CSC Türkiye Genel Müdürü Alev Alp Esen: Buluttan kaçış yok

Esen, CSC olarak yaptıkları müşteri ziyaretlerinde ikinci olarak en çok konuştukları konunun güvenlik olduğunu söylüyor. CSC burada “Yönetilen Güvenlik Hizmetleri” olarak adlandırdığı çözümleri sunuyor. “‘Yönetilen güvenlik hizmetleri’ Türkiye’de yeni bir kavram. Büyük şirketler bu alandaki hizmetlerden yavaş yavaş yararlanmaya başladı” diyen Esen, dünyanın farklı yerlerinde tamamen siber güvenlik hizmeti sunmak üzere beş Güvenlik Operasyon Merkezi kurmuş olduklarına dikkat çekiyor. “Buradan müşterilerin güvenlik duvarları ve ortamı 7 gün 24 saat uzaktan gözlemleniyor. Tehditler engellenip, raporlanıyor. Ayrıca ‘anlık yanıt’ (instant response) dediğimiz bir saldırı karşısında anlık olarak tedbirin devreye konulması sağlanıyor” açıklamasında bulunuyor.
Peki, Türk şirketler siber güvenlik konusunda hizmet sunan şirketlere en çok neyi soruyor? Esen, “Güvenlikle ilgili herkes “‘Penetration test’ (penetration testi) yapıyor musunuz?”, diye soruyor. Çünkü en çok kullanılan çözüm bu. Bu biraz da zorunluluktan geliyor. Bazı sektörlerde yapılması zorunlu çünkü” diye yanıtlıyor bu soruyu. Penetrasyon testi, şirketlerin IT ortamlarının hem içerden hem de dışardan gelebilecek tehditlere karşı gözden geçirilmesi ve açık olan noktaların ortaya konulması anlamına geliyor.

Avrupa’da en çok yaptığı iş

Esen, güvenlik konusunda ikinci en çok sorulan sorunun ise hangi araçları kullandıkları yönünde olduğu söylüyor. “Burada da stratejik iş ortaklıklarıyla ilerliyoruz. İki yılda bir kullandığımız bütün servisleri gözden geçirip o anda piyasanın en iyisi hangisiyse onu tercih ediyoruz” diyor.
CSC’nin hali hazırda dünyada 350 düzeyinde büyük ölçekli firmanın siber güvenliğini bütünüyle yönettiğini belirten Esen, bu alanda en çok sundukları hizmetlerden birisinin de kimlik yönetimi olduğunun bilgisini paylaşıyor. “Siber güvenlik alanında en önemli unsurlardan birisi de kurum içindeki güvenliği sağlamak. Bunun için kimlik yönetimi sistemleri kullanılıyor. Son dönemde Avrupa’da en çok yaptığımız işlerden birisi bu. Son dönemde yaşanan saldırıların önemli bir kısmının içerideki açıklardan kaynaklandığı görülüyor” açıklamasında bulunuyor.

Hizmet olarak büyük veri

CSC, mobiliteye dönük çözümler de geliştiriyor. Ancak Esen’e göre Türkiye, mobilitede ileri bir noktada. “Biz teknolojide belki biraz geriden başladık, ama yola ileri teknolojileri alarak çıktığımız için mobilitede baya iyi gittiğimizi düşünüyorum. Baktığımızda CSC’nin kendi içinde de çözümleri var. İngiltere’de çok büyük bir bankanın bütün mobil stratejisini CSC yapıyor şu anda. Ancak Türkiye’de gayet yaratıcı gelişmeler var bence zaten” diyor.
CSC’nin ilginç ürünlerinden birisi de “hizmet olarak büyük veri”. Burada CSC, şirketlerin büyük veriyi işlemeyebilmelerini sağlayabileceği altyapıyı ve gerekli analitik araçları sağlıyor. Gerektiğinde de danışmanlık hizmeti veriyor. “Burada kurumun stratejisini anlayıp ona göre önerilerde bulunmak önemli” diyen Esen, bu sistem ile kurumların istedikleri zaman büyük veri teknolojilerinden faydalanıp, istedikleri zaman da bundan vazgeçebilme esnekliği sağladığına dikkat çekiyor. Böylece büyük veri altyapıları ve araçları da tıpkı SaaS veya PaaS gibi kiralanabilir bir modele dönüşüyor. CSC, ayrıca, bu konuda danışmanlık hizmetinde bulunuyor. Esen bankalar, sigorta şirketleri ve üretim sektöründen şirketlerle yürüttükleri büyük veri projeleri olduğunu söylüyor.

İlgili Makaleler

Büyük veride güdüleyici iş birimleri olmalı

Alev Alp Esen, büyük verinin konuşulması zor bir konu olduğunu düşünüyor. “Çünkü geniş bir konsept. Her şirketin büyük veriye bakışı da farklı. Benim şimdiye kadar konuştuğum herkes ‘Biz büyük veri yapıyoruz’ diyor. Çünkü herkes gerçekten bu konuda bir şeyler yapıyor” diyor. Büyük veride anlamlı bir veri elde etmek için ne istediğini bilmenin önemli olduğunu belirten Esen, bu alandaki esas güdüleyicinin de CIO’lardan değil, iş birimlerinden gelmesi gerektiği inancında. “CIO’lar ‘Bana iş biriminden bu yönde bir talep gelirse o zaman büyük veri çözümlerini konuşabilirim. Ama şimdi neden büyük veri konuşalı, diye düşünüyor. Bence haklılar da…” açıklamasında bulunuyor.

Dünya 35 veri merkezi

Esen’in verdiği bilgilere göre CSC’nin dünyada 35 veri merkezi bulunuyor. Esen, bu veri merkezleri üzerinden genel bulut hizmeti sunmanın dışında dünyanın birçok yerinde stratejik ortaklıklar yaparak başka bulut hizmet sağlayıcılarının ortamlarını kullanabildiklerini belirtiyor. Sadece şirketlerin ortamlarını buluta taşımayı değil, aynı zamanda buluta taşınan servislerin yönetimini üstlenebildiklerini belirtiyor. “CSC sadece kendi çözümünü müşteriye sadece tek alternatif olarak sunan bir şirket değil. Müşterinin derdini başka bir şirketin ürünü çözecekse biz o alternatifleri sunuyoruz. Gerçekten bizim bulutumuzda ya da başkasının bulutunda olması önemli değil. Uygulamanın yönetimi bizde olduğu süreci… “ Buna örnek olarak da sahip SAP Mükemmeliyet Merkezleri’ni gösteriyor.
 Bu röportaj IT PRO’nun 181. sayısında yayınlanmıştır. 

Önceki sayfa 1 2

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu