Dell Gelecek Enstitüsü (IFTF) tarafından yayımlanan “İnsan-Makine Ortaklığının Yeni Çağı” raporunun bir devamı olarak Dell Technologies; yapay zekâ, artırılışmış gerçeklik, nesnelerin interneti ve bulut bilişimin yaşamlarımızı 2018’de nasıl değiştireceği konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Dell Technologies, hayatımıza her geçen gün daha da fazla girmeye başlayan yapay zekâ, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, nesnelerin interneti ve bulut bilişimin 2018 yılında yaşamlarımızı nasıl değiştireceği konusundaki öngörülerini açıkladı. İnsanların ve makinelerin birbiriyle daha yakın bir şekilde çalışacağı yeni bir çağın başladığını belirten Dell EMC Orta Doğu, Türkiye ve Afrika’dan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Mohammed Amin, bu çağda sistemlerin daha fazla entegre olup insan hayatını kolaylaştıran etkin çözümler üreteceğini öngörüyor.
Mohammed Amin‘in 2018 öngörüleri şu şekilde sıralanıyor:
1. Yapay zeka ‘düşünme görevlerini’ hızla yerine getirecek
Önümüzdeki birkaç yıl içinde yapay zeka, sadece veri düzenlemede değil veriye göre harekete geçmede de harcadığımız zamanı kısaltacak. İşletmeler, kendileri adına veri odaklı “düşünme görevlerini” yerine getirmesi için yapay zekadan faydalanarak yeniliklerin kapsamını belirleme, içeriğini tartışma, senaryosunu planlama ve test etme sürelerini önemli oranda kısaltacak.
2. Nesnelerin IQ’su artmaya başlayacak
2018 yılından başlayarak nesnelerin internetinin can verdiği şehirleri, işletmeleri, evleri ve taşıtları daha fazla görmeye başlayacağız. İşlem gücü maliyetinin düşmesi ve bağlantı maliyetlerinin 0 $’a yaklaşması ile yakın zamanda 100 milyara ve sonra da bir trilyona yakın bağlı cihaza sahip olacağız. Tüm bu verilerin yapay zekanın gücüne sahip işlem gücü ile birleşimi de makinelerin, kaynaklarımızı daha iyi bir şekilde yönetmesine yardımcı olacak. Teknoloji, bizim bir uzantımız gibi işleyecek. Her nesne akıllı hale gelecek ve daha akıllı hayatlar yaşamamıza olanak sağlayacak.
3. Artırılmış gerçeklik gözlüklerini daha fazla kullanmaya başlayacağız
2018’den itibaren artırılmış gerçeklik gözlüklerini daha fazla kullanmaya başlayacağız. Örneğin inşaat işçisi, mimar ve mühendis ekipleri; tek bir proje görünümü üzerinden yeni yapıları görselleştirmek, çalışmalarını koordine etmek ve bir teknisyen sahaya gelemediğinde çalışanlara iş üstü eğitimi vermek için artırılmış gerçeklik gözlükleri kullanıyor. Bu tarz uygulamaları özellikle oyun ve eğlence sektörlerinde daha fazla görmeye başlayacağız.
4. Şirketler müşterilerini daha iyi anlamaya başlayacak
Dell Technologies Dijital Dönüşüm Endeksi, orta ila büyük ölçekli kurumlardaki liderlerin %45’inin beş yıl içinde kurumlarının işe yaramaz olacağına inandıklarını ve %78’inin yeni kurulmuş teknoloji şirketlerini işletmelerine bir tehdit olarak gördüklerini gösteriyor. Şirketler müşterilerin davranışlarını makine öğrenimi ve yapay zeka sayesinde daha doğru bir şekilde belirleyip bu doğrultuda hizmet sunmaya başlayacak.
5. Sanal gerçeklik önyargılarımızdan bağımsız hareket etmemize yardımcı olacak
Önümüzdeki on yıl içerisinde sanal gerçeklik ve yapay zeka gibi teknolojiler insanların duygularından ve önyargılarından bağımsız hareket etmesine yardımcı olacak. Birkaç sene içerisinde yapay zekanın bilinçli ve bilinç dışı önyargıları gidermesi için işe alım ve terfi prosedürlerine uygulandığını göreceğiz. Bunun yanı sıra sanal gerçeklik, iş mülakatlarında potansiyel bir çalışanın gerçek kimliğini bir avatar ile maskeleyerek, iş görüşmelerinde sadece liyakatın kriter alınmasını sağlayacak.
6. Medya ve eğlence, e-spor ile yeni bir çığır açacak
2018 yılında sanal gerçeklik gözlüklerini kullanımının artmasıyla dünyada ilginin her geçen gün arttığı e-spor, ana akım haline gelecek. Bu teknoloji sayesinde belirli bir fiziksel yeterliliğe veya güce sahip olmadan başarıya ulaşmak mümkün.
7. Mega-bulut’a doğru yolculuk başlayacak
Bulut teknolojisinden bir sonraki adım olan, birden çok bulutun uyumlu ve bütüncül bir şekilde çalışacağı mega bulut teknolojisine geçiş başlayacak. Mega bulutu oluşturmak için ağ oluşturmada (veriyi bulutlar arasında taşımada), depolamada (veriyi doğru buluta yerleştirmede), hesaplamada (iş yükleri için en iyi işlem yapma ve hızlandırma olanağından faydalanmada), organizasyonda (ağ iletişimini, depolamayı ve hesaplamayı bulutlar genelinde ilişkilendirmede) çoklu bulut inovasyonlarını hayata geçirmemiz gerekecek.
8. Şirketler siber güvenliğe öncelik verecek
Makinelerle giderek artan ilişkilerimiz göz önüne alındığında, yaşanan ufak aksaklıklar büyük sorunlara yol açabiliyor. Bu nedenle önümüzdeki yıl uluslararası şirketler siber güvenlik araçlarına ve teknolojilerine öncelik verecek.