, phablet ve tablet modeller ile nesnelerin de kontrol edilebilmesini sağlıyor. Bunu da 20 bin kişilik bir geliştirici kadrosuyla yapıyor. Şimdiden 200’ün üstünde ürün bu platformu desteklemeye başladı” diye konuştu.
Yılmaz şöyle devam etti: “Geçtiğimiz dönemde teknoloji dünyasını sallayan hem CES hem de MWC’de Samsung’un açtığı yolda IoTfy kavramı çok konuşuldu. Nesnelerin İnterneti IoT kısaltmasından türeyen bu fiilin tam karşılığını nesneleri internetlendirmek olarak tanımlayabileceğimiz gibi interneti nesnelendirmek olarak da adlandırabiliriz.. Çünkü bu bir sinerji meselesi: Artık internet olmadan nesnelerin ya da nesneler olmadan internetin varlığını sürdürmesi imkansız gibi.”
“Sosyal mecraların birçoğunu tükettik!”
Dijitalleşmeyle birlikte bir adaptasyon sürecine de girildiğini hatırlatan Yılmaz, dünyanın çok hızlı döndüğü günümüzde şirketlerin hızlı ve akıllı kararlar verebilecek altyapı ve sistemlere sahip olması zorunluluk haline geldi. Çok kısa sürede doğru kararlar verebileceğimiz, aynı zamanda doğru kitleye ulaşabileceğimiz teknolojiler söz konusu. Ancak şirketlerin genel olarak yatırımları henüz bu seviyede değil” dedi.
Bu noktada, pazarlama kanalında sürekli tüketilen bir sosyal mecra tarafı da olduğunu vurgulayan Serra Yılmaz, şöyle devam etti: “Sosyal mecraların birçoğunu reklamlarımızla tükettik. Sunulan çözümlerin mesajının çok fazla alınmadığı veya önerilen ürünün çok fazla kişiselleşemediği bir dönemdeyiz. Halbuki sosyal mecralar sayesinde kullanıcıları analiz etmek, onları tanımak ve onlara özel, kişiselleştirilmiş teklifler sunmak mümkün. Fakat bu veriyi anlamlandırmak konusunda henüz yeterli seviyede olunmadığını düşünüyorum. Özellikle teknolojinin merkezinde yer alan dinamik Y kuşağını tanımak şirketlerin geleceği açısından çok önemli. Umarım bu pozitif zorlayıcılık tüketicilere faydalı ve doğru bilgilendirmenin ulaşmasına katkı verecek. Bu sayede tüketiciler daha iyi hizmet kalitesine ve faydalı içeriğe ulaşacaklar. Aksi durumda ise bugün olduğu gibi tüketicilere herhangi bir fayda sunmayan reklamlar ile sosyal mecraları tüketmeye devam edeceğiz.”
“Müşteriye sosyal medyadan ulaşmak dijital değişimin köpüğü olur!”
Serra Yılmaz dijital dönüşüm süreçleri hakkında ise şöyle konuştu: “Dijital dönüşüm süreçleri departmanları birbirine daha da yakınlaştırıyor. Bu süreçte, pazarlamanın tek başına hareket etmesi mümkün değil. Dolayısıyla CIO’lar ile CMO’ların ortak hareket etmesi doğru pazarlama stratejilerinin hayata geçirilmesi noktasında hayli kritik. Tek başına strateji ve iletişim planının belirlenmesi yeterli değil, ayrıca bu planın uygulanabilir ve kitleye ulaştırılabilir olması gerekiyor. 2016’da yeni bir pozisyon olabilir. Burada önemli olan unvanın kendisi değil, pozisyonun ne yaptığı… Fonksiyon kısmında öne çıkan konu da dijitalleşme olarak nitelendirilebilir. Şirketlere sorulduğunda ilk konuşulan konu sosyal medya. Ben müşteriye sosyal medyadan ulaşmanın ve anlık iletişim kurabilme becerisinin dijital değişimin köpüğü olduğunu düşünüyorum. Dijital değişimi daha sağlam temellere oturtmak istiyorsak, şirketin uçtan uca tüm süreçlerini dijitalleştirmeye yönelik çalışmalara başlamamız gerekiyor. Reklam ve pazarlamadan başlayan dijitalleşme hızla satış sonrası hizmetlere ve şirketin iç işleyişine kadar ulaşmalı. Aynı zamanda dijital iş yapış kültürünün de çalışanlarınızca benimsenmiş olması dijitalleşme sürecinin başarıya ulaşmasında en büyük etkenlerden biri olacaktır. Şu ana kadar şirketlerin dijital değişimini tamamladığını söylemek pek mümkün değil. Hatta tam anlamıyla dijital bir pazarlama yapıldığını da söylemek doğru olmaz. Gidecek çok yol olduğu söylenebilir. Bu yolda kim dijital süreçlerini geliştirip, o yöndeki verimliliği artırıp bunu müşterisine doğru şekilde aktarırsa gelecek yıllarda o öne çıkacak.”