Microsoft, ofis uygulamasının yeni versiyonu olan Office 2016’yı 22 Eylül’de satışa sundu. Ortak çalışma araçlarının giderek daha çok kullanıldığı iş ortamları göz önünde bulundurularak geliştirilen yeni yazılım detaylarda önemli yenilikler içeriyor.
Sevgi Demirkale
Microsoft, işbirliğinin arttığı online çalışma ortamlarına cevapsız kalmayacağını yeni ofis yazılımı Office 2016 ile ortaya koyuyor. Mac bilgisayarlarından sonra 22 Eylül’de Windows işletim sistemi için de tanıtılan Office 2016, belgeler üzerinde aynı anda çalışabilme ve gelişmiş iletişim seçenekleri sunma açısından önemli gelişmeler içeriyor.
Microsoft’ta Office 365 birimi yöneticilerinden Alexander Bradley, Office 2016’nın ön plana çıkan üç önemli özelliğinin olduğunu söylüyor. Bunlardan ilki Microsoft’un en son işletim sistemi Windows 10 ile tam uyumlu çalışıyor olması. Bradley, buna örnek olarak Windows 10’daki kişisel asistan Cortana ile entegre olabilmesini veriyor. Böylece, Cortana’ya günlük programınızı sorduğunuzda, Outlook’unuzdaki takviminizi kontrol ederek o gün ne yapmanız gerektiğini söyleyebiliyor.
Office 2016’nın ikinci ön plana çıkan özelliği daha sosyal ve etkileşimli olması. “Çalışma ortamları değişerek daha ortak çalışmaya açık hale geliyor” diyen Bradley, Office 2016’nın ortak çalışma konusundaki ihtiyaçlara tam olarak yanıt verebildiğini belirtiyor. Office 2016, son olarak güvenlik özellikleri ile ön plana çıkıyor. Bu konuda Bradley, “Office 2016, şimdiye kadarki en güvenli ofis yazılımı” diyecek kadar iddialı.
Microsoft’un, Office 2016 ile önemli hedeflerinden biri de tüm cihazlarda aynı kullanıcı deneyimini sunabilmek. Bu nedenle, yeni versiyona Continuum adı verilen bir özellik eklendi. Bu sayede akıllı telefonlarda da Office, PC deneyimi ile kullanılabiliyor.
Sway, Delve, Clutter
Word, Excel, PowerPoint, Outlook, OneNote gibi demişbaş uygulamaları içeren Office 2016, ilk bakışta çok farklı görünmüyor olmakla birlikte detaylarda çok önemli yenilikler içeriyor. Bunlardan biri e-posta uygulaması Outlook’a farklı türde bir akıllı filtreleme özelliğinin gelmiş olması. Clutter olarak adlandırılan bu bu özellik, genel olarak birçok e-posta uygulamasında bulunan Spam filtrelemesinden oldukça farklı. Okuma davranışlarınıza gelen e-postalardan hangisinin daha az önemde olduğunu takip ediyor ve çok önemli olmayanları Clutter adı verilen dosya içinde topluyor. Özellikle takım çalışmalarında birden fazla kişiye sık sık gönderilen yazışmalarda işe yarayacağı düşünülen bu uygulamayı isterseniz kapalı konuma getirebiliyorsunuz.
Microsoft, yeni Office 2016’da, iletişim yöntemlerini de bir adım öteye taşıyor. Yammer, Delve ve Planner gibi uygulamalar sayesinde Outlook kullanıcıları sosyal ağlara dahil olup, etkin blog paylaşımlarında bulunabiliyorlar. Özellikle Microsoft tarafından geliştirilen Delve’de kurumlar sosyal ağlara yaratılabiliyor olması çekici bir özellik olarak ön plana çıkıyor.
Microsoft’un geçtiğimiz ağustos ayında ön sürümünü tanıttığı dijital içerik oluşturma ve sunum platformu Sway de Office 2016 ile iyi bir bütünlük sunuyor. Office 2016 dokümanları ile birlikte fotoğraf, video gibi görsel içerikleri çekici bir sunum formatında bir araya getiren bu uygulamanın, özellikle giderek dijitalleşen eğitim çağında öğretmenlerin oldukça işine yarayacağı düşünülüyor.
Buluta daha yakın
Bulut tabanlı ofis uygulaması Office 365’i Haziran 2011’de tanıtan Microsoft, Office 2016’da da bulut bilişim stratejinden ödün vermiyor. Yeni yazılım için sunulan fiyat seçeneklerinde bunu net olarak görmek mümkün. Bir kerelik satın alma modelindense, “kullandıkça öde” modelinde daha fazla satın alma seçeneğinin sunulduğu Office 2016’yı, Türkiye’de kurumsal tarafta 15,30TL, bireysel tarafta ise 14,99TL’den başlayan fiyatlar ile kullanmaya başlamak mümkün. Kâr amacı gütmeyen kurumlar için de 6,10TL’den başlayan fiyat seçenekleri bulunuyor. Bir bilgisayar için “bir kerelik satın alma” fiyatını sadece ev ve öğrenci versiyonu için sunan Microsoft’un bunun için belirlediği fiyat ise 339,99TL.