Birçok küresel kuruluş artık uzaktan çalışıyor ve bu, insanların iş dünyası hakkındaki düşüncelerini kalıcı olarak değiştirecek gibi görünüyor. İş liderlerinin, geleceğin işyerini mümkün kılmak için nasıl düşünmeleri gerektiğini inceleyen bu yazıda uzaktan çalışma, tamamen iş pratiğine entegre ediliyor. Peki temelde ortaya çıkan yeni teknolojiler göz önünde bulundurulurken, CIO’ların dikkate alması gereken teknoloji yapı taşları neler olmalıdır?
COVID-19 etkisi
Koronavirüsten önce de, dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde uzaktan çalışma giderek artıyordu. Örneğin, son 30 yılda ABD’de uzaktan çalışma yılda %7 büyümüştü. Ancak bu büyümeye rağmen, ABD İşçi İstatistikleri Bürosu’na göre sadece %7’sinin şu anda “esnek işyeri” ödeneği bulunuyor.
Bu nedenle birçok kuruluş, COVID-19’a kadar büyük ölçüde ofis işyeri fikrine sadık kalmıştı. Bunun nedeni, birçok yerleşik işletmenin geçen yüzyılda inşa edilmiş temellerine ve kurumsal dünyanın, hala öncelikli olarak cep telefonları, kişisel bilgisayarlar ve internet bile var olmadan önce işgücüne dahil olan bir grup tarafından tanımlanmasına dayanıyor. Onlar için ofis, işin yapıldığı yerdir ve uzaktan çalışma kavramı üretkenlik ve motivasyon ile ilgili endişeleri artırabilir.
Bu nedenle birçok kuruluş, şimdiye kadar olduğu gibi işlerinin bir parçası olarak uzaktan çalışmayı hayata geçirmedi. Halen büyük ölçüde ofis tabanlı bir model etrafında inşa edilen kuruluşlar, uzaktan çalışma yeteneklerini kurmak için zorluklarla mücadele etmek zorunda kaldı.
4 uzaktan çalışma dalgası
Uzmanlara göre dört adet uzaktan çalışma dalgası bulunuyor ve şu anda COVID-19’un neden olduğu üçüncü dalganın ortasındayız. COVID-19 krizi, örgütlerin uzaktan çalışmayı yeni normal olarak benimseme isteklerini hızlandırıyor. Tam da bu noktada CIO’ların düşünmesi gereken şey ise bunun nasıl gerçekleştirileceğidir.
Açık olan şey, COVID-19 sonrası yeni normalin farklı olacağıdır. Boston Consulting Group’un görüşüne göre, esnek çalışma düzenlemelerinin giderek norm haline geleceği uzaktan çalışma konforu, gelecekteki iş yerimizi yeniden şekillendirecek.
COVID-19 sonrası dördüncü uzaktan çalışma dalgasında, sürdürülebilir rekabet avantajı sağlamak isteyen kuruluşların hem teknolojiler hem de insanlar arasındaki bir dizi zorluğu çözerek, yetenek cazibesi yaratarak ve bunu elde tutarak çalışan bağlılığı ve ortak katılım etkinliğini uyumlu bir şekilde bir araya getirmesi gerekecek. Bu dalganın altında yapay zeka (AI), makine öğrenimi (ML), mekansal algılama ve haritalama gibi şekil alan bir dizi yeni teknolojinin kilit endüstriler arasında ortaya çıkan dağıtımı olacak.
Örneğin, uzaktan çalışanların uzmanlara erişmesi gerekecek, çağrı merkezi operatörleri güvenlik ve veri gizliliği konularının iyi ele alındığı bir ortama ihtiyaç duyacak ve öğretmenlerin testleri ve sınavları izlemek için farklı bir yola ihtiyaçları olacak. Kullanıcının ihtiyaçları ile başlamak, kullanıcı dostu ve son derece işlevsel bir çalışma ortamı oluşturmak için destekleyici teknolojilere dayanan bir kullanıcı deneyimi oluşturmak da çok önemlidir.
CIO’lar için zoruluklar
Uzak bir işgücünün sunduğu benzersiz zorluklar, bir kuruluşun tüm üst düzey liderlerinin (CIO’lar, CHRO’lar, CISO’lar) bunları çözmek için birlikte çalışmasını gerektirir. CIO’nun rekabette avantajı tanımlayan ve teknoloji gündemi ile çalışanların değer önerisi arasındaki bağlantıyı açıkça gösteren, değişime öncülük eden ve yönlendiren proaktif bir katılımcı olması gerekir. Uzaktan çalışma modelini daha fazla çalışana açmak, uzaktan da çalışılabileceğini gösterir. Böylece uzaktan çalışma yeni operasyonel planın bir parçası olabilir.
COVID-19 pandemisinin küresel doğası benzeri görülmemiş ve birçok CIO’yu farkında olmadan yakaladı. Bu yeni dalga içerisinde de CIO’nun önceki üç dalgadaki rolü aynı kalmıştır. Yerinde operasyonların en geniş hedefinden (teknolojik sistemlerin ve prosedürlerin iş hedefleriyle uyumlu olmasını sağlamak gibi) geleceğe yönelik planlamaya (dijital teknolojileri anlamak ve bunları nasıl düşük maliyetli bir şekilde kullanmak gibi) kadar, CIO hala önemli bir rol oynamaktadır. Ancak şimdi, teknik inşanın ileriye dönük sonraki dalgasına, masaüstü önceliklerin ötesinde ek bir odaklanma ve erken hazırlık gerekiyor.
CIO’nun uzaktan esnekliği kullanma kılavuzu: Zorluklar ve çözümler
Çoğu insan bugün uzaktan çalışma hakkında konuşuyor. İlginç olan, pandemiden önce de Gartner araştırması, 2030’a kadar Z kuşağının işgücüne tam olarak girmesi nedeniyle uzaktan çalışma talebinin %30 artacağını öne sürmüştü. Bununla birlikte, çalışma modelin esnek olması gerekir, sadece evden ziyade “her yerden çalışabilme” önemlidir. CIO’lar için zorluk, mevcut işyeri yapılarının çoğunun esnek bir uzaktan çalışma modelini desteklemek için tamamen ölçeklenememesidir.
Üst düzey lider katılımı, etkin bir uzaktan çalışma modelinin oluşturulmasını sağlamak için kritik önem taşır. Özellikle CIO için, bir çalışanın uzaktan etkin bir şekilde çalışabilmesi 6 faktöre dayalıdır:
- Otomasyon ile etkinleştirilen, yazılım tanımlı ağ (SDN) ve sanallaştırılmış ağ hizmetleri (VNS) gibi ofislerin dışına çıkma ile yeni kullanım modellerini desteklemek ve uygulama kullanılabilirliği önceliğini etkinleştirmek için esneyebilen ölçeklenebilir bir ağ kullanmak
- İşbirliği, çekirdek operasyonlar ve destek için buluta hazır uygulamalar
- Bu uygulamalara ve kurumsal WAN’a erişmek için güçlü ve güvenli mobil bağlantı
- Kontrol, kullanılabilirlik ve güvenliği korumak için ağ performansının uçtan uca izlenmesi
- Fiziksel ofisler dışındaki hassas bilgilerin korunmasını güçlendiren sıfır güvenlik uygulaması
- Hem yardım çağrısı hem de dizüstü bilgisayar, tablet veya diğer mobil cihazlara duyulan ihtiyaç açısından tele-çalışan talebinde ani artışlarla başa çıkabilen esnek bir son kullanıcı destek modeli ve tedarik zinciri