Dünya çapında ağ güvenliği çözümleri sunan Fortinet yazın gelmesiyle birlikte karşılaşılabilecek siber tehditlere karşı yapılması gerekenleri yayınladı.
Yazın gelmesiyle birlikte gezip eğlenirken beraberinizde taşıdığınız bilgisayarınızın, kullandığınız akıllı telefonun siber saldırılardan nasıl korunabileceğini öğrenmenin tam zamanı. Tatil sırasında çocuklarınız bilgisayarınızdan online oyunlar oynarken siz de kaldığınız otelin herkese açık internet bağlantısından e-postalarınızı kontrol edebilirsiniz. Ancak teknolojik olarak cihazlarınız henüz hijyenik değilse sadece kendinizi değil başkalarını da bir sorunlar silsilesinin içine düşürmüş bulabilirsiniz.
Fortinet Türkiye Kıdemli Teknik Müdürü Melih Kırkgöz şöyle diyor: “WannaCry gibi kötü amaçlı yazılımlar, çoğunlukla göz ardı edilen yazılım açıklarını kullanarak çok hızlı bir şekilde yayılıp kişisel ve kurumsal bilgisayarları hedefliyor. Mirai adlı virüs 100 binden fazla güvensiz bağlantıyı kullanıp güvenlik kameralarından Dyn adlı servis sağlayıcısına saldırmış, birçok ülkenin sitelerini kullanılamaz hale getirmişti.”
Hijyenin teknolojide de çok önemli olduğunu belirten Fortinet Türkiye Kıdemli Teknik Müdürü Melih Kırkgöz, “İnsan sağlığını ilgilendiren rahatsızlıklarının nedeni anlaşılmaya başlandığında hijyenin önemi hakkındaki düşünceler de değişmeye başladı. Eskiden cerrahlar ameliyatlardan, aşçılar da yemek yapmadan önce ellerini yıkamazken, hastalıklar da hijyenik olmayan yollar sayesinde çok hızlı bir şekilde insanlar arasında yayılırdı. Tıp bilimi hastalıkların nedeni olan mikroskobik organizmaları keşfetmeye başladıktan sonra temel hijyenin önemi anlaşıldı. Bir zamanlar insanlara çektiren hastalıklar kişisel hijyen ile kolaylıkla atlatılabilir hale geldi. Çok da farklı olmayan bir şekilde WannaCry ve Mirai gibi kötü amaçlı yazılımların yayılmasının sebebi de insanların iyi bir teknolojik hijyene sahip olmayışları.” dedi.
Kötücül yazılımlar çoğunlukla masaüstü ve taşınabilir bilgisayarlar aracılığıyla yayılırken siber suçlular mobil cihazları da bir hedef olarak unutmuyor. Tüketicilerin siber güvenlikten anladıkları çoğunlukla bilgisayarları korumak olurken ceplerinde taşımayı ihmal etmedikleri güçlü bilgisayarları unutmaya meyilli oluyorlar. Ancak akıllı telefonların da sorunlar çıkarabilecek güvenlik açıkları vardır, bunlarla başa çıkabilmek için izleyebileceğiniz, teknolojik hijyeninizi güçlendirebileceğiniz yollar da mevcut.
Kendi kendinizin doktoru olun
Satın aldığınız elektronik cihazların siber saldırılardan koruyabilecek ya da siber suçluları engelleyebilecek bir yasal yükümlülük bulunmuyor. Bu yüzden de cihazlarınızın güvenliği alacağınız önlemlere yani sizlere bağlı. Kişisel verilerinizin ve cihazlarınızın güvenliği için aşağıdaki adımları izleyip “hijyenik” cihazlara sahip olabilirsiniz.
Bağlandığınız ağların güvenliğinden emin olun
Herkese açık kablosuz bağlantıları kullanmak beraberinde birçok tehlikeyi getirir. Çevrimiçi iletişiminiz çok farklı şekillerde bölünebilir, sahte isimli ağlara bilmeden bağlanabilir, internet üzerindeki hareketlerinizi, dolayısıyla ödeme detaylarından hesaplarınızın şifrelerine, bütün bilgilerinizi çaldırabilirsiniz. Böyle bir durumu engellemek için her zaman güvenilir bir sanal özel ağ (VPN) kullanarak açık kablosuz ağlara bağlanın. Güvenliğiniz için en temel kural ilk defa gittiğiniz yerlerdeki ücretsiz açık bağlantılara bağlanmamak. Alternatif olarak çoğu akıllı telefonda bulunan kişisel erişim noktası özelliğini kullanarak telefonunuzun internetini paylaşarak bir modem haline getirebilirsiniz.
Güvenliğiniz için izleyebileceğiniz bir başka yol ise bağlantınızın güvenli ya da şifreli olup olmadığını kontrol etmek. Tarayıcınızdaki URL kısmına bakıp, bağlanmak istediğiniz adresin http:// yerine https:// ile başladığından emin olun, böylelikle bütün aktivitelerinizin SSL şifreleme yoluyla korunduğundan emin olabilirsiniz. SSL’nin açık olması önemli ancak güvenli bir bağlantınız olmadığı sürece bu bile yeterli olmayacaktır. Bütün bunlara rağmen herkese açık bir ağa bağlanmak zorundaysanız en azından bildiğiniz bir ağa bağlanmaya çalışın.
Güçlü şifreler
İnsanların hesap bilgilerinin başkaları tarafından ele geçirilmesinin en temel sebebi zayıf şifre kullanımları. Günümüzün aşırı hızlı, sürekli günceli takip eden dünyasında onlarca farklı şifrenin hesabını tutup hatırlamak kolay olmayabilir ancak bunu daha kolay hale getirecek çözümler bulabilirsiniz. LastPass gibi servisler şifrelerinizin düzenlenmesi ve kaydedilmesi konusunda size yardımcı olacaktır. Tek yapmanız gereken güçlü bir ana şifre bulmak. LastPass teknolojisiyle her uygulama ve site için güçlü ve farklı şifreler yaratıp bunları ayrıca şifrelenmiş bir şekilde saklayabilirsiniz. İlla tek bir şifre kullanacaksanız iki adımlı doğrulama ile güvenliğinizi artırabilirsiniz.
İki-Adımlı doğrulama
Gün geçtikçe daha fazla uygulama iki adımlı doğrulama yöntemini düzenli olarak kullanmaya başlıyor. Ne uzun iş diye düşünebilirsiniz ancak hesap doğrulamak için ikincil bir bilgi kullanmak sizi hesabınızın çalınmasını ya da kötü yazılımların bulaşması ihtimallerinden korur. Doğrulama kodunun telefonunuza gelmesini beklediğiniz birkaç saniye hırsızlık ya da virüs bulaşması durumlarında yaşayabileceğiniz birçok dertten kurtarır.
Virüsleri ve kötücül yazılımları bulun
Bir anti-virüs programı kurup güncellemeleri takip edin ve düzenli olarak kullandığınızdan emin olun. Güvenlik programı olarak görünüp aslında kötücül yazılımlarla da karşılaşabileceğinizi unutmayın. Yüzde 100 bir güvenliğe asla ulaşamayacağınız için düzenli aralıklarla bilgisayarınızı bir başka alternatif anti-virüs programıyla tarayın. (Bu yol için ücretsiz deneme süresi sunan yazılımları kullanabilirsiniz.) Anti-virüs programlarının çoğu bir size güvenlik duvarı sunar, bu özelliğin de çalışıyor olduğundan mutlaka emin olun.
Erken teşhis hayat kurtarır
Kötü niyetli insanların yaz keyfinizi zehir etmesine izin vermeyin. Asla unutmamanız gereken tek şey siber güvenliğinizden kendiniz sorumlusunuz. Bu yüzden de tatile çıkmadan önce gerekli güvenlik önlemlerini alıp teknolojik hijyeninizin yerinde olduğunda emin olun.
