Daha basit bir senaryo da düşünebiliriz. Diyelim ki, daha az yemek yiyip, daha fazla spor yapmak ve sigarayı bırakmak için bir doktora gidiyorsunuz. Ancak bu doktorun sonraları Facebook sayfanızı ziyaret ettiğini, sizin sigara içerkenki fotoğraflarınızı bulduğunu fark ediyorsunuz. Üstelik bu doktoru önümüzdeki hafta ziyaret edeceksiniz ve belki bu fotoğraflarla yüzlemek zorunda kalacaksınız. Baker, bu tür bir online hafiyeliğin bazı hastaları çileden çıkarabileceğini söylüyor.
Kurumlar online aramaları belgeliyor
Baker, “Bu, bizim sürekli yapılmasını önerdiğimiz bir şey değil. Sadece bazı durumlarda gerekli oluyor” diyor. Baker ile birlikte iki iş arkadaşının hazırlamış olduğu rapor, Tıp Eyalet Kurulları Federasyonu (Federation of State Medical Boards – FSMB) ile Amerikan Tıp Birliği’nin (American Medical Association) online arama yönergeleri geliştirmesi gerektiği iddiasında bulunuyor. Tıp çevreleri, uygun internet ve sosyal medya araması konusunda genel bir kılavuz sunarken, bu birlikler de hasta odaklı web aramalarını adresleyebilmeli.
Diğer sağlık profesyonelleri de hastalarla ilgili Google aramaları konusunda daha dikkatli olmaya başladı. Amerikan Doktorlar Koleji (American College of Physicians) ve FSMB doktorları daha bilinçli internet araması yapmaları konusunda yönlendiriyor. Bazı sağlık kurumları ise sağlık çalışanlarına, ulaştıkları online bilgileri, devam eden sağlık hizmetinin olası sonuçları ile birlikte belgelemelerini söylüyor.
Penn State araştırması, 10 durumda hastalar hakkında Google araması yapılması tavsiyesinde bulunuyor. Bunlardan biri, yeni ortaya çıkan bilgiler ışığında gelecekte uluşabilecek sorunlarla ilgili eski bir hastayı bilgilendirme zorunluluğu. Araştırma raporu, ayrıca, bir hastanın istediği veriyi alana kadar farklı doktorları ziyaret edip etmediğini veya doktor satın almaya yönelik bir delile ulaşmak için Google araması yapabileceğini söylüyor. Eğer hasta, doktor tarafından sorulan sorulara kaçamak yanıtlar vermeye meyilliyse de Google araması bu durum için uygun olabilir.
Bu yazı IT PRO’nun 184. sayısında yayınlanmıştır.